Maxime Rovere – Spinoza (2025)

Maxime Rovere’in ‘Spinoza: Var Olmak İçin Yöntemler’ adlı kitabı, 17. yüzyılın önemli filozoflarından Baruch Spinoza’nın felsefesini günümüz okuru için anlaşılır bir dille yeniden yorumluyor. Rovere, Spinoza’nın karmaşık felsefesini, özellikle de etik öğretilerini, modern insanın varoluşsal sorularına cevap arayan bir kılavuz olarak sunuyor.

Kitapta, Spinoza’nın ‘Ethica’ adlı başyapıtındaki temel kavramlar ve argümanlar detaylı bir şekilde inceleniyor. Yazar, Spinoza’nın Tanrı, doğa ve insan arasındaki ilişkiyi nasıl kurduğunu, özgürlük, mutluluk ve ahlak gibi kavramları nasıl tanımladığını açıklıyor. Rovere, Spinoza’nın felsefesini sadece tarihsel bir metin olarak değil, aynı zamanda günümüzün bireysel ve toplumsal sorunlarına ışık tutacak bir felsefi sistem olarak ele alıyor.

Kitapta ele alınan başlıca konular:

  • Spinoza’nın Tanrı kavramı ve panteizm
  • Maddenin ve ruhun birliği
  • Özgürlük ve zorunluluk arasındaki ilişki
  • İyi ve kötü kavramları
  • Mutluluk ve erdem
  • Spinoza’nın felsefesinin günümüzdeki etkileri

Sonuç olarak, ‘Spinoza: Var Olmak İçin Yöntemler’, Spinoza’nın felsefesini günümüz insanının ihtiyaçlarına ve sorularına cevap verecek şekilde yeniden yorumlayan önemli bir çalışma. Kitap hem felsefeye ilgi duyanlar hem de hayatın anlamını sorgulayan herkes için değerli bir kaynak.

  • Künye: Maxime Rovere – Spinoza: Var Olmak İçin Yöntemler, çeviren: Seda Erol Le Morellec, İsmet Şebin, Dost Kitabevi, felsefe, 376 sayfa, 2025

Laurent Bove – Conatus’un Stratejisi (2024)

Laurent Bove’un ‘Conatus’un Stratejisi: Spinoza’da Olumlama ve Direniş’ adlı eseri, Spinoza’nın felsefesindeki “conatus” kavramını derinlemesine inceleyerek, filozofun etik ve politik düşüncesine yeni bir bakış açısı sunuyor.

Spinoza’ya göre, her varlık kendi varlığını sürdürme ve güçlendirme eğilimindedir.

Bu içsel dürtüye “conatus” adı verilir.

Conatus, sadece biyolojik bir hayatta kalma içgüdüsü değil, aynı zamanda varlığın özünü oluşturan bir kuvvettir.

Bu kavram, Spinoza’nın felsefesinde merkezi bir yer tutar ve hem bireysel hem de evrensel düzeyde geçerliliğini korur.

Bove, Spinoza’nın felsefesini, varlığın sürekli olarak onaylanması ve dış güçlere karşı direnmesi üzerine kurulu bir mücadele olarak görür.

Conatus, bu mücadelede temel bir güçtür.

Kitap, Spinoza’nın etik sistemini politik bir boyutta ele alır.

Bove’a göre, Spinoza’nın felsefesi, sadece bireysel kurtuluş için değil, aynı zamanda daha adil ve özgür bir toplum inşa etmek için de bir rehberdir.

Bove, Spinoza’nın düşüncelerini günümüz sorunlarına ve mücadelelerine taşıyarak, felsefenin güncelliğini vurgular.

Bove, Spinoza’nın felsefesini sadece tarihsel bir metin olarak değil, aynı zamanda günümüzün politik ve sosyal sorunlarına cevaplar sunan bir düşünce sistemi olarak sunar.

Conatus’un Çok Yönlülüğü: Conatus kavramını hem bireysel düzeyde (mutluluk arayışı) hem de toplumsal düzeyde (özgürlük mücadelesi) ele alarak, kavramın geniş kapsamlılığını gösterir.

Direniş ve Özgürlük: Kitap, Spinoza’nın felsefesini, baskıya ve otoriteye karşı direnmenin ve özgürlüğün felsefesi olarak yorumlar.

  • Künye: Laurent Bove – Conatus’un Stratejisi: Spinoza’da Olumlama ve Direniş, çeviren: Ece Durmuş, Otonom Yayıncılık, felsefe, 328 sayfa, 2024

Cemal Bâli Akal – Sonsuzluğun Portresi (2024)

 

Bu kitap ne yalnızca Spinoza ne de yalnızca resim sanatı hakkındadır.

Ama ikisinin ortasında bir yerlerde bir gezgin-ozan uçarılığıyla dolaşarak, felsefenin resmini konuşturur ve resmin felsefesini çizer.

Spinoza bize fikirlerin dilsiz suretler değil, sonsuz bütünün tüketilemez gücünün ve bilgisinin aktif ifadeleri olduğunu söylemişti.

  • Peki ya resim sanatı nedir?
  • Onun sonsuzla bağı nereden yakalanabilir, öznesiz bir içkinlik düşüncesiyle yakınlığı nasıl kavranabilir?

Spinoza’nın soluduğu havanın renklerine, yani 17. yüzyıl Hollanda resmine odaklanarak Akal’ın peşine düştüğü sorular bunlardır.

Burada artık Yüce’nin, Güzel’in, Aşkın’ın bir hükmü kalmaz.

Dönemin Hollanda resminin vazgeçilmez teması olan gündelik yaşamın sıradanlığı türlü görünümleriyle, çocukların kafalarından ayıklanan bitlerle, ortalıkta dolaşan kedi ve köpeklerle, dikiş dikenlerle, uyuklayan nöbetçilerle, deşilen kadavralarla, sırıtan ayyaşlarla, diş ağrısından kıvrananlarla, üzüm satanlarla arzı endam eder.

Yazar, geçit törenlerinin tek sırasından bihaber bu tekillikler cümbüşüne yalnızca Rembrandt ve Vermeer’ı değil 17. yüzyıl Hollanda resminin kadın ressamlarını da, Spinoza portrelerinin Calvino ve Borges öykülerini hatırlatan serüvenini de, De Stijl okulundan romantiklere ve gerçeküstücülere uzanan türlü Spinozacı sanatçıyı da katarak anlatılmaya değer tek şeyi, yani yaşamı anlatır.

Akal’ın sözcükleriyle: Bu metin felsefe ve resim sanatı üzerine değil, bir şimşek anı kadar kısa bir süre içinde kalırken içimize çektiğimiz ve ne olduğunu sezmeye çalıştığımız hayata ve çoğunlukla onun hasmı olan Yasa’ya ilişkindir.

  • Künye: Cemal Bâli Akal – Sonsuzluğun Portresi: Spinoza ve 17. Yüzyıl Hollanda Resmi, Zoe Kitap, resim, 144 sayfa, 2024

Justin Steinberg, Valtteri Viljanen – Spinoza (2024)

Benedict de Spinoza, felsefe tarihinin en tartışmalı ve en esrarengiz düşünürlerinden biri.

En büyük eseri olan ‘Etika’ (1677) ile kapsamlı bir felsefi sistem geliştirdi ve Tanrı ile Doğa’nın özdeş olduğunu savundu.

İnfial yaratan ‘Teolojik Politik İnceleme’ (1670) adlı eseri, Kitab-ı Mukaddes eleştirisi, ruhbanlık karşıtlığı ve felsefe yapma özgürlüğünü savunması nedeniyle yaşadığı dönemde öfke uyandırdı.

Bu eserler Spinoza’ya tek başına radikal bir düşünür olarak ün kazandırdı.

Steinberg ve Viljanen, bu kitapta Spinoza’nın düşüncesi ve felsefi mirası üzerine özlü ve güncel bir yorum sunuyorlar.

Siyaset ve teolojiden, ontoloji ve epistemolojiye kadar, Spinoza’nın fikirlerinin tamamını inceliyorlar.

Spinoza’nın etkileyici eserlerinden geniş bir şekilde yararlanarak, bu önemli filozofa aşina olmayan okuyucular için anlaşılır bir giriş ve daha deneyimli okuyucular için incelikli ve aydınlatıcı bir çalışma ortaya koyuyorlar.

Eser, tarihin en büyüleyici düşünürlerinden birinin düşüncesini anlamak isteyen herkes için temel bir başvuru metni.

  • Künye: Justin Steinberg, Valtteri Viljanen – Spinoza, çeviren: Süha Zaimoğlu, Lejand Kitap, felsefe, 264 sayfa, 2024

Pierre-François Moreau – Spinoza ve Spinozacılık (2024)

Tanrı anlayışı nedeniyle, özgür irade ve günaha dayandırmayı reddettiği etik görüşü nedeniyle sürekli saldırılara hedef olmuş Spinoza günümüzde en geniş okuyucu kitlesine sahip filozoflardan biri olmayı sürdürüyor.

Pierre-François Moreau’nun bu küçük kitabı Spinoza üzerine yazılmış en yetkin monografilerden biridir.

Pierre-François Moreau, École Normale Supérieure de Lyon’da felsefe tarihi dersleri veriyor.

Spinoza’nın bütün eserlerinin Fransızca yeni basımının editörüdür.

  • Künye: Pierre-François Moreau – Spinoza ve Spinozacılık, çeviren: Kağan Kahveci, İş Kültür Yayınları, felsefe, 136 sayfa, 2024

Alexandre Matheron – Spinoza’da Birey ve Topluluk (2023)

Günümüzün en büyük Spinoza yorumcularından biri olan Alexandre Matheron, conatus teorisini merkeze alır ve politikayı bir güç ontolojisi olarak düşünmenin önünü açar.

Bu kitabında da Spinoza’nın ‘Ethica’sı ile politik yapıtlarını bireylik ve ortaklık, birey ve topluluk kavramları yoluyla sistematik bir biçimde iç içe geçiriyor, tekil bireyler gibi politik toplumu da bir beden, doğrudan cismani bir varlık olarak ele alıyor.

Nasıl ki Spinoza’da her birey kuvvetlerin iletişiminin bir sonucu, hareket ve durağanlığın belirli bir oranı ise, ona göre, politik toplum da duyguların ve onların iletişimlerinin bir sonucudur.

Başka bir deyişle, ister tekil birey, ister politik toplum olsun, beden daima bir karşılaşma, etkileşim ve ortaklık pratiğidir.

Matheron’un bu Spinoza okuması, burjuva egemenlik teorisinin önvarsaydığı, birey ile topluluk, özgürlük ile ortaklık arasındaki sözde aşılamaz boşluğu bir duygular fiziğiyle doldurur ve böylece bizi politik batıl inançlarımızın belki de en kötüsünden kurtulmaya çağırır: Ortaklık yalnızca zorunluluk değil, aynı zamanda özgürlüktür.

Daha önemlisi, ortaklık ne kadar sınırsızsa, bireysel özgürlük o kadar eksiksiz ve yetkindir.

  • Künye: Alexandre Matheron – Spinoza’da Birey ve Topluluk, çeviren: Ece Durmuş, Otonom Yayıncılık, 608 sayfa, 2023

Çetin Balanuye – Spinoza (2023)

Spinoza adı son yıllarda hem akademik çevrelerde hem de felsefeye merak duyan genel okurlar arasında giderek daha sık duyuluyor.

Üstelik bu ilgi belli bir coğrafyaya özgü değil; Avrupa’da olduğu kadar okyanusun öte yakasında, Latin Amerika’da olduğu ölçüde Uzakdoğu’da da Spinoza üzerine yazılanların sayısındaki artış dikkat çekiyor.

Bir anlamda, bu eşsiz filozofa karşı hem yaşarken hem de ölümünden sonra uzunca bir süre devam eden peşin hükümlü ilgisizlikten dolayı bağışlanma diliyor gibiyiz.

Spinoza felsefesi ilk karşılaşmada pek çok okuru tedirgin edebilen bazı özelliklere sahiptir; orjinal eserlerin dili ya geometri soyutluğu ya da metafizik bir uzaklık içerdiği için çoğu zaman ilk denemede okunup anlaşılacak türde akıcı yapıtların filozofu değildir Spinoza.

Bununla birlikte, küçük bir yardım alarak ve makul bir dikkat göstererek okunduğunda bu büyük sistem kendini serbestçe açacak, okurla güçlü bir bağ kurmayı başaracaktır.

‘Spinoza: Bir Hakikat İfadesi’nin temel amacı bu küçük yardımı sağlamak.

Ahmet İnam, bu kitap hakkında şöyle diyor:

“Spinoza gibi felsefe tarihinin çetin ceviz bir filozofunu oldukça temiz bir Türkçeyle, çok geniş bir ufuk içinde dile getiren, üzerinde oldukça yoğun çalışılmış bir kitapla karşı karşıyayız. Spinoza’yı bu denli kapsamlı anlatan bu çalışma, ülkemizin felsefe sevdalılarının çıkabilecekleri felsefe yolculuklarında önemli bir yol arkadaşı olacaktır.”

  • Künye: Çetin Balanuye – Spinoza: Bir Hakikat İfadesi, Ayrıntı Yayınları, felsefe, 240 sayfa, 2023

Michael Della Rocca – Spinoza (2023)

Metafiziğiyle ün kazanmış olan Spinoza insan zihninin ve duygularının anlaşılmasına, ahlak ve siyaset felsefelerine muazzam katkılar yaptı.

Michael Della Rocca, okuru Spinoza’nın yaşamı hakkında kısaca bilgilendirdikten sonra onun felsefesini açıklamaya girişiyor: töz metafiziği ve Spinoza’nın tüm felsefi sisteminin merkezinde yer alan, tanrının tek bağımsız töz olduğu savı; insan zihnine ve zihnin beden ile ilişkisine dair açıklaması; insanların kendilerini korumaya eğilimli oldukları teorisi; özgür irade kavramı dâhil en meşhur çalışması ‘Etika’; ve devlet, din ve Kutsal Kitap’a dair yazıları.

Della Rocca kitabını Spinoza’nın mirası ve Hume, Hegel ve Nietzsche gibi modern filozofların onun meydan okuyuşuna nasıl yanıt verdiklerini ele aldığı bir sonuç bölümüyle bitiriyor.

‘Spinoza’, dev filozof ile ilk kez karşılaşanlar için olduğu kadar onun düşüncesine aşina olanlar için de ideal bir kaynak.

Felsefeyi iyi okumak isteyen herkes için birebir.

  • Künye: Michael Della Rocca – Spinoza, çeviren: Berk Yaylım, Say Yayınları, felsefe, 408 sayfa, 2023

Charles Jarrett – Kafası Karışmışlar İçin Spinoza (2023)

Benedict de Spinoza, Batı felsefesiyle ilgilenen herkesin karşısına çıkan büyük bir filozoftur.

Etik, din ve siyaset felsefesi alanlarındaki çalışmaları halen ufuk açıcı eserler olarak görülmektedir.

Ama aynı zamanda, günümüz okuyucularını ciddi biçimde zorlayan metinlerdir bunlar.

Geç Ortaçağ skolastiğinin söz dağarı ve terminolojisinin yanı sıra, Spinoza’nın eserlerindeki kolayca nüfuz edilemeyen temalar çoğu zaman açıklığa kavuşturulmaya ihtiyaç duyar.

‘Kafası Karışmışlar İçin Spinoza’, düşünürün felsefi projesinin ve başlıca eserlerinin kapsamlı bir açıklamasını ve çözümlemesini yaparak bu ihtiyacı karşılıyor.

Spinoza’nın anlaşılması güç dili ve terminolojisiyle başa çıkmanın yollarını sergiliyor, onun “geometrik” yaklaşımını ve karmaşık felsefi sistemini anlaşılır hale getiriyor.

Ayrıca, Spinoza’nın halen devam eden etkisine ve çağdaş felsefi tartışmalardaki yerine dair bir değerlendirme sunuyor.

  • Künye: Charles Jarrett – Kafası Karışmışlar İçin Spinoza, çeviren: Aydın Gelmez, Dipnot Yayınları, felsefe, 304 sayfa, 2023

Cemal Bâli Akal – Spinoza ve Sürekli Demokrasi (2023)

 

Spinoza’yı hayatımızın ortasına yerleştirmeliyiz.

Cemal Bâli Akal, Spinoza’nın özgürlük ve demokrasi anlayışının demokrasiye ve her gün daha da yakıcı hale gelen göç sorununa nasıl yanıt verdiğini tartışarak filozofun felsefesinin rasyonelliği oranında gerçek hayatla temas ettiğini gösteriyor.

‘Spinoza ve Sürekli Demokrasi’, yaygınlaşmaya hep açık bedensel-zihinsel özerklikleri, bunlara denk düştüğü için sınırlanması saçmalık olan bir ifade özgürlüğünü, göç sorununu içeren bir iletişim hakkını ve bunların sürekli devinimini anlatır: Tabiatla özdeşleşen sonsuz “bir” demokrasi.

İfade özgürlüğü, özerklik ve göç sorunları 2004’te yayımlanan ‘Varolma Direnci ve Özerklik’te ele alınmıştı.

Bu kitabı, Akal’ın Spinoza üzerine aynı fikri taşıyan bazı metinlerinin bulunduğu ‘Kimlik Bedenin Hapishanesidir’ başlıklı (Reyda Ergün’le) ortak çalışma izlemişti.

İki kitapta ele alınan sorunlar, göç konusunda görüldüğü gibi güncelliklerini ağırlaşarak korudular, hatta artık iyice görünür oldular.

Kitapların tükenmesi, ana çizgiye sadık kalan, ama özellikle Epikuros, Lucretius, Machiavelli, Nietzsche ve Kelsen’e odaklanmış okumalar üzerinden, onlara farklı biçim ve içerik kazandıran bir bütünün oluşturulmasını gerektirdi.

Bu bütüne yeni metinler eklenirken, çalışmanın tamamı gözden geçirildi, değişiklikler ve kısaltmalar yapıldı.

Bazı ekler bölüm ya da dipnot olarak metne dahil edilirken, aralarından çıkarılanlar da oldu.

  • Künye: Cemal Bâli Akal – Spinoza ve Sürekli Demokrasi, Dost Kitabevi, felsefe, 317 sayfa, 2023