M. Hakan Yavuz – Erbakan’dan Erdoğan’a Laiklik, Demokrasi, Kürt Sorunu ve İslam (2011)

  • ERBAKAN’DAN ERDOĞAN’A LAİKLİK, DEMOKRASİ, KÜRT SORUNU VE İSLAM, M. Hakan Yavuz, çeviren: Leman Adalı, Kitap Yayınevi, siyaset, 352 sayfa

 

Türkiye’de İslam ve modernleşme konusunda yaptığı çalışmalarla bilinen M. Hakan Yavuz elimizdeki çalışmasında, genel olarak, dini nitelikli siyasal hareketlerin demokratikleşmenin ve liberalleşmenin öncüsü olup olamayacağı konusunu tartışıyor. Radikal grupların rekabetçi ve kurallara dayanan katılımcı bir siyasal düzen içerisinde bulunduklarında etkinlik ve ideolojilerini ılımlılaştırdıklarını savunan Yavuz, bu bağlamda, günümüzde Türkiye’de İslamcı hareketlerin görünümündeki dönüşümlerin nasıl ve neden gerçekleştiğini masaya yatırıyor. Yavuz bunu yaparken, dini aktörlerin, kamusal alandaki siyasal davranışlarını da açıklamaya girişiyor.

Mahmut Muhammet Taha – İslam’ın İkinci Mesajı (2011)

  • İSLAM’IN İKİNCİ MESAJI, Mahmut Muhammet Taha, çeviren: Haydar Aslan, Ayrıntı Yayınları, din, 175 sayfa

 

İslam alimi Mahmut Muhammet Taha, ‘İslam’ın İkinci Mesajı’nda, İslamiyet’in özünde eşitlikçi ve insani bir din olduğunu savunarak, dinin daha sonraki yorumunu eleştiriyor. Taha, İslam’ın ilkin, Peygamber’in ırk, cinsiyet ve sosyal köken bağlamında ayrım yapmaksızın tüm erkek ve kadınlar arasında eşitlik ve bireysel sorumluluğu öğütlediği Mekke’de sunulduğunu; fakat Peygamber’in ve ashafının baskı görüp Medine’ye hicret etmesiyle, mesajın bazı yönlerinin değiştiğini savunuyor. İki dönemdeki ayetleri karşılaştıran yazar, Müslümanların günümüzde bildiği tarihsel İslam şeriatı kanununun, ikinci aşamaya ait ayetlere dayandığını belirtiyor.

Jack Huberman – Ateist Aforizmalar (2011)

  • ATEİST AFORİZMALAR, Jack Huberman, çeviren: Sevinç Kayır, Maya Kitap, din, 390 sayfa

 

Jack Huberman’ın, ateist, agnostik, kinik, spiritüel ve tabi meşhur isimlerden yaptığı alıntılarla oluşturduğu ‘Ateist Aforizmalar’, hedef tahtasına dini saplantıları, köktendinciliği ve cahilliği koyuyor. Din, mantık, laiklik, bilim ve Aydınlanma gibi konularda, dünya çapında uzun yıllardır büyük bir çekişme yaşanıyor. Bu çekişmeye ateistler cephesinden dahil olan Huberman, dine karşı aşırı saygı gösterildiğini ve din ile verili alışkanlıkların, özenle eleştirel bir gözlemden geçirilmediğini savunuyor. Huberman, Amerika’da büyük bir satış rakamına kavuşan çalışmasıyla, dünya çapındaki köktendincilik ve cahillikle hesaplaşıyor.

Gabriel Martinez-Gros ve Lucette Valensi – Başkaldıran İslam (2011)

  • BAŞKALDIRAN İSLAM, Gabriel Martinez-Gros ve Lucette Valensi, çeviren: İzzet Tanju, Bağlam Yayınları, siyaset, 320 sayfa

 

Gabriel Martinez-Gros ve Lucette Valensi ‘Başkaldıran İslam’da, günümüz meselelerinin köklerinin geçmişte olduğunu vurgulayarak, bugünün İslam-Batı çekişmesini geniş bir zaman dilimine yayarak analiz ediyor. Yazarlara göre bu çekişme söz konusu olduğunda üç husus diğerlerinden daha çok öne çıkıyor. Bunlar Batı’daki İslam korkusu, Doğu’dan Batı’ya demografik tehdit ve radikal İslam. İlk olarak bu konulardaki yanlış düşünceleri tashih etmeye koyulan ve “medeniyetler çatışması” gibi tartışmaların yarattığı büyük sınırları sorgulayıp eleştiren yazarlar, İslamiyetin Doğu coğrafyasında karşılaştığı güncel sorunları adım adım ortaya koyuyor.

Jan Assmann – Tektanrıcılık ve Şiddetin Dili (2011)

  • TEKTANRICILIK VE ŞİDDETİN DİLİ, Jan Assmann, çeviren: Mesut Keskin, Avesta Yayınları, din, 56 sayfa

 

Din ve kültür bilimci profesör Jan Assmann, Türkiye’de pek fazla tanınmamakla birlikte, özellikle Mısır tarihi, dini ve kültürü konusunda yaptığı çalışmalarla bilinir. Assmann ‘Tektanrıcılık ve Şiddetin Dili’ başlıklı çalışmasında da, din ve şiddet ilişkisinin tarihsel kökenlerine iniyor ve güncelliğini halen koruyan bir tartışmaya önemli katkılarda bulunuyor. Bu ilişkiyi, M. Ö. 7. ve 6. yüzyıla uzanarak araştıran Assmann, şiddetin belirli bir biçiminin, yani “Allah’ın düşmanları” olarak damgalanan başkalarına karşı Allah adına şiddetin, ilkin tektanrıcılık bağlamında mümkün olduğunu savunuyor. Yazar bu anlamdaki şiddetin ilk ortaya çıktığı yer olarak da İbrani Kitab-ı Mukaddes metinlerini gösteriyor. Assmann’ın kitabı, tektanrıcılığın neden olduğu şiddet diliyle bir hesaplaşma çabası olarak değerlendirilebilir.

Zerdüşt: Avesta (Bölümler) (2011)

 

Eshat Ayata’nın hazırlayıp çevirdiği bu kitap, M. Ö. 1500-1000 yılları arasında yaşamış olan ilk Arya din kurucusu Zerdüşt’ün kutsal kitabı Avesta’dan bölümler içeriyor.

Kitapta, Avesta’daki Gata duaları, Zerdüşt’ün itirafları, temizliğe övgü, ruhun ölümden sonraki durumu, Ahura Mazda için övgü, köpeğin kutsallığı, ölülerin ruhları, iyi duygu, Peygamberin istekleri ve tarım hayvanları ruhunun yakarması gibi bölümler yer alıyor.

Eshat Ayata’nın kaleme aldığı giriş yazısında da, Zerdüştlükte inanç ve ahlak; Zerdüştlüğün tarihsel kaynakları; Zerdüştlükte kült, eskatoloji ve apokaliptik; Zerdüştlükteki mitler ve efsaneler konuları irdeleniyor.

  • Künye: Zerdüşt – Avesta (Bölümler), çeviren ve hazırlayan: Eshat Ayata, Kora Yayınları, din, 206 sayfa

Wilfred Scawen Blunt – İslam’ın Geleceği (2011)

  • İSLAM’IN GELECEĞİ, Wilfred Scawen Blunt, çeviren: M. Fatih Karakaya, Ayrıntı Yayınları, din, 111 sayfa

Edward Said, Wilfred Scawen Blunt’ın, on dokuzuncu yüzyıl oryantalistlerinin en anlayışlılarından biri olduğunu söylemişti. Elimizdeki kitap, Blunt’ın 1875’te Ortadoğu’ya yaptığı uzun yolculuğunun sonucunda ortaya çıktı. Blunt burada, Muhammed Abduh ve Cemaleddin Afgani gibi reformcu İslam bilginleriyle yakın ilişkiler kurmuş, ayrıca Osmanlı padişahı Abdülhamid’le de birkaç defa yüz yüze görüşmüştü. Kitap gerek İngiliz kamuoyunun yabancısı olduğu ve önyargılarla baktığı bir dünyayı anlatması ve gerekse yazarının ilginç kişiliğiyle, bilhassa Ortadoğu, İslam ve oryantalizm gibi konularda çalışmak isteyenlere hitap edecek nitelikte.

Mevlüt Özben – Kirlilik Kavramı ve Aleviliğin Asimilasyonu (2011)

  • KİRLİLİK KAVRAMI VE ALEVİLİĞİN ASİMİLASYONU, Mevlüt Özben, Ayrıntı Yayınları, inceleme, 104 sayfa

 

Aleviliğin, sünni İslam gerçeğinin kurumsal dışlamasına maruz kaldığı biliniyor. Mevlüt Özben de, nitelikli çalışması ‘Kirlilik Kavramı ve Aleviliğin Asimilasyonu’nda, bu dışlamanın yanı sıra, Aleviliğin “kirlilik” şeklinde tanımladığı özel bir dışlanma teması üzerinden ötekileştirildiğini ortaya koyuyor. Özben çalışmasına, kirlilik metaforunu ve kavrama dair kuramsal yaklaşımları irdeleyerek başlıyor. Kitabın devamında, tamamı üniversite öğrencisi yirmi iki Alevi öğrenciyle yapılan görüşmelere yer veriliyor. Özben ardından, Alevi toplum kesimlerine yapıştırılan “kirlilik” etiketinin toplumsal olarak nasıl üretildiğini araştırıyor.

Aziz Yalap – Bizim Köyün Papazıdır (2011)

  • BİZİM KÖYÜN PAPAZIDIR, Aziz Yalap, yayına hazırlayan: Antoni Yalap, İletişim Yayınları, anı, 344 sayfa

 

‘Bizim Köyün Papazıdır’, Türkiye’de Süryanı adı ile bilinen Asuri-Keldani halkının hikâyesi. Anıların sahibi Aziz Yalap, uzun yıllar Hakkari’nin Şırnak iline bağlı Uludere ilçesindeki bir Keldani köyünde papazlık yaptı. Buradaki anılar, Türkiye Cumhuriyeti’nin en karışık ve en tatsız dönemlerinden biri olan 1975-85 arasını kapsıyor. Bilindiği gibi bu dönemde, gayrimüslim vatandaşlar hem devlet hem de bölge Kürtleri tarafından ezildiler. İşte Aziz Yalap’ın anıları, gayrimüslim vatandaşların yaşadıklarını kayıt altına aldığı kadar, ülkenin yakın tarihine dair detaylar barındırmasıyla da önemli. Kitabın önsözü, Baskın Oran imzasını taşıyor.

Ahmet Yaşar Ocak – Yeniçağlar Anadolu’sunda İslam’ın Ayak İzleri (2011)

  • YENİÇAĞLAR ANADOLU’SUNDA İSLAM’IN AYAK İZLERİ, Ahmet Yaşar Ocak, Kitap Yayınevi, tarih, 314 sayfa

Ahmet Yaşar Ocak, daha önce yayınlanan ‘Ortaçağlar Anadolu’sunda İslam’ın Ayak İzleri’nde, Selçukluların dini nasıl yaşadıklarını, onu siyasete, toplumsal hayata, kültüre nasıl yansıttıklarını irdelemişti. Ocak, bu çalışmanın ikinci cildi olan elimizdeki kitabında da, buna benzer kapsamlı bir incelemeyi Osmanlı dönemi için yapıyor. Ahilik ve Şeyh Edebali, Alevilik ve Nizari İsmaililiği, fetih ve Osmanlı merkeziyetçiliği, Şeyh Muhyiddin-i Karamani, 16. yüzyılda Osmanlı Anadolu’sunda mesiyanik hareketler, Osmanlı’da din, Osmanlı-Safevi münasebetleri ve 2. Abdülhamid dönemi İslamcılığının tarihi arka planı, burada karşımıza çıkan bazı konular.