Ahmet İnsel – Sosyalizm (2010)

  • SOSYALİZM, Ahmet İnsel, Birikim Yayınları, siyaset, 215 sayfa


‘Sosyalizm’, son onbeş yılda, sol siyasetin bugünü ve yarını konusunda Ahmet İnsel’le yapılmış söyleşilerden oluşuyor. Söyleşilerden bir kısmı, ilk kez bu kitapta yayımlanıyor. Sosyalizm tahayyülünde süreklilik ve kopuş; bir özgürlük ideali taşıyıcısı olarak sol; Türkiye ve dünyadaki yeni sol arayışlar ve çok-kimlikli öznelerin sol siyasette nasıl bir rol oynayabileceği, kitaptak söyleşilerde karşımıza çıkan konulardan birkaçı. İnsel’in buradaki söyleşilerinde ağırlıklı olarak, özgürlük ve eşitliğin birbirini tamamladığı bir sosyalizmin nasıl yeniden tasarlanabileceği irdeleniyor; sosyalist ütopyanın dünü, bugünü ve geleceği tartışılıyor.

Stephen Greenblatt – Shakespeare Olmak (2010)

  • SHAKESPEARE OLMAK, Stephen Greenblatt, çeviren: Cem Alpan, Can Yayınları, biyografi, 416 sayfa

Edebiyat profesörü Stephen Greenblatt ‘Shakespeare Olmak’ta, son bin yılın en önemli yaratıcı edebiyat külliyatını yazan William Shakespeare’in kapsamlı bir biyografisini sunuyor. Ayrıntıları ustalıkla işleyen elimizdeki kitap, Elizabeth Dönemi’nin kendine has şartlarında yetişen bir yeteneğin, dünyanın en iyi oyun yazarına nasıl dönüştüğünün hikâyesi olarak okunabilir. Kitabın ilgi çeken yönlerinden biri de, Shakespeare’in yaşamıyla yapıtları arasında dikkat çekici ayrıntılar keşfetmesi. Greenblatt, Shakespeare’in yaşamı çok yönlü bir şekilde ele alırken, yazdığı birçok oyunun onun yaşamından ne gibi izler taşıdığını da ortaya koyuyor.

Orhan Karaveli – Görgü Tanığı (2010)

  • GÖRGÜ TANIĞI, Orhan Karaveli, Doğan Kitapçılık, anı, 188 sayfa

Duayen gazetecilerden Orhan Karaveli ‘Görgü Tanığı’ adlı elimizdeki kitabında, altmış yıllık meslek yaşamında tanıklık ettiği olayları anlatıyor. Yeni İstanbul, Milliyet, Vatan ve Cumhuriyet gazeteleri ile çeşitli dergilerde uzun yıllar yazan Karaveli, Türkiye basınına verdiği hizmetler nedeniyle 2004’te Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü’ne değer görülmüştü. Karaveli kitabında, ilk yazısının yayımlandığı 1937 yılından günümüze uzanarak, Türkiye’de nelerin değiştiğini ve nelerin hep aynı kaldığını ortaya koyuyor. Kitabın bu yönüyle, Türkiye’nin yakın tarihini ve bugününü anlamak isteyenler için iyi bir fırsat olduğunu söyleyebiliriz.

Evrim Alataş – Biz Bu Dağın Çiçeğiydik (2010)

  • BİZ BU DAĞIN ÇİÇEĞİYDİK…, Evrim Alataş, İletişim Yayınları, deneme, 355 sayfa

‘Biz Bu Dağın Çiçeğiydik…’, bu yılın başlarında aramızdan ayrılan gazeteci-yazar Evrim Alataş’ın Birikim, Esmer, Amargi, Radikal İki, BirGün ve Taraf’ta yayımlanmış yazılarını bir araya getiriyor. İlk bölüm, Alataş’ın Kürtler, solcular, feministler üzerine kaleme aldığı yazılarından oluşuyor. İkinci bölümde, yazarın güncel konular üzerine kaleme aldığı yazılar; üçüncü bölümde ise çocukluğunun geçtiği köye dair tanıklıkları yer alıyor. Alataş’ın hayatında önemli bir yer tutan Diyarbakır’a dair yazılara da, kitapta ayrı bir bölüm olarak yer verilmiş. Fotoğraflarla da zenginleştirilen çalışma, Alataş’ın iki mülakatını da okurlarına sunuyor.

Taha Akyol – Bilim ve Yanılgı (2010)

  • BİLİM VE YANILGI, Taha Akyol, Doğan Kitapçılık, inceleme, 376 sayfa

Taha Akyol, yeni bir baskıyla raflardaki yerini alan ‘Bilim ve Yanılgı’da, bilimin izini tarihten günümüze uzanan bir perspektifle ele alıyor. Burada, Eski Yunan’da ve İslam’da kaydedilen bilimsel gelişmeler kadar, çağdaş bilimin geldiği nokta ve bilim adı altında dile getirilen zırvalar, hurafeler ve yanılgılar da mercek altına alınıyor. “İslam medeniyeti niye yükseldi, niye çöktü?” ve “Bilim devrimi niye Batı’da ortaya çıktı?” sorularının yanıtını arayan çalışma, önyargıların bilimi nasıl gerilettiğini; Türkiye’nin dünya bilim üretiminin neresinde durduğunu ve YÖK’ün bilimsel üretimdeki artı ve eksilerini inceliyor.

Georg Fülberth – Kapitalizmin Kısa Tarihi (2010)

  • KAPİTALİZMİN KISA TARİHİ, Georg Fülberth, çeviren: Sadık Usta, Yordam Kitap, tarih, 320 sayfa

Siyaset bilimi profesörü Georg Fülberth ‘Kapitalizmin Kısa Tarihi’ adlı elimizdeki eserinde, kapitalizmin ortaya çıkışını ve tarihsel gelişimini kapsamlı bir bakışla ele alıyor. Kitabın ilk bölümü olan ‘Teori’de, konuyu daha önce ele almış önemli isimlerin fikirleri eleştirel bir gözle değerlendiriliyor. Fülberth’in çalışmasını özgün kılan hususlardan biri de, kapitalizm bilimi anlamında “kapitalistik” tanımını önermesidir diyebiliriz. Kitabın ikinci bölümü ise, feodal toplumdan polizentrik kapitalizme, sanayi devriminden emperyalizme, neoliberal kapitalizmden ABD hegemonyasına uzanarak, kapitalizmin derli toplu bir tarihini sunuyor.

Emine Akyüz – Çocuk Hukuku (2010)

  • ÇOCUK HUKUKU, Emine Akyüz, Pegem Akademi Yayınları, hukuk, 463 sayfa

Emine Akyüz ‘Çocuk Hukuku’nda, ulusal ve uluslararası hukukta yer alan çocuk haklarını kapsamlı biçimde okurlarına sunuyor. Uzun yıllardır bu alanda çalışan Akyüz, kitabının ilk bölümünde, çocuk haklarının tarihsel gelişimini ve medeni hukukta çocuk hakları konularını ele alıyor. Yazar ikinci bölümde ise, kamu hukukunda çocuk haklarını inceliyor. Günümüzde geleneksel toplumların aksine, hukuk alanında çocuğun kendine özgü hakları olduğu kabul edilmiş ve bunlar çeşitli ulusal ve uluslararası metinlerde yer almıştır. Çalışma ana babaları, hukukçuları ve öğretmenleri bu haklara dair bilgilendirmesiyle önemli bir boşluğu dolduruyor.

John Steinbeck – Ay Battı (2010)

  • AY BATTI, John Steinbeck, çeviren: Leyla Özcengiz, Remzi Kitabevi, roman, 118 sayfa

John Steinbeck ‘Ay Battı’da, Nazilerin Norveç’i işgalini ve halkın kuşatmaya karşı onurlu direnişini hikâye ediyor. Savaş yıllarında filme de alınan roman, yüzyıllardır barış içinde yaşayan, özgürlüğüne düşkün halkının kömür madeniyle geçimini sağladığı şirin bir Norveç kasabasının, başlarında Albay Lanser’in olduğu Nazi kuvvetlerince işgal edilişiyle başlar. Bu baskından sonra, kasabanın halkı özgürlüğünü koruyabilmek için ölümüne bir mücadeleye koyulacaktır. Kasabanın kömür madenlerini ele geçirmeye çalışan işgalcilere karşı, özgür bireylerin kişisel çabalarıyla başlayan direniş, kısa bir süre sonra kolektif bir eyleme dönüşecektir.

Cevat Karahasan – Gece Meclisi (2010)

  • GECE MECLİSİ, Cevat Karahasan, çeviren: Ayalp Talun İnce, Apollon Yayıncılık, roman, 223 sayfa

Günümüz Boşnak edebiyatının önde gelen isimlerinden olan Cevat Karahasan ‘Gece Meclisi’nde, dünyası öfkeye kurban edilen baş kahramanı Dr. Simon’un, şiddetle hesaplaşmasını hikâye ediyor. Uzun yıllar sonra ülkesi Bosna’ya geri dönen Simon, kendini nefretin, şiddetin ve öfkenin kol gezdiği bir dünyanın göbeğinde bulur. Öte yandan, Simon’un buraya gelişinin ertesinde, dört cinayet işlenmiş ve kendisinden, yani “Batı’dan gelen yabancı”dan şüphelenilmeye başlanmıştır. Bu esnada ortaya çıkan Sufi dervişi Enver ise, Simon’un iç dünyasının gizemlerini keşfetmesine; ülkesindeki acımasız savaşla ve şiddetle hesaplaşmasına vesile olacaktır.

Armand Farrachi – Bach, Son Füg (2010)

  • BACH, SON FÜG, Armand Farrachi, çeviren: Heval Bucak, Can Yayınları, biyografi, 94 sayfa

Armand Farrachi ‘Bach, Son Füg’de, akıcı bir üslupla, dünyaca ünlü Alman klasik müzik bestecisi ve orgcu Johann Sebastian Bach’ın portresini sunuyor. Bach’ın nasıl bir çocukluk yaşadığı; kilise ve dinle bağlarının müziğini nasıl etkilediği; Saray çevresiyle ilişkilerinin hangi boyutlarda olduğu ve yaşadığı dönemin müzik çevrelerince nasıl değerlendirildiği, kitapta karşımıza çıkan konulardan birkaçı. Dönemin gravürleri ve resimleriyle de zenginleştirilen kitapta bunun yanı sıra, iki karısından on biri erkek, dokuzu kız yirmi çocuğu olan bestecinin, nasıl bir eş ve nasıl bir baba olduğu konusunda da dikkat çeken ayrıntılar yer alıyor.