Rosalind E. Krauss – Modern Heykel Dehlizleri (2021)

Modern heykelin serüveni hakkında çok güzel bir çalışma.

Eleştirmen ve teorisyen Rosalind Krauss, Rodin’den günümüze usta heykeltıraşların önde gelen eserlerini, heykel sanatı sorunlarına farklı yaklaşımların ışığında inceliyor.

Krauss, Rodin’in “Cehennem Kapıları” adlı eserini gözeterek modernliğe dair ayrıntılı bir sorgulamaya girişiyor.

Sırasıyla Fütürizm, Yapısalcılık; Duchamp’ın “Hazır Yapımları”, David Smith’in “Tanktotem”i ve heykelsi gerçekliğin üstünde durduktan sonra Picabia, Calder, Oldenburg ve genç heykeltıraşlar Carl Andre, Mel Bochner, Robert Morris, Don Judd, Richard Serra, Sol LeWitt, Robert Smithson ve Michael Heizer’ın çalışmalarını derinlemesine irdeliyor.

Son derece biçimci ve analitik olan çalışma, anlatı zamanının ele alınışı, mekânın kullanımı ve gerçeküstücü heykele ilişkin oyun stratejileri gibi heykeltıraşlığa özgü düşünceler etrafında şekilleniyor.

  • Künye: Rosalind E. Krauss – Modern Heykel Dehlizleri, çeviren: Sibel Erduman, Everest Yayınları, sanat, 352 sayfa, 2021

Rachel Corbett – Hayatını Değiştirmelisin (2020)

 

Rainer Maria Rilke’nin, henüz kariyerinin başındayken büyük heykeltıraş Auguste Rodin’le bir araya gelişinin, sanat ve yaratıcılık söz konusu olduğunda bize söyleyeceği çok şey var.

1902’de Rilke, ünlü heykeltıraş Rodin’le ilgili kısa bir kitap yazmak için Paris’e gitti.

O zamanlar Rodin altmışlarında, saygı duyulan, tanınmış bir sanatçıydı, Rilke’yse henüz yirmilerinde, tanınmamış bir şair.

İki ismin de birbirinden öğreneceği çok şey vardı ve Rilke bu buluşmada Rodin’e, “Nasıl yaşamalıyım?” diye soracaktı.

İşte Rachel Corbet’nin bu güzel kitabı, iki dehanın bu buluşmasını merkeze alarak yaratıcılık, sanatın anlamı ve sanatçının konumu gibi hayati konuları tartışıyor.

  • Künye: Rachel Corbett – Hayatını Değiştirmelisin: Rainer Maria Rilke ve Auguste Rodin’in Hikâyesi, çeviren: Kerime Dalyan, Yapı Kredi Yayınları, sanat, 312 sayfa, 2020

Stefan Zweig – Dünün Dünyası (2019)

“Kendimi, başkalarına hayat hikâyemi anlatacak kadar önemsememiştim hiç. Beni ana kahramanı yapacak ya da odak noktasına koyacak bir kitaba, bir kuşağın yaşayabileceği ne kadar çok olay, felaket ve sınav varsa hepsiyle karşı karşıya kaldıktan sonra cesaret edebilecekmişim demek.”

Yaşadığı dönemle olduğu kadar trajik sonuyla da Stefan Zweig, bir kuşağın yaşayabileceği felaket ve sınavların ne denli zorlu olabileceğinin en çarpıcı örneğidir.

Dolayısıyla bu kitap da, Zweig’ın otobiyografisi olduğu kadar tüm tarih boyunca eşi örneği az bulunur o kuşağın yazgısı olarak okunmalı.

Zweig burada, doğup büyüdüğü Habsburg İmparatorluğu’nun çöküşünü, Avrupa’nın Birinci Dünya Savaşı’na uzanan süreçteki toplumsal ve kültürel durumunu, savaştan sonra Avrupa’nın altüst oluşunu, Hitler’in önlenemez yükselişini ve bütün Avrupa’yı esir alışını, dostların birbirine düşman oluşunu hem usta bir yazar hem de maharetli bir belgeselci titizliğiyle anlatıyor.

Kitap aynı zamanda, Zweig’ın Rilke, Joyce, Rolland, Freud, Rodin, Gorki, Rathenau ve Verhaeren gibi isimlere dair ilginç yorumlarını da barındırıyor.

  • Künye: Stefan Zweig – Dünün Dünyası, çeviren: Gülçin Wilhelm, İletişim Yayınları, otobiyografi, 412 sayfa, 2019

Rainer Maria Rilke – Auguste Rodin (2017)

  • AUGUSTE RODIN, Rainer Maria Rilke, çeviren: Semih Uçar, Nora Kitap

auguste-rodin

Ünlü bir şairden meşhur bir heykeltıraşın yapıtları hakkında derinlikli analizler… Rilke’nin buradaki değerlendirmeleri, Rodin’in dehasındaki inceliği ve yapıtlarının kendine has hususiyetlerini anlamak açısından önemli ipuçları sunuyor. Kitap bunun yanı sıra, Rilke’nin sanat üzerine düşüncelerini kapsamlı bir şekilde aydınlatmasıyla da önemli.

Louis William Francis – Sanatçılar ve Düşünürler (2011)

Şu ana kadar sanat ve felsefe temalı muhtelif çalışmalara imza atmış olan Louis William Francis ‘Sanatçılar ve Düşünürler’ adlı kitabında, filozof ve sanatçıların sanat hakkındaki düşüncelerini, çalışma yöntemlerini ve onların eserlerindeki önemli düşünsel ve sanatsal motifleri açığa çıkarmayı amaçlıyor.

Francis bu bağlamda, Maeterlinck, Wagner, Rodin, Hegel, Tolstoy ve Nietzsche’yi ele alıyor. Yazar, bu altı ismin sanatla ne tür bağlar geliştirdiğini irdelerken, aynı zamanda bir meseleye ve böylelikle bir felsefeye sahip olmanın, tümünün ortak yönü olduğunu gözler önüne seriyor.

“Sanatçı aslında bir düşünür, düşünür de bir sanatçı mıdır?” sorusunun yanıtını arayan Francis’in burada ilgilendiği asıl konu, sanat ile felsefe arasındaki etkileşim ile sanatçıdaki düşünürün ve düşünürdeki sanatçının izini sürmek.

  • Künye: Louis William Francis – Sanatçılar ve Düşünürler, çeviren: Orhan Düz, Kapı Yayınları, felsefe, 181 sayfa