Barış Ünlü – Frantz Fanon (2025)

Barış Ünlü’nün bu kitabı, Fanon’un doğumunun yüzüncü yılına bir saygı duruşu niteliği taşıyor. Ancak bu eser, bir biyografi ya da sistematik rehber değil; Fanon düşüncesine yönelen eleştirel, sorgulayıcı ve çok katmanlı bir okuma sunuyor. Ünlü, Fanon’un düşünsel evrenini yalnızca sömürgecilik karşıtı bir söylem olarak değil, modernliğin kendisine yöneltilmiş köklü bir itiraz biçimi olarak ele alıyor. Kitap, düşünürün psikiyatrist kimliği, devrimci pratiği ve felsefi üretimi arasındaki geçişkenliği merkezine alarak, bir düşünce ile bir yaşamın nasıl birbirini dönüştürdüğünü gösteriyor.

Eserin omurgasını, Fanon’un üç yüzü oluşturuyor: düşünür, devrimci ve doktor. Bu üç figür, hem kendi içinde bir bütünlük kuruyor hem de sürekli bir gerilim yaratıyor. Fanon’un kendini ve dünyayı değiştirme arzusu, ölümle yüzleşme ve kalıcılık arayışıyla birleşiyor. Ünlü, bu gerilimi “sömürge insanının varoluşsal kırılması” olarak yorumluyor. Fanon’un siyasal analizleri, aynı zamanda bir özgürleşme psikolojisi sunuyor; şiddetin, direnişin ve yeniden doğuşun anlamını tartışıyor.

Kitabın dikkat çekici yönlerinden biri, “sözleşme düşünürü” ile “sömürge düşünürü” arasındaki farkı kurması. Fanon, Batı’nın “makbul özne”yi merkeze alan sözleşmeci geleneği karşısında, sömürge durumunu insani ve tarihsel bir kırılma olarak ele alıyor. Bu karşılaştırma, Hannah Arendt ve Immanuel Wallerstein’ın Fanon üzerine yorumlarıyla kesişiyor. Ünlü, bu çerçevede Fanon’dan öğrenmenin ve onunla çatışmanın imkânlarını sorguluyor.

‘Frantz Fanon: Sömürge Düşünürü, Sömürge Devrimcisi’, düşüncenin politikayla, tıpla ve etikle kesiştiği yerde duran bir okuma deneyimi sunuyor. Fanon’u yeniden anlamak kadar, onun aracılığıyla çağımızı da yeniden düşünmeye çağırıyor.

  • Künye: Barış Ünlü – Frantz Fanon: Sömürge Düşünürü, Sömürge Devrimcisi, İletişim Yayınları, siyaset, 183 sayfa, 2025

Frantz Fanon – Fanon Kitabı (2025)

Frantz Fanon’un bu kitabı, yazarın külliyatından seçilmiş önemli metinleri bir araya getirerek, onun düşünce dünyasına kapsamlı bir bakış sunmayı amaçlıyor. Azzedine Haddour’un editörlüğünü üstlendiği bu derleme, Fanon’un sömürgecilik, ırkçılık, kimlik, şiddet ve özgürlük gibi temel kavramlara dair görüşlerini içeren yazılarından oluşuyor. Kitap, Fanon’un sadece bir düşünür değil, aynı zamanda bir eylem adamı ve bir devrimci olarak da nasıl etkili olduğunu gözler önüne seriyor.

‘Fanon Kitabı’, Fanon’un en bilinen eseri olan ‘Yeryüzünün Lanetlileri’nden (‘Les Damnés de la Terre’) bölümlerin yanı sıra, ‘Siyah Deri Beyaz Maskeler’ (‘Peau noire, masques blancs’) ve diğer önemli yazılarından da seçkiler sunuyor. Bu metinler aracılığıyla, Fanon’un sömürgeciliğin insan üzerindeki psikolojik ve toplumsal etkilerini nasıl analiz ettiğini, sömürge halklarının özgürlük mücadelesini nasıl desteklediğini ve şiddetin bu mücadeledeki rolünü nasıl değerlendirdiğini anlıyoruz. Kitap, Fanon’un sadece sömürgeciliğe karşı değil, aynı zamanda ırkçılığa, eşitsizliğe ve insanlık onurunu hiçe sayan her türlü baskıya karşı nasıl mücadele ettiğini gösteriyor.

‘Fanon Kitabı’ Fanon’un düşüncelerinin günümüzde de hala etkisini koruduğunu ve onun postkolonyalizm ve özgürlük mücadelelerine dair görüşlerinin, postkolonyalizm çalışmalarına önemli bir katkı sağladığını vurguluyor. Kitap, Fanon’un metinlerinin postkolonyalizm ve etkisini koruduğunu ve onun düşüncelerinin, ezilen halkların mücadelesine ilham vermeye devam ettiğini gösteriyor.

  • Künye: Frantz Fanon – Fanon Kitabı: Seçme Yazılar, hazırlayan: Azzedine Haddour, çeviren: Utku Özmakas, Dipnot Yayınları, siyaset, 314 sayfa, 2025

Stefan Bird-Pollan – Özgürleşmenin Diyalektiği (2023)

‘Özgürleşmenin Diyalektiği’, bizi, Freud’un metapsikolojisinin ve Hegel’in tanınma diyalektiğinin Fanon’un özgürleşme düşüncesi üzerindeki önemini yeniden düşünmeye davet ediyor.

Stefan Bird-Pollan, Hegel, Freud ve Fanon’da olumsuz ve kendiyle-bütünleşme arasındaki ilişkiye dair zekice bir analiz sunarak bugüne kadarki geleneksel düşünceye meydan okuyor.

Özne olma süreci, sancılı, hatta çoğu zaman kanlı bir süreçtir.

Kendiyle-bütünleşme, özünde, doğayla, öteki’yle bütünleşmeyi, yani özgürleşmenin diyalektiğini gerektirir.

Bu kitap, öznenin kuruluş sürecini Hegel, Freud ve Fanon düşüncesi üzerinden okuyor.

Aynı zamanda kitap, bu diyalektiğe etkide bulunan filozofları (Kant, Marx, Sartre), postkolonyal çalışmaları (Bhabha, Spivak) ve psikanalist bakışı da (Lacan, Kohut, Adler, Winnicott, Caruth) ihmal etmiyor.

Bu kitap, Fanon’un özne teorisine ve sosyal teoriye yaptığı katkının derinliklerini keşfe çıkıyor.

Aynı zamanda Fanon’un projesinin, Freudyen psikanalizin politik boyutlarını ve Hegel’in toplum teorisinin psikolojik boyutlarını anlamayı nasıl mümkün kıldığını gösteriyor.

  • Künye: Stefan Bird-Pollan – Özgürleşmenin Diyalektiği: Hegel, Freud, Fanon, çeviren: Sibel Kibar, Fol Kitap, felsefe, 352 sayfa, 2023

Tuğçe Kelleci – (Post)kolonyalizm (2023)

Postkolonyalizm, Türkiye’de akademik, entelektüel ve politik çevrelerde gecikerek de olsa etkili bir düşünce akımı oldu.

Ancak içerdiği eleştirelliğe rağmen o da araçsal aklın hizmetine girmekten kurtulamadı.

Bu çalışma çok önemli bir istisna oluşturuyor: Eleştirel düşünceyi postkolonyalizmin kendisine yönelterek sorgulanmadan alınıp tekrar edilen veya uyarlanan önkabulleri titiz bir teorik tartışmaya açıyor.

Başlıca argümanları, postkolonyal çalışmaların Doğu-Batı ikiliğini kültürel söylem içinde yeniden üretmekten ve postkolonyal özneyi özcü bir bakışla değişmez bir “öteki”ne indirgemekten kaçınamadığı, kolonyal karşılaşmadaki yeniden özneleşme sürecini tek yönlü bir iktidar bakışıyla sınırladığı ve kültürel olana odaklanarak siyasal melezliği ihmal ettiği.

Kitap, postkolonyal literatüre hâkim olmakla yetinmeyerek ilmek ilmek dokuduğu düşünsel bir bütünlük için Foucault ve Lacan’ı da tartışmaya çağırıyor.

Postkolonyalizm çalışmalarına Lacan ve Foucault’ya dayalı bir perspektifle yeni bir açılım getirirken, bu tartışmaları postkolonyal öznenin konumlandırılışı üzerinden yaparak ve özneyi merkeze alarak farklı bir bakış açısı sunuyor.

Çalışma kuramcı olarak Lacan ile Foucault’yu, Fanon ile Bhabha’yı, kavramsal olarak “arzu” ile “iktidarı”ı, “melezlik-taklit” ile “maduniyet”i aynı metinde yoğurmakta, özne tartışmasını ise Postkolonyal olanın kendisini tekrar kolonyal olan içinde bulması süreci çerçevesinde teorik biçimde yapıyor.

Böyle bir girişim ve çabanın uluslararası ilişkiler disiplini içinden gelmesi dikkat çekicidir ve oldukça değerli.

Aynı zamanda Uluslararası İlişkiler çalışmalarının alanını genişletiyor, disiplinin büyük ölçüde ihmal ettiği özne tartışmasını Postkolonyalizm bağlamında gündeme getiriyor ve alanla ilgili kuramsal tartışmalara önemli bir katkı sağlıyor.

  • Künye: Tuğçe Kelleci – (Post)kolonyalizm: Özne, Arzu ve Siyasal Melezlik, Siyasal Kitabevi, felsefe, 328 sayfa, 2023

Frantz Fanon – Afrika Devrimine Doğru (2022)

‘Afrika Devrimine Doğru’, sömürgeciliğin ideolojik ve psikolojik saldırıları hakkında muazzam analizler barındırıyor.

Kitap, Frantz Fanon’un Cezayir devrimi sürecinde yazdığı deneme, makale ve mektuplarını bir araya getiriyor.

Fanon’un en aktif yıllarında yazdığı; bağımsızlık fikri, Afrika Birliği tahayyülü ve giderek kabaran Cezayir Devrimi dalgasının ortasında kaleme aldığı deneme, makale ve mektuplardan oluşan derleme, sömürgeciyle tarihi hesaplaşmayı mücadelenin ayak sesleriyle eşzamanlı olarak kayda geçiriyor.

Sömürgeciliğin ideolojik ve psikolojik saldırılarını faş eden yetkin analizlerle, yekvücut bir Üçüncü Dünya’nın savaş günlükleri geniş bir perspektifte sunuluyor.

Katliamın ve işkencenin normalleştirildiği bir coğrafyada akıl hastalıklarını tedavi etmenin beyhudeliğini, Avrupalı doktorların iliklerine işlemiş önyargıları gözlemleyen Fanon, FLN saflarına katılarak gözünü önce Cezayir sokaklarına ardından tüm Afrika’ya dikiyor; Kara Kıta’da bütüncül bir hareket örgütlemek adına bir silaha dönüştürdüğü satırlar, savaşı anbean yaşayan bir devrimcinin seyir defterine evriliyor.

Mücadele tüm şiddetiyle sürerken çuvaldızı “kendi mahallesine” batırmaktan da geri durmuyor: Cezayir Savaşı barikat başlarında göğsünü bağımsızlık adına siper edenlerle tüm şiddetiyle sürerken solun ve entelektüellerin tavrını sorguluyor.

Bir psikiyatrist, yazar, entelektüel ve devrimcinin gözünden ırkçılık, eşitsizlik, insan hakları ihlalleri ve kimlik sorunlarının hâlâ güncelliğini koruyan gerçekliğine ışık tutacak ‘Afrika Devrimine Doğru’, ilk kez Türkçede.

  • Künye: Frantz Fanon – Afrika Devrimine Doğru, çeviren: Sanem Işıl Aytuğ, Sel Yayıncılık, siyaset, 192 sayfa, 2022

Frantz Fanon – Yeryüzünün Lanetlileri (2021)

Frantz Fanon’un 1961 Kasım sonu yayımlanmış ‘Yeryüzünün Lanetlileri’, bugün de sömürgeciliğin sömürge halkları üzerinde yarattığı patolojik psikolojik sonuçları analiz etmek konusunda bir başucu kitabı olmaya devam ediyor.

Sömürgecilik-karşıtı mücadelenin ve Üçüncü Dünya’nın özgürlüğünün manifestosu olarak bilinen kitap, Afrika’daki ulusal kurtuluş hareketlerine ve Amerika’daki Kara Panterler örgütüne esin kaynağı oldu.

Egemen kültürün uyguladığı ve toplulukları, politikayı ve kültürü, aynı zamanda psişik varlığı dönüştüren baskı ve onun sonuçları aydınlatılmazsa ırkçılığa karşı savaşmak beyhudedir.

‘Yeryüzünün Lanetlileri’, sırf bu hakikati gözler önüne sermesiyle dahi altın değerindedir.

Fanon, toplulukları olduğu kadar bireylerin kişisel geleceklerini de alt üst edip başkalaştıran egemen bir dünyanın yabancılaştırmasını çok yönlü bir bakışla soruşturuyor ve daha da önemlisi, ezen/ezilen ilişkisinin verilerini ve kurtuluşun koşullarını politik mücadele çerçevesinde radikalleştirerek ele alıyor, öznenin kurtuluşunu politika ile kültüre bağlıyor.

Çalışmanın son iki bölümünden biri kültüre ve kültürün ulusal inşayla ilişkisine, ikincisi ise Cezayir savaşının her iki tarafta yol açtığı travmatik rahatsızlıklara ayrılmış.

Kitabın eldeki edisyonunun, Jean-Paul Sartre’ın önsözü ile Alice Cherki ve Mohammed Harbi imzalı önsöz ve sonsözlerle yayımlandığını da belirtelim.

  • Künye: Frantz Fanon – Yeryüzünün Lanetlileri, çeviri: Şen Süer, İletişim Yayınları, siyaset, 277 sayfa, 2021

Peter Hudis – Fanon: Barikatların Filozofu (2020)

“Biz… artık nefes alamadığımız için de isyan ediyoruz.”

Frantz Fanon bu sözü, Amerika’da siyahilere yönelik uygulanagelen protestolarda gündeme gelen bir slogan olmasından çok önce, 1960’ların başında söylemişti.

Peter Hudis’in eldeki kitabı da, Fanon’un hayatı ve mücadelesi üzerine dört dörtlük bir çalışma.

Hudis, Fanon’un hayatını ve çalışmalarını eleştirel bir bakışla izlemekle kalmıyor, aynı zamanda Fanon’un yazdıklarının günümüzde ırkçılık ve onun doğurduğu yabancılaşmaya nasıl güçlü yanıtlar verdiğini de gözler önüne seriyor.

Fanon, kendi döneminin toplumsal mücadeleleri içerisinde yeni bir insanlık uğruna bıkmadan usanmadan çabaladığı için yirminci yüzyılın önde gelen düşünürlerinden biriydi.

Hudis’in çalışması ise, Fanon’un mevcut momente özgürleştirici bir alternatif geliştirme çabasının yeniden canlanmasına yardımcı olup olamayacağını tartışmasıyla özellikle dikkat çekiyor.

  • Künye: Peter Hudis – Fanon: Barikatların Filozofu, çeviren: İbrahim Yıldız, Dipnot Yayınları, biyografi, 216 sayfa, 2020

Frantz Fanon – Siyah Deri, Beyaz Maskeler (2020)

Frantz Fanon’dan modern siyahinin dünyasına tutulan güçlü bir ışık.

‘Siyah Deri, Beyaz Maskeler’, bugünkü siyah insanı, onun beyaz dünyadaki tutumlarını belirliyor, daha da önemlisi siyahın varoluş biçimini psikopatolojik ve felsefi anlamda yorumluyor.

Fanon, siyah insanın beyaza benzemek, onun gibi olmak istediğini, uzunca bir zamandan beri beyazın tartışılmaz üstünlüğünü kabul ettiğini ve böyle olduğu için de, beyaz insanın değerler örgüsüyle yoğrulmuş bir varoluş hamlesi gerçekleştirme eğilimi içinde olduğunu belirtiyor.

Siyah insanın varoluş biçimi bağlamında sömürgecilik psikolojisini çarpıcı bir şekilde ortaya koyan Fanon, siyah insana aşağılık kompleksinin nasıl aşılandığını ve sömürülenlerin nasıl sonunda zulmedicilerini taklit eder hale geldiğini psikanalitik bir bakışla gözler önüne seriyor.

‘Siyah Deri, Beyaz Maskeler’in, ABD’deki Kara Panterler ve Üçüncü Dünyadaki bağımsızlık mücadeleleri gibi siyasi hareketlere ilham kaynağı olduğunu, aynı zamanda sömürgecilik ve ırkçılıkla bağlantılı kimlik sorunlarının tartışılmasına öncülük ettiğini de ayrıca belirtelim.

Irkçılık ve ayrımcılık halen büyük bir sorun olmaya devam ediyor ve modern eşitlikçi düşüncenin klasiklerinden biri olan bu kitap da, bu nedenden dolayı güncelliğini koruyor.

  • Künye: Frantz Fanon – Siyah Deri, Beyaz Maskeler, çeviren: Orçun Türkay, Metis Yayınları, psikanaliz, 192 sayfa, 2020

Achille Mbembe – Düşmanlık Politikaları (2020)

 

‘Düşmanlık Politikaları’, çağımızın “kendisi dışındaki her şeyi yok saymak” biçiminde özetleyebileceğimiz dünya anlayışı üzerine muhteşem bir çalışma.

Bugün bütün dünya demokrasiden uzaklaşıyor, savaş kutsanan bir değer haline geliyor, diktatörce uygulamalar hızla dünyayı gasp ediyor, ırkçılığa ek olarak nanoırkçılık toplumun tüm hücrelerine sızmış…

İşte günümüzün önde gelen post-kolonyal yaklaşım kuramcılarından olan Achille Mbembe, Frantz Fanon’un izinden giderek düşmanlık ilişkisinin nasıl olup da çağımızın kuralı ve kurucu normu haline geldiğini irdeliyor.

Mbembe, koskoca halkların, kendi suçlarını ve hatalarını hatırlamak istemediklerini, kendi kendilerine ürettikleri ve esiri oldukları kötülük nesnelerinin korkusuyla yaşadıklarını ve artık bunlardan şiddet yoluyla kurtulmak istediklerini belirtiyor.

Yazar yalnızca yaşadığımız çağın çok iyi bir fotoğrafını çekmekle kalmıyor, aynı zamanda bu kuşatmayı nasıl yarabileceğimiz konusunda kimi perspektifler de sunuyor.

Dünyanın her yerini kendi yuvası yaparak düşmanlık ilişkisinden kurtulabilecek bir insanlığın mümkün olabileceğini belirten Mbembe, bunun da ancak hümanizmin de ötesine geçerek bütün canlıları kapsayacak bir politika ve ortak bir soyağacıyla mümkün olduğunu belirtiyor.

  • Künye: Achille Mbembe – Düşmanlık Politikaları, çeviren: Ayşen Gür, İletişim Yayınları, siyaset, 224 sayfa, 2020

Frantz Fanon – Yabancılaşma ve Özgürlük Üzerine Yazılar (2020)

 

‘Yabancılaşma ve Özgürlük Üzerine Yazılar’, devrimci psikiyatrist Frantz Fanon’un daha önce yayımlanmamış yazılarını bir araya getiriyor.

Kitap iki bölümden oluşuyor.

Kitabın ilk bölümünde yer alan psikiyatri yazılarında düşünür, sömürgeciliğin beraberinde getirdiği yabancılaşmayı ve bu yabancılaşmanın tetiklediği akıl hastalıklarını çok yönlü bir bakışla irdeliyor.

Kitabın ikinci bölümünde yer alan siyaset yazılarında da Fanon, bizzat katıldığı Cezayir Bağımsızlık Savaşı’nda tanık olduklarını, savaşın seyrini ve devrimci mücadelenin dönüm noktalarını değerlendiriyor.

Bir isim diziniyle de zenginleşen çalışmada ele alının kimi konular ise şöyle:

  • Müslüman erkeklerde sosyal terapi,
  • Cezayir’de ruhsal destek,
  • Etnopsikiyatri,
  • Kuzey Afrika’da itiraf tavırları,
  • Mağribi Müslümanın delilik karşısındaki tutumu,
  • Müslüman kadınlarda algı ve hayal gücü,
  • Psikiyatri ortamında ajitasyon olgusu,
  • Toplum-psikiyatri buluşması,
  • Cezayir’in bağımsızlığı mücadelesi,
  • Cezayir ve Fransa krizi,
  • Cezayir’de demokratik devrim,
  • Cezayirlinin devrimci bilinci,
  • Sömürgeci aşırılıkçıların yarattığı tahribat,
  • Batı dünyası ve Fransa’da faşist deneyim,
  • Antiemperyalist hareketin gelişimi,
  • Afrika ülkelerinin dayanışması…

Künye: Frantz Fanon – Yabancılaşma ve Özgürlük Üzerine Yazılar, derleyen: Jean Khalfa ve Robert J. C. Young, çeviren: Kahraman Çayırlı, Sel Yayıncılık, felsefe, 357 sayfa, 2020