Andrea Wulf – Muhteşem İsyankârlar (2024)

Bugün ayaklarımızın altındaki fikirleri oluşturmuş filozof, sanatçı ve düşünürlerden kurulu Jena Ekibi üzerine harika bir çalışma.

‘Muhteşem İsyankârlar’, Almanya’nın en parlak zihinlerinin yaşamlarını ve aşklarını ortaya koyuyor: Goethe, Schiller, Fichte, Novalis, Schlegel, Schelling ve Hegel.

Küçük üniversite şehri Jena’da çevrenin merkezinde Caroline adında özgür ruhlu, üç kez evlenmiş bekâr-ruhlu, yaşamı tamamen ona ait bir anne vardı.

Caroline, Andrea Wulf’un ruh eşi.

Bu durum, yazar ve konunun mükemmel bir eşleşmesi: Şen, yaşamı olumlayan, özgürlük sevdasına sahip bir güç.

Andrea Wulf geçmişteki olayları şimdide yaşanıyormuş gibi hissettiren nadir tarihçilerden ve insan yüreğinin sürükleyici hikâyelerindeki uzak yaşamları dönüştürüyor.

‘Muhteşem İsyankârlar’, bizi özgür iradenin, bireysel yaratıcılığın ve özgürlüğün muazzam olanakları ile muazzam riskleri üzerine düşünmeye davet ediyor.

  • Künye: Andrea Wulf – Muhteşem İsyankârlar: İlk Romantikler ve Benin Keşfi, çeviren: Bartu Şanlı, Ayrıntı Yayınları, felsefe, 496 sayfa, 2024

Friedrich Schiller – İnsanın Estetik Eğitimi Üzerine (2020)

Klasik Alman düşüncesinin büyük ismi Friedrich Schiller, Wieland, Humboldt, Goethe ve Kant gibi önemli isimlerle aynı yıllarda yaşadı.

Schiller’in ‘İnsanın Estetik Eğitimi Üzerine’ adlı felsefe ve estetik odaklı bu yapıtı da, temel olarak güzel nedir ve güzelden anlama eğitimi nasıl olur gibi önemli soruların yanıtını arıyor.

Kant’ın akılcılığı ve estetiğinin büyük ölçüde egemen olduğu bu metinler, estetik bir hayat ve estetik bir medeniyetin neden vazgeçilmez olduğunu tartışıyor.

Bugün başlı başına bir klasik haline gelmiş, 18. yüzyılın ürettiği en önemli entelektüel değerlerden olan kitap, öncelikli olarak estetiği ve pedagojiyi, tarih ve toplum felsefesini, ahlak ve siyaset felsefesini, ahlaklı bir toplum idealini temellendirmek ve gerçekleştirmek için birbiriyle ayrılmaz bir şekilde iç içe geçiriyor.

Kitabın, Gürsel Aytaç ve Doğan Göçmen’in aydınlatıcı yazılarıyla zenginleştiğini de ayrıca belirtelim.

Kitaptan birkaç alıntı:

“Başka bir yüzyılda yaşamak ve bir başka yüzyıl için çalışmış olmak istemem. İnsan, devletin yurttaşı olduğu gibi zamanın da yurttaşıdır.”

“Siyasi sorunu uygulamada çözmek için estetik yolunda yürümek gerekir, çünkü insanın özgürlük hedefine doğru ilerlediği yol güzellikten geçer.”

“Sanatçı, çağının evladıdır, ama eğer onun aynı zamanda evlatlığı hatta gözdesi olursa vay haline.”

“Gerçekliği aşma cesareti olmayan hakikati asla fethedemeyecektir.”

  • Künye: Friedrich Schiller – İnsanın Estetik Eğitimi Üzerine, çeviren: Gürsel Aytaç, Fol Kitap, felsefe, 167 sayfa, 2020

Kolektif – Estetik Üzerine Yazılar (2019)

Hem çeviri hem de telif yazıları bir araya getiren bu güzel derleme, estetik konusunda Türkçe felsefe literatürüne katkı sunacak türden.

Kitaba katkıda bulunan yazarlar, Baumgarten’dan postmodern döneme uzanarak öznenin estetik kavrayışı üzerine çeşitli düşünürleri ve kavramlarını yorumluyor.

Kitapta ele alınan kimi konular şöyle:

  • Hegel’de özne-nesne birliği arayışında sanatın rolü,
  • Hume’un estetiğinde beğeninin ölçütü,
  • Fichte ve Alman romantisizmi,
  • Nietzsche’nin perspektifinden ‘güzel’in ölçütü olarak “güç istemi”,
  • Sanatta postmodern obje kavrayışı,
  • Baumgarten’dan Kant’a estetikteki dönüşüm…

Çalışmanın bir diğer önemli özgünlüğü ise, çağımızdaki haliyle estetiği daha iyi kavramak için estetik alanına giren kavramların tarihsel bağlamını aydınlatması.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Alexander Gottlieb Baumgarten, Gamze Keskin, Nurten Öztanrıkulu Özel, Friedrich Schiller, Nil Avcı, Berk Özcangiller, B. Utkan Atbakan ve Oktay Taftalı.

  • Künye: Kolektif – Estetik Üzerine Yazılar: Baumgarten’dan Postmodernizme, editör: Gamze Keskin, Alfa Yayınları, estetik, 276 sayfa, 2019

Friedrich Schiller – Hayaletgören (2011)

  • HAYALETGÖREN, Friedrich  Schiller, çeviren: Bilge Uğurlar ve Türkis Noyan, Can Yayınları, roman, 142 sayfa

 

Ünlü Alman oyun yazarı ve şair Friedrich Schiller’in tek roman denemesi olan ‘Hayaletgören’, Venedik’te bir Alman prensinin yaşadığı sıradışı olaylara dayanır. İçine kapanık ve melankolik bir insan olan prens, ülkesinden ayrılarak, kimsenin kendisini tanımadığı Venedik’e gelir. Fakat bu şehir, kısa bir süre sonra prensi baştan çıkaracak; onu gizemli olayların içine çekecektir. Artık prensin sessiz sakin bir hayat yaşaması mümkün değildir. Schiller’in, okültizm, spiritizma, ruh çağırma motifleriyle zenginleştirdiği romanı, kendisinden sonraki yazarlar tarafından edebiyat sahnesine sıklıkla taşınmasıyla, öncü bir eser olarak kabul ediliyor.

Georg Lukács – Goethe ve Çağı (2011)

  • GOETHE VE ÇAĞI, Georg Lukács, çeviren: Ferit Burak Aydar, Sel Yayıncılık, inceleme, 299 sayfa

 

Georg Lukács, 20. yüzyılın en önemli felsefeci, edebiyat eleştirmeni, estetikçi ve Marksist teorisyenlerinden. Lukács’ın edebiyat incelemelerindeki yetkinliğinin en iyi örneklerinden biri olan elimizdeki eser, düşünürün 1930 ve 1940’lı yıllarda kaleme aldığı makalelerden oluşuyor. Lukács burada, Alman edebiyatının önde gelen yazarlarından Goethe’nin çalışmalarını ve onların Alman kültüründeki rolünü tartışıyor. Goethe’nin yanı sıra, Schiller, Hölderlin, Schelling ve Lessing gibi Alman yazarlarının da incelendiği kitap, Alman kültürünün ve sosyal düşüncesinin evrimleşme dinamiklerini özgün bir bakış açısıyla yorumlamasıyla dikkat çekiyor.