Michelle U. Campos – Osmanlı Kardeşler (2015)

Her ne kadar Filistin bugün sonu gelmez çatışmalar ve anlaşmazlıklarla boğuşsa da, Osmanlı’nın erken 20. yüzyılında burada Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudiler birlikte barış içinde yaşamışlardı.

Michelle Campos, bu dönemde halkların imparatorluk vatandaşlığı çatısı altında nasıl bir araya geldiklerini araştırıyor.

Filistin’de, arka planda ortaya çıkan Siyonist harekete ve Arap milliyetçiliğine rağmen, Yahudiler ve Araplar özgünde imparatorluk vatandaşlığını benimseyerek birlikte hareket etmişlerdi.

Campos kitabında, Filistin’deki Arap-Yahudi çatışmasının kadim olmadığını, özünde Osmanlıcılık düşüncesinin vaatleri ve yetersizliklerinin yarattığı gerilimlerle ortaya çıktığını savunuyor.

  • Künye: Michelle U. Campos – Osmanlı Kardeşler, çeviren: Mine Yıldırım, Koç Üniversitesi Yayınları

Guy Delisle – Kudüs Günlükleri (2018)

Guy Delisle, daha önce başarılı çizgiroman kitapları ‘Pyongyang’, ‘Shenzen’ ve ‘Burma’ günlükleri ile geniş bir okur kitlesine ulaşmıştı.

Bu kitap ise, Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudiler için kutsal olan Kudüs’te yaşamanın tam olarak ne anlama geldiğini anlatıyor.

Bir yabancının bakış açısından, Kudüs’ün gündelik hayatından çok zengin ayrıntılar sunan kitap, yüzyıllardır bu şehirde yaşayan Yahudi, Hıristiyan ve Müslüman topluluklarının dünyasına da iniyor.

Özellikle, şimdilerde çetrefilli bir hal almış İsrail-Filistin çatışmasının kökenlerine inmesiyle de önem arz eden kitap, bazı yerlerde karanlık, genel olarak mizahi üslubuyla öne çıkıyor.

Bugünkü Kudüs’ün kültürel ve siyasi dokusuna giriş niteliğinde bir çalışma arayanlara şiddetle önerilir.

  • Künye: Guy Delisle – Kudüs Günlükleri, çeviren: Levend Yalman, Karakarga Yayınları, çizgiroman, 344 sayfa, 2018

Edward Said – Kültür ve Direniş: David Barsamian ile Söyleşiler (2017)

1999-2003 yılları arasında David Barsamian’la Edward Said arasında yapılmış bu uzun soluklu söyleşi, Said’in kişisel, entelektüel ve siyasi bir portresini ortaya koymasıyla önemli.

Tahmin edileceği gibi bu söyleşinin gövdesini Said’in İsrail-Filistin sorununa dair yorumları oluşturuyor.

Said, “Biz tarihimizin önemli bir kısmında kapalı bir toplum olarak bırakıldık. Biz görünmez insanlarız, görünmez bir halkız. Onların istediği, benim sesimi kesmem. Ama ben ölüp gidene kadar böyle bir şeyi boşuna bekleyecekler…” diyor.

Said, gün geçtikçe daha yakıcı bir hal alan bu sorundan yola çıkarak,

  • İşgal altındaki Filistin’de yaşanan tarihsel direnişin dinamiklerini,
  • İsrail’in Filistin’deki tahammül edilemez baskılarını,
  • İsrail-Amerika işbirliğinin bölgedeki sonuçlarını,
  • Türkiye’nin İsrail ve Filistin’le ilişkilerini,
  • Filistin’in neden bir sömürge olduğunu,
  • Ortadoğu’yu kasıp kavuran terörün temel dinamiklerini,
  • Tek devletin, sorunun aşılması konusunda sunacağı imkân ve zorlukları ve bunun gibi pek çok konuyu tartışıyor.

Said bunun yanı sıra, Filistin’de geçen çocukluğunu, yaşadığı ortamın özgün yönlerini ve bir entelektüel ve aydın olarak yetişmesine olanak tanıyan koşulları da bizimle paylaşıyor.

Kitabın yeni bir çeviriyle Türkçeye kazandırıldığını ayrıca belirtelim.

  • Künye: Edward Said – Kültür ve Direniş: David Barsamian ile Söyleşiler, çeviren: Murat Erdem, Alfa Yayınları, 236 sayfa, 2017

Fahir Armaoğlu – Filistin Meselesi ve Arap-İsrail Savaşları, 1948-1988 (2017)

Arap-İsrail savaşları, yalnızca Filistin sorununu daha içinden çıkılmaz hale getirmedi, aynı zamanda yarattığı büyük dalgalanmalarla günümüz Orta Doğu’sunun tarihsel dinamiklerinde de önemli roller üstlendi.

Fahir Armaoğlu bu kapsamlı incelemesinde, yıllar geçtikçe daha yakıcı hale gelen Filistin meselesini merkeze alarak, 1948-1988 arasında yaşanmış Arap-İsrail savaşını ele alıyor.

Yaklaşık kırk yıl sürmesiyle modern çağın en uzun savaşı olarak bilinen Arap-İsrail savaşı, uluslararası niteliğiyle de bizim de içinde bulunduğumuz geniş bir coğrafyayı etkiledi.

Armaoğlu, Osmanlı’nın Orta Doğu’dan çekilmesinin, burada önemli bir boşluk yarattığını ve Filistin meselesiyle Arap-İsrail çekişmesinin de bu istikrarsız ortamın neticesi olduğunu savunuyor.

Yazar bu tezini işlerken, bölgeyi hem güncel hem de tarihsel bir perspektifle irdeliyor.

Çalışma, sadece Filistin sorunu ve Arap-İsrail savaşları için değil, en basitinden bugün Suriye’nin içinde bulunduğu durumu da daha iyi kavramak için iyi bir kaynak.

  • Künye: Fahir Armaoğlu – Filistin Meselesi ve Arap-İsrail Savaşları, Kronik Kitap, tarih, 584 sayfa

Adil Okay – 12 Eylül ve Filistin Günlüğü (2008)

’12 Eylül ve Filistin Günlüğü’, 12 Eylül darbesi yapıldıktan sonra Lübnan’a kaçan ve orada İsrail-Filistin savaşına tanık olan Adil Okay’ın, burada bulunduğu bir buçuk yıllık zaman dilimi içinde tuttuğu günlüğünden oluşuyor.

Günlük, kaleme alındığı zaman dilimi içerisinde, hem 12 Eylül darbesini hem de Filistin’de yaşanan savaşı, o zamanlar henüz yirmili yaşlarının ortalarında bir genç olan Okay’ın gözlerinden anlatıyor.

Okay’ın günlüğü, Türkiye’nin sıkıntılı yakın dönemine dair önemli ayrıntılar sunduğu kadar, aynı zaman diliminde, en çatışmalı dönemlerini yaşayan Güney Lübnan’daki Filistin kamplarında yaşananlara dair tanıklığını sunmasıyla da ilgi çekiyor.

  • Künye: Adil Okay – 12 Eylül ve Filistin Günlüğü, Ütopya Yayınları, günlük, 301 sayfa

Jonathan Schnneer – Balfour Deklarasyonu (2012)

  • BALFOUR DEKLARASYONU, Jonathan Schnneer, çeviren: Ali Cevat Akkoyunlu, Kırmızı Kedi Yayınevi, tarih, 439 sayfa

 

Jonathan Schnneer elimizdeki çalışmasında, Arap-İsrail çatışmasını daha karmaşık hale getirdiği gibi, genel olarak Ortadoğu’da bitmek bilmeyen bir sorunlar yumağını da beraberinde getirmiş Balfour Deklarasyonu sürecini anlatıyor. Bilindiği gibi deklarasyon, Lloyd George’un başbakanlığındaki İngiliz savaş kabinesinde dışişleri bakanı Arthur James Balfour’un girişimiyle başlatılmıştı. 1917 yılındaki söz konusu deklarasyon, Filistin’de İsrail’in kurulmasıyla sonuçlanmıştı. Schnneer, deklarasyonun temelinde entrika ve ikiyüzlülük olduğu için, deklarasyona giden yolun salt muzaffer bir süreç olarak değerlendirilemeyeceğini söylüyor.

Eugene L. Rogan ve Avi Shlaim (der.) – Filistin Uğruna (2012)

  • FİLİSTİN UĞRUNA, derleyen: Eugene L. Rogan ve Avi Shlaim, çeviren: Suna Gülfer Ihlamur-Öner, Küre Yayınları, siyaset, 365 sayfa

 

‘Filistin Uğruna’, Arap, Batılı ve İsrailli bilim insanlarının çeşitli arşiv kaynaklarına dayanarak, Filistin savaşını yeniden yazma çabasının neticesinde ortaya çıkmış. Burada bir araya gelen ve Filistin, İsrail, Mısır, Ürdün, Irak ve Suriye tarihlerine odaklanan makaleler, 1948’i yeni baştan gözden geçiriyor ve böylelikle, günümüzde daha karmaşık hale gelmiş olan Arap-İsrail ilişkilerini, tarafsız bir biçimde kavramaya çalışıyor. Kitabın son sözünü kaleme alan Edward Said de, Arap entelektüellerinin kendi tarihleriyle yüzleşmesi gerekliliği ve meselenin iki tarafına aynı anda bakmanın önemi üzerinde duruyor.

Gil Anidjar – Düşmanın Tarihi (2012)

  • DÜŞMANIN TARİHİ, Gil Anidjar, çeviren: Timuçin Binder, Ayrıntı Yayınları, siyaset, 265 sayfa

Gil Anidjar ‘Düşmanın Tarihi’nde, kutuplaşmış Yahudi ve Arap kimlikleri arasına yerleşmiş düşmanın tarihiyle ilgileniyor. Düşman figürünün izini edebiyat, felsefe, politika, teoloji, ırk, tarih gibi farklı alanlara ve Carl Schmidt ile Jacques Derrida gibi isimlerin düşüncelerine uzanarak süren Anidjar, Arap ile Yahudi arasındaki mesafeyi muhafaza eden ve düşmanlığı canlandıran şeyin ne olduğunu ve eski İncil dönemine kadar giden bu karşıtlığın hangi amaçlara hizmet ettiğini araştırıyor. Anidjar’ın buradaki dikkat çeken tezlerinden biri de, düşmanlığın, genel olarak dinin ve politikanın esaslarını da belirlediği.