Vefa Saygın Öğütle – Failin Ontolojisi (2022)

Sosyal bilimlerin öteden beri karşı karşıya kaldıkları doğa/kültür, birey/toplum, fail/yapı, neden/sebep, açıklama/anlama gibi çok tartışılan ikiliklerin kıskacında faillik sorunu ve failin eşkâli meselesi, son yıllarda gündeme daha fazla geliyor.

Bu eşkâli belirlemenin göründüğünden de güç bir iş olduğu ortaya çıktı.

  • Peki, sosyal bilimlerde fail dendiğinde kime ve neye bakmak gerekir?
  • Bireye mi bakılmalıdır yoksa gruplara ve toplumlara mı?
  • Failden sadece insanı mı anlamak gerekir?
  • Hem kendi sosyalliğinin ürünü olup hem de o sosyalliği dönüştürme kapasitesine sahip olan insan faili nasıl kavramlaştıracağız?
  • Dahası, faillik sadece insanlara has bir kapasite midir, hayvanlar fail olamazlar mı?
  • Olabiliyorlarsa bunun sosyal bilimler için ne gibi sonuçları olur?

Sosyal bilimlerin en temel kavramlarıyla felsefi bir hesaplaşmanın ürünü olan bu kitap, bu disiplinlerin değişmez unsuru hâline gelmiş olan ‘fail’in eşkâlini belirlemeye çalışıyor.

Max Weber’den Edmund Husserl’e, Maurice Merleau-Ponty’den Roy Bhaskar’a ve Margaret Archer’a kadar uzanan bir çizgide, sosyal bilimlerin en temel ikiliklerinden bazılarını irdeleyerek, doğal dünyanın nedenleri ile insan dünyasının sebepleri arasındaki karmaşık ilişkiyi çözümlüyor, bedenin insan dünyasının inşasında oynadığı rolü ve her türlü sosyal bilimin olanağı için neden vazgeçilmez bir unsur olduğunu gösteriyor.

Bedenli bir fail olmanın doğa bilimleri ile sosyal bilimler arasında indirgeyici olmayan bir işbirliğini mümkün hâle getirdiğini ve failliğin hayvanlarla paylaştığımız bir özellik olduğunu ortaya koyuyor.

  • Künye: Vefa Saygın Öğütle – Failin Ontolojisi: Sosyal Bilimlerde Nedensellik ve Yönelimsellik, Fol Kitap, sosyoloji, 128 sayfa, 2022

Frédéric Vandenberghe – Alman Sosyolojisinin Felsefi Tarihi (2016)

Alman sosyal teorisinin evrimini kapsamlı bir bakışla inceleyen önemli bir çalışma.

Frédéric Vandenberghe başta Marx, Simmel ve Weber olmak üzere, Frankfurt Okulu’ndan Horkheimer, Adorno ve Habermas’ın düşüncelerini çok yönlü bir bakışla izliyor, ayrıca bu düşünürlerin tezleri bağlamında özgürleşmenin olası yolları üzerine düşünüyor.

  • Künye: Frédéric Vandenberghe – Alman Sosyolojisinin Felsefi Tarihi, çeviren: Vefa Saygın Öğütle, Ayrıntı Yayınları

Vefa Saygın Öğütle, Ebru Açık-Turğuter ve Taylan Banguoğlu – Biyoloji Biliminden Toplumsal Dünyaya Bakmak (2020)

Biyologlar bilimi, bilim insanını, toplumu ve sosyolojiyi nasıl kavrar?

Bu sorunun yanıtını arayan eldeki çalışma, bilim sosyolojisi alanına Türkçeden yapılmış muazzam bir katkı.

Vefa Saygın Öğütle, Ebru Açık-Turğuter ve Taylan Banguoğlu’nun imzasını taşıyan kitap, biyologlara hem kendi alanları hem de sosyoloji alanına dair düşüncelerini bir bilim sosyolojisi çalışması içerisinde ortaya koyma fırsatı veriyor.

Kitapta,

  • Biyologların bilim anlayışları,
  • Bilimsel normlardan neler anladıkları,
  • Bilimsel ilerleme ve bilimsel bilginin yapısına dair anlayışları,
  • Biyologların nazarında toplum ve bilimi,
  • Biyologların toplum anlayışları,
  • Bilimi toplumla ve toplumu nasıl ilişkilendirdikleri,
  • Sosyolojik bilginin nesnelliği,
  • Sosyoloji-biyoloji ilişkisi,
  • Ve Sosyoloji ve biyoloji arasında ortak bir yaklaşım ve ortak bir çatının olanaklılığı gibi önemli konular tartışılıyor.

Tarihsel ve evrensel tartışma konuları olan bilim, bilim insanı ve bilimin nesnesiyle olan ilişki konularında iyi bir tartışma sunan kitap, biyolojiyi sosyolojiyle buluşturacak bir “sosyobiyolojinin” imkânları üzerine de düşünüyor.

  • Künye: Vefa Saygın Öğütle, Ebru Açık-Turğuter ve Taylan Banguoğlu – Biyoloji Biliminden Toplumsal Dünyaya Bakmak: Bir Bilim Sosyolojisi Çalışması, Doğu Batı Yayınları, bilim, 168 sayfa, 2020

Kolektif – Geç Osmanlı’dan Günümüze Modern Doğa Bilimciliği (2019)

Geç Osmanlı döneminden erken Cumhuriyet’e uzanan süreçte, bizdeki doğa bilimciliği nasıl dönüşümler yaşadı?

Elimizdeki kitap, bu konuyu tarihsel ve sosyolojik bir perspektifle irdeleyen ve bu alanda çalışanlar için önemli veri ve değerlendirmeler sunan makaleleri bir araya getiriyor.

Kitapta tartışılan kimi konular:

  • Cumhuriyet dönemi biliminde pozitivizmin etkileri,
  • Yeniçağ Osmanlı’sında astronomi pratikleri,
  • On dokuzuncu yüzyıl başlarında Osmanlı İmparatorluğu’nda modernleşme, bilim ve mühendislik,
  • Türkiye’de fizikçilerin “sosyal”, “bilim” ve “sosyal bilim” algıları,
  • 1894 İstanbul depremi ve geç dönem Osmanlı İmparatorluğu’nda bilim…

Kitaba katkıda bulunan yazarlar ise şöyle: Ömer Faik Anlı, Özgür Budak, B. Harun Küçük, Berrak Burçak, Amit Bein, Ellen Abrams, Alper Yalçınkaya, Vefa Saygın Öğütle, Sanem Güvenç-Salgırlı, Ozan Doğan ve Ozan Erözden.

  • Künye: Kolektif – Geç Osmanlı’dan Günümüze Modern Doğa Bilimciliği, editör: Vefa Saygın Öğütle ve Sanem Güvenç-Salgırlı, Doğu Batı Yayınları, bilim, 415 sayfa, 2019

Kolektif – Fanon’un Hayaletleri (2019)

Hayatını sömürgecilik, ekonomik/kültürel eşitsizlikler ve psikanaliz alanlarındaki çalışmalara adamış, etkisi günümüzde de yoğun şekilde devam eden fikirler ortaya koymuş Frantz Fanon’un düşüncesini ve mirasını farklı yönleriyle irdeleyen güzel bir derleme ile karşı karşıyayız.

Buradaki makalelerin dikkat çeken yönlerinden biri, Fanon düşüncesindeki eleştirel potansiyelleri ortaya çıkarmaları ve bu düşüncelere, tam da olması gerektiği gibi siyasal biçim kazandırmayı amaçlamaları.

Kitapta,

  • Sömürge karşıtı devrimci etkilerin Fanon’un kişiliği ve düşüncesi üzerindeki rolü,
  • Postkolonyal eleştirinin gölgede kalmış öncüsü olarak Aimé Césaire’in, Fanon’un düşünceleri üzerindeki etkileri,
  • Sömürgeciliğe karşı bir silah olarak sürrealizm ve psikanaliz,
  • Batı hümanizminin ikiyüzlülüğü ve şeyleşmesi olarak sömürgecilik,
  • Fanon’un çelişkilerle örülü kimliği,
  • Fanon’da şiddet sorunu,
  • Sömürge karşıtı milliyetçilik ve postkolonyal milliyetçilik ayrımı,
  • Ulusal kurtuluş mücadelesi ve şiddet,
  • Fanon’u Lacancı okumasının bize söyledikleri,
  • Ve Fanon düşüncesinin 21. yüzyıla nasıl karşılık verebileceği gibi önemli konular irdeleniyor.

Kitaba makaleleriyle katkıda bulunan isimler ise şöyle: Barış Ünlü, Elçin Aktoprak, Vefa Saygın Öğütle, Judith Butler, Homi Bhabha, Andrew Ryder, Güneş Ayas, Abdurrahman Aydın, Ömer Mollaer, Immanuel Wallerstein ve Fırat Mollaer.

  • Künye: Kolektif – Fanon’un Hayaletleri: Fanon’la Konuşmayı Sürdürmek, editör: Fırat Mollaer, İthaki Yayınları, siyaset, 288 sayfa, 2019

Kolektif – Émile Durkheim’ı Yeniden Okumak (2018)

Farklı yazarların katılımıyla ortaya çıkan bu özenli çalışma, sosyolojinin kurucusu Émile Durkheim düşüncesindeki sapakları daha görünür kılıyor ve buradan hareketle düşünürün fikirlerinin sağlam bir yeniden okumasını yapıyor.

Kitabın en büyük katkısı, Durkheim’ın bizdeki alımlanışında görülen başat sorunları tespit etmesidir diyebiliriz.

Kitap, bir yandan Türkiye’de şu ana kadar Durkheim’ın düşüncesi hakkında bilinenlere iyi bir alternatif sunuyor ve öte yandan da, okurunu bizzat sosyoloji ve sosyolojinin iktidarla, siyasetle ilişkisi üzerine derinlemesine düşünmeye davet ediyor.

Çalışmanın bir diğer önemli katkısı da, Durkheim’ı ikincil kaynaklar üzerinden değil, bizzat kendi eserlerinden okuması.

  • Künye: Kolektif – Émile Durkheim’ı Yeniden Okumak, editör: Ümit Tatlıcan ve Vefa Saygın Öğütle, Phoenix Yayınları, sosyoloji, 352 sayfa, 2018

Roy Bhaskar – İnsan Bilimlerinin Felsefi Eleştirisi: Natüralizmin Olanaklılığı (2017)

Yayımlanmasının üzerinden geçen kırk yılın ardından sosyal bilim alanında kült hale gelmiş bir kitap.

Kitabın asıl özgünlüğü, pozitivist olmayan bir natüralizm arayışını ortaya koyarak sağlam bir düşünsel alt yapı inşa etmesi ve böylece sosyal bilim yapmak isteyenler için alternatif bir yol ortaya koymasıydı.

Pozitivizm-hermenutik ikilemine düşmeden yönünü tayin etmek isteyen, farklı disiplinlerle kurduğu ilişkilerle zengin bir perspektif kazanan kitap, sosyal teoride önemli yer tutan yapı-fail meselesini de tartışıyor.

Türkiye’de de, bilhassa ilişkisel sosyal bilim alanında çalışanlar için bir başucu çalışması olmaya aday.

  • Künye: Roy Bhaskar – İnsan Bilimlerinin Felsefi Eleştirisi: Natüralizmin Olanaklılığı, çeviren: Vefa Saygın Öğütle, Nika Yayınevi, felsefe, 296 sayfa

Kolektif – Gezi ve Sosyoloji (2014)

Sosyologların Gezi Direnişi’ne dair yorum ve analizleri, elimizdeki ‘Gezi ve Sosyoloji’de.

Kitabın ilk bölümünde yer alan makaleler, sosyologların Gezi’de yaşananlara nasıl yaklaşması gerektiğini, onunla ne şekilde yüzleşebileceklerini irdeliyor.

İkinci bölüm ise, Gezi’nin ortaya çıkan çok katmanlı yapıyı “şiddet”, “sınıf”, “siyaset/hareket”, “mekân/kent” ve “kültür/sembol” başlıkları altında değerlendiriyor.

Weberci “Devletin meşru şiddet tekeli” tezi bağlamında Gezi’deki devlet şiddeti,

Gezi Direnişi ve orta sınıf dinamikleri,

Apolitikliğin politik yönelimleri,

Ve muhafazakâr dilin gezi parkı söylemleri, kitapta ele alınan kimi konular.

  • Künye: Kolektif – Gezi ve Sosyoloji, derleyen: Vefa Saygın Öğütle ve Emrah Göker, Ayrıntı Yayınları, sosyoloji, 334 sayfa

Karl Korsch – Sosyal Bilimler ve Marksizm (2008)

Karl Korsch, György Lukács ve Antonio Gramsci ile birlikte Batı Marksizmi’nin kurucu isimleri arasında yer alıyor.

Yazar ‘Sosyal Bilimler ve Marksizm’de, hem Marksizm’in kendi üzerine düşünebilme kapasitesine sahip olduğunu anlatıyor hem de daha sonra çokça başvurulan ideoloji eleştirisinde de bulunuyor.

Korsch, ortodoks Marksizm’in, Marx ve Engels’in teorisindeki devrimci içeriği, politikadan bağımsız evrensel bir bilim sistemi oluşturma tutkusu yüzünden körelttiğini ve böylelikle de bilimin pratik eleştirisini imkânsız hale getirdiğini savunuyor.

Yazar bu durumun da, bir bütün olarak sosyal bilimlerin gündemine dönük köklü bir müdahale getirdiği iddiasında.

  • Künye: Karl Korsch – Sosyal Bilimler ve Marksizm, derleyen ve çeviren: Vefa Saygın Öğütle, Salyangoz Yayınları, felsefe, 149 sayfa

Peter L. Berger ve Thomas Luckmann – Gerçekliğin Sosyal İnşası (2008)

Gerçekliğin sosyal inşasını, dışsallaştırma, nesnelleşme ve içselleştirme çerçevesinde değerlendiren bir çalışma.

Berger ve Luckmann, “Toplum, insani bir üründür, objektif bir realitedir ve insan da sosyal bir üründür,” diyor.

Yazarlar, bireylerin sosyal etkileşimle taşıdıkları sübjektif anlamların ve kendilerini dışsallaştırmalarıyla başlayan sosyal inşa sürecinin, faaliyetlerin rutinleşmesiyle objektif hale geldiğini, bir sonraki kuşak tarafından sosyalizasyon aracılığıyla içselleştirildiğini ve böylece tam anlamıyla bir sosyal dünya oluştuğunu savunuyor.

  • Künye: Gerçekliğin Sosyal İnşası: Bir Bilgi Sosyolojisi İncelemesi, Peter L. Berger ve Thomas Luckmann, çeviren: Vefa Saygın Öğütle, Paradigma Yayıncılık, sosyoloji, 289 sayfa