Kirk Curnutt – William Faulkner (2021)

Amerikan edebiyatının devlerinden William Faulkner’ın dünyasına inmek için harika bir fırsat.

Kirk Curnutt, bu Güneyli büyük yazarın kişisel hayatından Nobel Edebiyat Ödülü alışına uzanan macerasını adım adım izliyor.

Faulkner, deneysel tarzıyla çağının geleneksel anlatı tekniklerine savaş açan, çağdaş Amerikan edebiyatının en önemli roman yazarlarından ve modernistlerindendir.

Dördüncü ve belki de en ünlü romanı ‘Ses ve Öfke’yi 1929’da yayımlamasının ardından ‘Döşeğimde Ölürken’, ‘Tapınak’, ‘Ağustos Işığı’ ve ‘Abşalom, Abşalom’ gibi şaheserler kaleme alan Faulkner, sıra dışı tarzıyla bazı eleştirmenleri neşelendirirken bazılarının çileden çıkmasına sebep oluyordu.

Memleketi Oxford’u, Mississippi’yi eserlerinde yeniden işliyor; Yoknapawatpha County adıyla kurgusal dünyasına dâhil ettiği ve içerisinde merhamet ile şerefin modern dünyanın şiddetine, hırsına ve doymazlığına karşı savaştığı bir mekân haline getiriyordu.

Nihayetinde Nobel Ödülü’nü kazansa da Faulkner’ın yaşamı ne kolay geçmişti ne de kaygısız.

Daima ekonomik sorunları vardı, desteklemekle yükümlü olduğu geniş bir aile söz konusuydu, evliliği konusunda ikircikliydi ve alkolizmden mustaripti.

“Bu ülkede insanın kendisini gazetecilerden koruyamaması ne fena… İsveç bana bir Nobel, Fransa da Légion d’honneur verdi. Kendi vatanımın benim için yaptığı tek şeyse onca karşı koymama, onca ricama rağmen özel hayatıma saldırmak oldu.”

Yazara göre biyografik arka plan, sanatın en az ilgi çekici olan yönüydü.

Yine iddia ettiği gibi, önemli olan, yaratıcısı değil, işin kendisiydi:

“Bana kalırsa birinin düşünüp ümit ettiği, deneyip başaramadığı şeyler kâfi gelmiyorsa, [yazarın] sanatçı kimliğinin dışında tecrübe ettikleriyle, yaptıklarıyla ya da çektiği dertlerle açıklanıp mazur gösterilmesi icap ediyorsa hem o hem de onu değerlendiren kişi başarısız olmuş demektir.”

Kirk Curnutt, Faulkner’ın uyarılarını göz önünde bulundurarak kaleme aldığı bu incelikli biyografide, Faulkner’ın saydığımız haricî koşulları dengeleme çabasına gerektiği ölçüde yer veriyor ve aynı zamanda edebi kariyerini nasıl büyük bir kararlılıkla sürdürmeye çalıştığını bizzat yazarın eserlerinden ve bu eserlerin kaleme alınış süreçlerinden beslenerek inceliyor.

  • Künye: Kirk Curnutt – William Faulkner, çeviren: Sultan Şahin Erinç, Runik Kitap, biyografi, 219 sayfa, 2021

William Faulkner – İki Hamlede Zafer (2020)

Edebiyat tarihinin en görkemli yapıtlarından olan ‘Ses ve Öfke’nin yazarı William Faulkner, şimdi de polisiye öyküleriyle karşımızda.

‘İki Hamlede Zafer’in merkezinde, her yönüyle sıra dışı bir karakter olan Savcı Gavin Stevens yer alıyor.

Stevens, hem doğup büyüdüğü bölgeyi ve oranın insanını çok iyi tanıyan bir “Güneyli”, hem de Harvard’da ve Heidelberg’de okumuş, eski Yunancadan çeviriler yapan bir entelektüeldir.

Stevens, Faulkner’ın destansı coğrafyası Yoknapatawpha’da işlenen cinayetleri çözerken bu iki dünyayı iyi tanımasından çokça faydalanacaktır.

Vakaları bir dedikodu havası içinde takip eden bölge halkı ve Stevens’ın yanından ayrılmayan, olayları onun bilinci aracılığıyla izlediğimiz yeniyetmelik çağındaki yeğeni Charles, bu öykülerde okura eşlik ediyor.

Daha önce yayımlanan ilk beş öykünün yanına, Türkçesi ilk kez bu kitapta yer alan ve bir romanın uzunluğuna ve derinliğine sahip son uzun öykünün eklenmesiyle, Faulkner’ın polisiye dünyası Türkçede tamamlanmış oluyor.

  • Künye: William Faulkner – İki Hamlede Zafer, çeviren: Talat Sait Halman ve Ünal Aytür, Yapı Kredi Yayınları, öykü, 200 sayfa, 2020

William Faulkner – Emily’ye Bir Gül (2019)

Yazıya yüreğini ve ruhunu koymuş William Faulkner’ın yazdığı her şey sıra dışıdır, öncüdür.

Bu kitapta ise, bizde daha çok romanlarıyla bildiğimiz, fakat öyküleri de başlı başına birer şaheser olan Faulkner’ın seçilmiş on yedi öyküsüne yer veriyor.

Burada, Faulkner’ın ‘Emily’ye Bir Gül’, ‘Ambar Kundakçısı’ ve ‘O Akşam Güneşi’ gibi ünlü öyküleri kadar, pek bilinmeyen öyküleri de yer alıyor.

Öyküler, aralarında edebiyatımızın usta isimlerinin de bulunduğu farklı çevirmenler tarafından Türkçeye kazandırılmış.

Faulkner yıllar önce kendini başarısız bir şair olarak tanımlamış ve şöyle demişti:

“Belki de her romancı önce şiir yazmak ister, yazamadığını anlayınca da şiirden sonra en zor tür olan öyküyü dener. Ancak onda da başarısız olduktan sonra roman yazmaya başlar.”

Kitapta yer alan diğer öyküler ise şöyle:

Bir Ayı Avı

İki Asker

Kuru Eylül

Elly

Avludaki Katır

Kırmızı Yapraklar

Bir Adalet

Dikkat!

Şeref

Dr. Martino

Tilki Avı

Bir Kraliçe Vardı

Dağdaki Zafer

Carcassonne

  • Künye: William Faulkner – Emily’ye Bir Gül, hazırlayan: Güven Turan, çeviren: Aysun Arslan, Necla Aytür, Ünal Aytür, Ayberk Erkay, Gül Ülker Gül, Bilge Karasu, Ülkü Tamer, Güven Turan ve Burcu Uğuz, Yapı Kredi Yayınları, öykü, 288 sayfa, 2019

Kolektif – Yazarın Odası (2009)

‘Yazarın Odası’nda, edebiyat tarihini etkilemiş pek çok yazar, kendi yazarlık deneyimlerine ait sırlarını okurla paylaşıyor.

Truman Capote, Ernest Hemingway, T. S. Eliot, Jorge Luis Borges, Rebecca West, Graham Greene, William Faulkner, Gabriel Garcia Marquez ve Stephen King, okurlarını odalarına davet ediyor; çalışma masalarının düzenlerinden yazma alışkanlıklarına, kendi çağdaşları hakkında düşündüklerinden etkilendikleri edebiyatçılara kadar pek konuyu tartışmaya açıyor.

Orhan Pamuk’un önsözüyle Türkçeye çevirisi yapılan söyleşiler, ünlü edebiyat eleştiri dergisi Paris Review’da yayımlandığında büyük ilgiyle takip edilmişti.

  • Künye: Kolektif – Yazarın Odası, hazırlayan: Philip Gourevitch, çeviren: Öznur Ayman, Timaş Yayınları, söyleşi, 302 sayfa

William Faulkner – Dilek Ağacı (2016)

  • DİLEK AĞACI, William Faulkner, çeviren: Ülker İnce, Kırmızı Kedi Yayınları

dilek-agaci

Dünya edebiyatına unutulmaz yapıtlar kazandırmış Faulkner’ın bilinen tek çocuk kitabı… Bu çeviride de, kitabın ilk baskısında yer alan çizimler bulunuyor. Dulcie doğum gününün olduğu sabah, Maurice adında, daha önce hiç görmediği bir çocuk tarafından uyandırılır. Maurice’in, Dulcie’nin doğum günü için harika sürprizleri vardır. Bunlardan biri de, kimsenin yerini bilmediği Dilek Ağacı’na yapılacak bir yolculuktur. Dulcie’nin Alice, Dicky ve George gibi arkadaşlarıyla da güçlenen ekip, birbirinden ilginç olaylar yaşayacaktır.

William Faulkner – Çılgın Palmiyeler (2011)

  • ÇILGIN PALMİYELER, William Faulkner, çeviren: Necla Aytür ve Ünal Aytür, Yapı Kredi Yayınları, roman, 271 sayfa

William Faulkner’ın 1939’da yayımlanan ‘Çılgın Palmiyeler’i, farklı bir teknikle kaleme alınmış. Roman, olayları, kişileri ve mekânları farklı iki öyküden oluşuyor. Yazar, ‘Çılgın Palmiyeler’i ve ‘Irmak Baba’yı, tek bir romanın parçaları gibi tasarlamış, bölümlerini art arta düzenlemiş. Yazar böylece, okuyucunun iki ayrı öyküyü tek bir roman gibi okumasını, karşılaştırma yoluyla olaylar ve kişiler arasında birtakım bağlar kurabilmesini sağlamayı amaçlıyor. Daha önceki romanlarında da, olayları farklı karakterlerin gözünden anlatan Faulkner’ın bu romanındaki birbirinden farklı iki öyküsü ise, onun özgün tekniğini daha üst boyutlara taşıyor.