Camara Laye – Afrikalı Çocuk (2011)

  • AFRİKALI ÇOCUK, Camara Laye, çeviren: Burak Yenidoğan, Özgür Yayınları, roman, 192 sayfa

 

1930’lu yıllarda geçen ‘Afrikalı Çocuk’, bir otobiyografik roman. Camara Laye burada, çocukluğunun geçtiği Gine’ye doğru edebi ve tarihsel bir yolculuğa çıkıyor. Laye’in ailesi, bölgede önemli bir güç oluşturan ve 19. yüzyılın sonlarında İslamiyet’i kabul etmiş Malinke kabilesindendi. Laye’in, demirci olan babası, toplumda ermiş olarak kabul edilen bir kişiydi. Yazar romanında, içinde yaşadığı toplumun kendine has yönlerini, burada geçen çocukluk ve gençlik dönemlerini ve makine mühendisliği eğitimi almak için Fransa’ya gidişini anlatıyor. Romanı nitelikli kılan hususların başında, Laye’in yaşadığı toplumu ince ayrıntılar eşliğinde aktarması kadar, bir çocuğun ilginç büyüme serüvenini de sunması. Kurguda karşımıza çıkan anne-çocuk ilişkisinin, Afrika tinselliğine dair önemli ipuçları sunduğunu da belirtelim.

Aylin Gözen – İstanbul’un 100 Mücevheri ve Sanatçısı (2011)

Aylin Gözen’in hem takı meraklılarına hem de takı imalatçılarına hitap eden çalışması ‘İstanbul’un 100 Mücevheri ve Sanatçısı’, uzun süreden beri İstanbul’da sergilenen, şehirle özdeşleşmiş mücevherlere; bunları yapan firma, usta veya tasarımcılara ve İstanbul’un mücevher sanatçılarına yer veriyor.

Kitapta, Kaşıkçı Elması’ndan Murassa Miğferi’ne; Şah İsmail’in maşrapasından Sultan I. Ahmed’in taht askısına; Kevkeb-i Dürri elmasından Kanuni Sultan Süleyman’ın kılıcına ve Hürrem’in Gözyaşları gerdanlığına kadar birçok önemli mücevher tanıtılıyor.

Kitap, İstanbul’un ilham verdiği takı ve mücevherleri görmek isteyenler için biçilmiş kaftan.

  • Künye: Aylin Gözen – İstanbul’un 100 Mücevheri ve Sanatçısı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A. Ş. Yayınları, şehir, 156 sayfa

Ray Billington – Felsefeyi Yaşamak (2011)

  • FELSEFEYİ YAŞAMAK, Ray Billington, çeviren: Abdullah Yılmaz, Ayrıntı Yayınları, felsefe, 468 sayfa

 

Ray Billington, uygulamalı felsefeye bir giriş olarak değerlendirilebilecek ‘Felsefeyi Yaşamak’ta, etiğe yaptığı özel vurguyla yere gayet sağlam basan bir esere imza atmış. Billington kitabında ilk olarak, etiğin genel felsefeyi ilgilendiren meselelerinde bir gezintiye çıkıyor. Yazar devamında, Spinoza ve Aristo ile Marx ve Freud gibi birçok ismin düşüncelerine eğilerek, ahlak felsefesi ve pratiğinin önemli rol üstlendiği belirli felsefe okullarına eğiliyor. Billington’ın çalışmasını dikkat çekici kılan başlıca husus ise, gündelik hayatta karşılaşılan bazı konuları felsefi bir yorumla irdelerken, bunu, her okurun rahatça anlayabileceği bir üslupla yapması. Çalışma bunun yanı sıra, felsefenin ele aldığı birçok konuyu kapsamasıyla, felsefeye ilgi duyanlar kadar bu alanda çalışan uzmanlara da hitap edecek nitelikte.

Ali Dağlar – Rahip Cinayetleri (2011)

  • RAHİP CİNAYETLERİ, Ali Dağlar, Destek Yayınları, siyaset, 256 sayfa

 

Ali Dağlar ‘Rahip Cinayetleri’nde, Malatya’da Zirve Yayınevi Katliamı’nı odağa alıp, Türkiye’de azınlıklara yönelik saldırıların 200 yıllık arka planını araştırıyor. Kitapta, misyonerlerin Osmanlı’ya ilk gelişlerinden İmparatorluğun “Millet-i Sadıka” Ermenilere dönük protestanlaştırma çabalarına; Ermenilere yönelik pogromlardan Cumhuriyet döneminde tüm hızıyla devam eden gayrimüslim azınlıklara ve Alevilere yönelik pogrom ve kırımlara uzanıyor. Dağlar tarihsel arka planı ortaya koyduktan sonra, yakın tarihin en önemli olayları olan Malatya, İskenderun ve Trabzon’da yaşanan rahip cinayetlerini politik-toplumsal bir çerçeveyle irdeliyor.

Hakan Övünç Onur – Tüketim Toplumu, Nevrotik Kültür ve Dövüş Kulübü (2011)

  • TÜKETİM TOPLUMU, NEVROTİK KÜLTÜR VE DÖVÜŞ KULÜBÜ, Hakan Övünç Onur, Ayrıntı Yayınları, inceleme, 327 sayfa

 

Hakan Övünç Onur, ilgi çekici ilk kitabı ‘Tüketim Toplumu, Nevrotik Kültür ve Dövüş Kulubü’nde, Amerikalı yazar Chuck Palahniuk’un dünya çapında ün kazanmış romanını çok yönlü bir bakışla irdeliyor. Övünç burada, romanda tasvir edilen dünya ile belli başlı karakterlerini merkeze alarak, tüketim toplumunu, nevrotik kültürü, zihinsel terörizmi ve bilinçdışı arketipleri irdeliyor. Bunu yaparken, günümüz dünyasını, yani uygarlığın gelip dayandığı kaotik aşamayı da eleştirel bir gözle değerlendiren yazar, aynı zamanda kitabını Baudrillard, Gramsci, Marcuse, Horkheimer, Adorno ve Žižek gibi önemli düşünürlerden alıntılarla da zenginleştiriyor.

Adrian Desmond ve James Moore – Charles Darwin (2011)

  • CHARLES DARWIN, Adrian Desmond ve James Moore, çeviren: Ebru Kılıç, İş Kültür Yayınları, biyografi, 946 sayfa

 

İki yazarlı elimizdeki kitap, bilim tarihine evrim kuramıyla büyük katkıda bulunmuş Charles Darwin’in hayatını, önemli detaylarla harmanlayarak veriyor. Yazarlar, Darwin’in genç bir doğabilimci ve bilim teorisyeni olarak hayatını anlatırken, bunu geniş bir sosyo-kültürel çerçeve gözeterek yapıyor; ayrıca Darwin’in çalışmaları ile teorilerine getirilen birçok eleştiriyi de masaya yatırıyor. Kitapta bunun yanı sıra, Darwin’in pek bilinmeyen ilginç bir yönü; onun hastalıklar, hayalkırıklıkları ve trajedilerle dolu hayatı da ele alınıyor. Kitap, oylumlu oluşu ve çok sayıda fotoğrafla zenginleştirilmesiyle, tam teşekküllü bir Darwin belgeseli.

Ümit Sönmez – Piyasanın İdaresi (2011)

  • PİYASANIN İDARESİ, Ümit Sönmez, İletişim Yayınları, inceleme, 247 sayfa

 

Kamu yönetimi ve siyasal iktisat alanlarında çalışmalar yapmış Ümit Sönmez, ‘Piyasanın İdaresi’nde, eleştirel bir neoliberalizm okuması üzerinden, kimilerinin “devlet içinde devlet” diyerek eleştirdiği, kimilerinin de tüm toplumsal ve yönetimsel sorunların çözümü olarak alkış tuttuğu bağımsız düzenleyici kurumları (BDK) ayrıntılı şekilde masaya yatırıyor. Bu kurumların nasıl kurulduklarını sorgulayan ve onların mevcut örgüt yapılarını, işlevlerini ve güçlerini nereden aldıklarını araştıran çalışma, konuyla ilgilenenler için kılavuz niteliğinde bir eser. Sönmez, tarihsel süreçleri ve kuramsal gelişmeleri de içine alan bir perspektifle, bu kurumların nasıl ve neden kurulduklarını analiz ediyor; bununla paralel şekilde, neoliberalizmin devlet-piyasa ilişkisine dair tasarımını da bütünlüklü bir bakışla ortaya koyuyor.

Cem Şancı – Çocuğunuzu İnternetten Koruma Rehberi (2011)

  • COCUĞUNUZU İNTERNET’TEN KORUMA REHBERİ, Cem Şancı, Destek Yayınları, eğitim, 79 sayfa

 

İnternet, birçok faydasının yanı sıra, zararlı birçok içeriğiyle de, özellikle çocuklar için büyük tehditler barındıran bir mecra. Cem Şancı, ebeveynlere hitap ettiği elimizdeki kitabında, internetin tehlikeleri hakkında okurlarını uyarıyor ve bunların nasıl üstesinden gelinebileceği konusunda önerilerde bulunuyor. Yazar, internette çocukları bekleyen tehditleri madde madde inceleyip yaşanmış örnekleri anlatırken, hem anne babaları tehlikelere karşı bilinçlendiriyor hem de hangi tehdide karşı ne önlem alınabileceğini inceliyor. Verilen bu önlemlerin basit olduğunu ve okurun, bilgisayar uzmanı olmasını gerektirmediğini de belirtelim.

Walter Isaacson – Steve Jobs (2011)

  • STEVE JOBS, Walter Isaacson, çeviren: Dost Körpe, Domingo Yayınları, biyografi, 550 sayfa

 

Einstein, Benjamin Franklin ve Henry Kissinger gibi önemli isimlere dair yazdığı biyografilerle bilinen Walter Isaacson, bu halkaya son olarak, 7 Ekim’de ölen Apple’ın başkanı ve en büyük ortağı Steve Jobs’ı ekliyor. Kimileri Jobs’ı günümüzün azizi ilan etmiş; kimileri de onu, Apple’ın Çin’de bulunan fabrikalarındaki insanlık dışı çalışma şartlarıyla hatırlamıştı. Isaacson kitabı için Jobs’la üç yıl zaman geçirmiş ve neredeyse Jobs’ı tanıyan herkesle görüşmüş. Kitap, Jobs’un iş yaşamının inişli çıkışlı duraklarını verirken; hayatının bilinmeyen yönleri ile Apple logosu başta olmak üzere firmaya dair bazı efsaneleri açıklığa kavuşturuyor.

Bryan D. Palmer – Karanlığın Kültürleri (2011)

  • KARANLIĞIN KÜLTÜRLERİ, Bryan D. Palmer, çeviren: Şebnem Kaptan, Ayrıntı Yayınları, inceleme, 608 sayfa

 

Kitaplarında sol ve devrimci hareket üzerine yoğunlaşan Bryan D. Palmer, ilgi çekici kitabı ‘Karanlığın Kültürleri’nde,  gecenin tarihi, siyasî ve kültürel yönlerini araştırıyor. Gece ve karanlığın, iktidarın kısıtlamalarından uzak ve güçsüzlüğün arzularını dile getirmeye uygun bir zaman yarattığı kadar, gündüzün umumi şeffaflığından uzakta yaşanan hakimiyet ve tabiyet ilişkilerini de yeniden ürettiğini belirten Palmer, buradan yola çıkarak karanlığın içinden doğan farklı kültürlerin izini sürmeye koyuluyor. Kitapta, eski zamanların köylü gecelerinden blues ve cazın doğduğu, neşeli ve hüzünlü “soul geceleri”ne; pornografinin yeraltı dünyasındaki varlığından dünyanın gidişatını tümden değiştiren devrim gecelerine ve meyhane kültürünün beraberinde getirdiği gece sosyalleşmelerine kadar birçok konu ele alınıyor.