Amos Perlmutter, Michael I. Handel ve Uri Bar-Joseph – Bağdat Üzerinde 2 Dakika (2011)

  • BAĞDAT ÜZERİNDE 2 DAKİKA, Amos Perlmutter, Michael I. Handel ve Uri Bar-Joseph, çeviren: Gül Atik, Sinemis Yayınları, siyaset, 235 sayfa

‘Bağdat Üzerinde 2 Dakika’, İsrail tarafından gerçekleştirilen ve Irak’ın nükleer tesisini hedef alan 7 Haziran 1981 tarihli Babil Operasyonu’nu irdeliyor. 1980’in başında, Irak Başkanı Saddam Hüseyin bir nükleer santral kurmuş; İsrail ise, kendisinin hedef alındığı gerekçesiyle, F-16 uçaklarıyla El Tuveythe’deki Irak reaktörüne saldırmıştı. Elimizdeki kitap, İsrail’in bu baskınının kapsamlı bir hikâyesinden oluşuyor. Arapların nükleer bomba elde etme çabaları; İsrail’in kendi ulusal güvenliği konusunda duyduğu endişeler ve Babil Operasyonu’nun gerçekleştirilmesi için aylar öncesinden yapılan planlamalar, kitapta ele alınan konulardan bazıları.

Doğan Akhanlı – Fasıl (2011)

  • FASIL, Doğan Akhanlı, Telos Yayıncılık, roman, 242 sayfa

Doğan Akhanlı, 12 Eylül üzerine kurduğu ‘Fasıl’da, sanat müziğini metninin harcı olarak kullanıyor. Roman, devrimci bir babanın, onun oğlunun ve bir polis şefinin etrafında döner. Yurtdışında yaşamak zorunda kalan baba, bir sanat müziği tutkunudur. Günün birinde, geçmişine dair bilinmeyen gerçekleri, oğluyla paylaşır. Bu esnada, yine sanat müziği hayranı bir polis şefi de kurguya dahil olur. Ömrünü sorgu odalarında geçiren polis şefi de, sorgu aşamalarının her birine makam isimleri verecek denli sanat müziğine hayrandır. Olayları, farklı ideolojilere mensup karakterlerin ağzından anlatan roman, müzikli, ritmik yapısıyla da dikkat çekiyor.

Chris Harman – Halkların Dünya Tarihi (2011)

  • HALKLARIN DÜNYA TARİHİ, Chris Harman, çeviren: Uygur Kocabaşoğlu, Yordam Kitap, tarih, 639 sayfa

Dünya tarihine giriş niteliğinde bir eser olan ‘Halkların Dünya Tarihi’, tarihe “büyük adam”ın bilinciyle değil, sıradan insanların gözünden bakmasıyla dikkat çekiyor. Chris Harman, “aşağıdan tarih” olarak tanımladığı özgün yöntemiyle, insanlık tarihinin belli başlı aşamalarının, toplum biçimlerinin, siyasal yapılanmaların, savaşların ve sınıf çatışmalarının öyküsünü anlatıyor. Halkların tarihteki ağırlıklarını irdeleyen kitap, sınıflı toplumların doğuşuyla başlıyor; Antik dünya, Orta Çağ, Rönesans, Aydınlanma, Fransız Devrimi, Marksizmin doğuşu, Paris Komünü, Amerikan İç Savaşı, Dünya savaşları ve soğuk savaştan günümüze uzanıyor.

Ebru Omurcalı – Çorbanın Kitabı (2011)

  • ÇORBANIN KİTABI, Ebru Omurcalı, Alfa Yayınları, yemek, 322 sayfa

Çorba tariflerine, genelde yemek kitaplarının içinde bir bölüm olarak yer verilir. Ebru Omurcalı ise, çorbaları, oylumlu bir kitabın konusu yapmış. Üç bine yakın çorba tarifi arşivine sahip olan Omurcalı, bu arşivlerin bir kısmından oluşan kitabında, geleneksel Türkiye mutfağının yanı sıra, İtalya, İngiltere, Meksika, Hindistan, Jamaika ve Fas’a kadar birçok mutfakta yer etmiş çorbaların izini sürüyor. Aynı zamanda Türkiye’de ilk çorba konseptli restoranı da işleten Omurcalı’nın çalışması, bakliyatlı çorbalar, sebze çorbaları, etli çorbalar, tavuklu çorbalar, deniz mahsullü çorbalar, diyet çorbalar gibi birçok tarifi okurlarına sunuyor.

Hamdi Temel – Naylon Öldürür (2011)

  • NAYLON ÖLDÜRÜR, Hamdi Temel, Hayy Kitap, sağlık, 103 sayfa

Hamdi Temel ‘Naylon Öldürür’de, plastik maddeler hakkındaki gerçeklere dikkat çekiyor. ABD’nin dünyayı hasta eden buluşu naylonun zararlarını ele alan çalışma, naylon poşetlerin tarihçesi, yapısı, kullanım alanları, bu kullanım sonunda meydana gelen sorunlar konularına odaklanıyor. Bundan kaynaklı problemlerin çözümüne yönelik öneriler sunan çalışma, günümüzde kullanımını çok yaygınlaşan ve biraz da alışkanlıklar nedeniyle sorgulanmayan plastiğin zararlarını ortaya koymasıyla önemli. Kitap, davranış ve alışkanlıklarımızı değiştirerek, “kullan at” mantığının bir sonucu olan naylonun zararlarını minimuma indirebileceğimizi de gösteriyor.

Jean-Pierre Cléro – Lacan Sözlüğü (2011)

  • LACAN SÖZLÜĞÜ, Jean-Pierre Cléro, çeviren: Özge Soysal, Say Yayıncılık, sözlük, 177 sayfa

Jean-Pierre Cléro’nun hazırladığı ‘Lacan Sözlüğü’, psikanalist Jacques Lacan’ın temel kavramlarını anlaşılabilir bir üslupla çözümlüyor. “bilinçdışı dil gibi yapılanmıştır” sözünün sahibi Lacan’ı özgün kılan başlıca husus, felsefede kabul görmüş kavramlarla çalışmış olmasıydı. Bu durum, onun hem psikanalist hem de filozof olarak tanımlanmış olmasının en önemli sebebi. Fakat daha da önemlisi, Lacan’ın, psikanalizin babası Sigmund Freud’u da, anlamını kendisinin geliştirdiği felsefi kavramlarla birlikte yorumlamasıydı. Elimizdeki sözlüğün, Lacan’ın bu iki hususiyetini merkeze almasıyla, önemli bir boşluğu doldurduğunu söyleyebiliriz.

E. A. Rauter – Düzene Uygun Kafalar Nasıl Oluşturulur? (2011)

  • DÜZENE UYGUN KAFALAR NASIL OLUŞTURULUR?, E. A. Rauter, çeviren: Merlin Ecer, Kaldıraç Yayınevi, siyaset, 80 sayfa

E. A. Rauter, burjuva eğitim sistemini eleştirel bir gözle değerlendirdiği ‘Düzene Uygun Kafalar Nasıl Oluşturulur?’da, sistemin makbul gördüğü bireylerin, eğitim sistemi aracılığıyla nasıl yeniden üretildiğini araştırıyor. Rauter’in, 1970’li yıllarda yazdığı kitabı için verdiği örnekler, çoğunlukla Federal Almanya’dan. Fakat bunun yerine başka herhangi bir ülke de konulabilir. Çünkü çalışma, iktidarların iştahını kabartagelmiş eğitim gibi, güncelliğini halen koruyan bir alana odaklanıyor. Rauter, eğitimle, ” yıllar boyu belirli makinelerde aptalca hareketler yapmaktan başka işe yaramayan bir insan ordusunun” yaratılabileceğini savunuyor.

Halldor Laxness – Salka Valka (2011)

  • SALKA VALKA, Halldor Laxness, çeviren: Mehtap Gün Ayral, Yordam Kitap, roman, 414 sayfa

‘Salka Valka’, idealist kadın karakteri Salka üzerinden, İzlanda’nın yoksulluktan kırılmış coğrafyasını ve insanların hayatta kalma çabasını hikâye ediyor. Laxness’e 1955’te Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandıran roman, yoksul balıkçılarla birlikte çileli bir hayat süren Salka’nın ile annesi Sigurlina’nın yaşadıkları üzerine kurulmuş. İki kadın, hayatta kalabilmek için kuzeydeki evlerini terk edip İzlanda’nın güneyinde bulunan Oseyri köyüne gelecektir. Fakat buradaki şartlar, geldikleri yerden daha zorludur. Anne, kısa bir süre sonra depresyona yenik düşecek, Salka ise onu ve kendisini koruyabilmek için amansız bir mücadeleye girişecektir.

Leo Panitch ve Colin Leys (haz.) – Kapitalizmde Sağlık: Sağlıksızlık Semptomları (2011)

  • KAPİTALİZMDE SAĞLIK: SAĞLIKSIZLIK SEMPTOMLARI, hazırlayan: Leo Panitch ve Colin Leys, çeviren: Umut Haskan, Yordam Kitap, siyaset, 351 sayfa

1964’ten beri yayımlanan saygın Marksist kuram dergisi Socialist Register’ın 2010 yılı sayısı, kapitalist sistemde sağlık konusuna ayrılmıştı. Bu sayının çevirisinden oluşan elimizdeki kitap, kapitalist sağlık sisteminin ekonomi politiğini kapsamlı bir bakışla irdeliyor; neoliberal küreselleşmenin sağlık alanında gün geçtikçe daha olumsuz hale gelen etkilerini ortaya koyuyor. Kapitalist sistemde sağlığı şekillendiren tarihsel, ekonomik, toplumsal ve siyasî etmenlere eğilen çalışma, sağlık sektöründeki sermaye birikiminden sağlıktaki ilaç entrikalarına, sağlıkta piyasalaştırma süreçlerinden Afrika’daki anne ölümlerinin nedenlerine ve Amerikan sağlık reformuna kadar, konuya dair birçok ayrıntıya uzanıyor. Kitapta ayrıca, Küba, Çin, Amerika, Kanada ve Hindistan gibi ülkelerin sağlık politikaları da irdeleniyor.

Koray Karabekiroğlu – Çocuğuma Nasıl Davranmalıyım? (2011)

  • ÇOCUĞUMA NASIL DAVRANMALIYIM?, Koray Karabekiroğlu, Say Yayınları, eğitim, 397 sayfa

Koray Karabekiroğlu ‘Çocuğuma Nasıl Davranmalıyım?’da, çocuklarında bazı ruhsal, gelişimsel sorunlar yaşayan veya bu konularda bilgi sahibi olmak isteyen ebeveynlere, bir çocuk psikiyatri uzmanı olarak bilgi veriyor. 2-15 yaş arası çocukları kapsayan çalışma, çocuk ruh sağlığının temel kavramlarını, tıbbi terminolojiden özellikle kaçınarak vermesiyle, bilhassa anne-babalar için iyi bir rehber eser. Kitapta, inatçılık, yemek yememe, kıskançlık, okul korkusu, çocuklarda zeka, uyku bozuklukları, ergenlikte yaşanan sorunlar gibi, çocuk ruh sağlığı alanındaki temel duygu ve durumlara dair Karabekiroğlu’nun verdiği aydınlatıcı bilgiler yer alıyor. Karabekiroğlu’nun çalışması bu yönüyle, çocuk ruh sağlığını anlamak ve karakterin gelişimine ne gibi katkılar sunacağı konusunda bilgilenmek isteyen anne-babalara hitap ediyor.