Çağdaş Fransız felsefesi üzerine yaptığı çalışmalarla bildiğimiz Ahmet Soysal, şimdi de Hint düşüncesinin çok önemli bir damarına indiği bu eseriyle karşımızda.
Soysal burada, M.S. 8. yüzyılın başında yaşamış büyük Hint düşünürü Şankara’ya ve onun Veda metinlerine dayanan Hinduizm’in düşüncedeki yerine odaklanıyor.
Şankara, Veda’ların sonu ya da sonucu anlamına gelen ve temelinde başat Upanişad’lardan oluşan Vedanta sistemini, özellikle Upanişad’lara ve Brahmasutra’lara yaptığı dev Tefsir’lerle aşılmamış bir yetkinliğe eriştirdi.
Şankara’nın geliştirdiği düşünce çizgisi Advaita-Vedanta diye nitelendirilir: İkili-Olmayan Vedanta.
Bu çizgi, Vedanta geleneğine uygun olarak Kendi (Atman) ile Mutlağın (Brahman) özdeşliğini, çoğu kez diyalog biçimini alan sıkı bir felsefî soruşturma aracılığıyla öne sürer ve savunur.
Soysal da, Şankara’nın Türkçe’ye ilk kez kazandırılan kimi temel metinlerinin ışığında, Şankara’nın – dolayısıyla Hinduist düşüncenin – kalbine bir yolculuk yapıyor.
Yazar, çağdaş Batı felsefesinin de merkezinde bulunan öznellik, buna bağlanan ego-dünya, ego-beden ilişkisi ve bunların uzantısında Varlık (Oluş) sorunsalını yeni terimlerle ele alıyor ve böylece çağımızda sıklıkla pazarlama konusu yapılan “bilgelik” pratiklerine indirgenişinin gölgelediği bir geleneği – Hinduizmi – ve onun kalbindeki Şankara düşüncesini bu kez sıkı ve çağdaş bir felsefî okumayla aydınlığa kavuşturuyor.
- Künye: Ahmet Soysal – Tanık Özne, Şankara ile Diyalog, MonoKL Yayınları, felsefe, 160 sayfa, 2019