Ahmet Arslan – İlkçağ Felsefe Tarihi 3: Aristoteles (2007)

  • İLKÇAĞ FELSEFE TARİHİ 3: ARİSTOTELES, Ahmet Arslan, Bilgi Üniversitesi Yayınları, felsefe, 391 sayfa

ilkcag-felsefe-tarihi-3

Prof. Dr. Ahmet Arslan, ‘İlkçağ Felsefe Tarihi’nin bu üçüncü cildinin tümünü Aristoteles’e ayırmış. Aristoteles, bilimin gerçek anlamda kurucusu, insanlığın “ilk öğretmeni” ve “filozofu” gibi sıfatlarla tanımlanan bir isim. Arslan, Aristoteles’in ruh kuramını, ahlak felsefesini, siyasete ilişkin görüşlerini, retorik ve poetik gibi kavramlarını, filozofun kendi eserlerine ve birincil kaynaklara dayanarak anlatıyor. Aristoteles’in öğretisini ve yöntemini “kendisi bir bilim olmaksızın bilime en yakın olan felsefe” şeklinde tanımlayan Arslan, filozofun düşüncelerini kapsamlı olarak inceliyor ve eserlerinden kaynak alıntılara yer veriyor.

Aristoteles – Politika (2013)

  • POLİTİKA, Aristoteles, çeviren: Furkan Akderin, Say Yayınları, felsefe, 272 sayfa

POLITIKA

Aristoteles, siyaset teorisinde önemli bir yer tutan ‘Politika’da, Yunan kent devletinin doğası ve farklı yönetim tarzları üzerine düşünüyor. Sekiz kitaptan oluşan eserde Aristoteles, kent devletinin ne olduğunu; başta Platon olmak üzere, Khalkedonlu Phales, Miletoslu Hippodamus gibi düşünürlerin ideal devlet görüşlerinin eksikliklerini; siyasi güçün ne şekilde dağıtılması gerektiğini; anayasa, demokrasi, oligarşi ve monarşi türlerini; anayasal değişimlerin, devrimler ve isyanların nedenlerini; ideal devlet ve ideal vatandaşın ne olduğunu ve ideal bir devlette çocukların eğitiminin nasıl olması gerektiğini irdeliyor.

Aristoteles – Atinalıların Devleti (2013)

  • ATİNALILARIN DEVLETİ, Aristoteles, çeviren: Ari Çokona, İş Kültür Yayınları, felsefe, 93 sayfa

ATINALILARIN

Atina demokrasisi ve kurumları hakkında bizi aydınlatan ‘Atinalıların Devleti’, Aristoteles’in ünlü eseri ‘Politeia’nın ilk bölümü. Düşünür, iki bölümden oluşan eserinin ilk bölümünde monarşi, oligarşi, tiranlık, demokrasi gibi farklı yönetim biçimlerinin gelişimi ve birbiriyle giriştikleri tarihsel çekişmeler üzerinden Atina devletinin bir tarihini sunuyor. Düşünür kitabının ikinci bölümünde de, ilk bölümde tarihini anlattığı Atina devletinin yapısına ve işlevine odaklanıyor. Yurttaşlık, halk meclislerinin yetkileri, mahkemeler ve memurların devleti yönetmeleri, Aristoteles’in bu bağlamda irdelediği kimi konular.

Aristoteles – Theta (2013)

  • THETA, Aristoteles, çeviren: Kaan H. Ökten ve Gurur Sev, Notos Kitap, felsefe, 232 sayfa

THETA

‘Theta’, Aristoteles’in ‘Metafizik’ derlemesinin dokuzuncu kitabı. Düşünür burada, imkân, tamamlanma, ve etkinlik gibi üç farklı var olma tarzını irdeliyor. Aristoteles “imkân”ı, tüm devinim ve durağanlık ilkelerini kapsayacak şekilde tanımlıyor ve var olanın bir yandan ne’lik ya da nasıllık ya da nicelik, diğer yandan da imkâna, tamamlanmaya ve ergon’a (eser) göre ele alınabileceğini belirtiyor. “Etkinliğin” de, devinimin eseri olduğunu söyleyen düşünür, bunu farklı örneklerden yola çıkarak açıklıyor. Aristoteles çalışmalarına anlamlı bir katkı sunacak ‘Theta’, interlineer aktarım, birebir çeviri ve bir sözlükle sunuluyor.

Nilgün Toker Kılınç – Politika ve Sorumluluk (2012)

  • POLİTİKA VE SORUMLULUK, Nilgün Toker Kılınç, Birikim Yayınları, felsefe, 327 sayfa

 POLITIKA

Politika ve sorumluluk kavramları arasında, dünyayı anlama tarzı temelinde özel bir ilişki olduğunu söyleyen Nilgün Toker Kılınç elimizdeki çalışmasında, politikayı, bir tahakküm, yönetme sanatı, teknik bir uzmanlık olarak değil, insanların bir arada yaşama etkinliğinin kendisi olarak yorumlayan yazılarını sunuyor. Toker burada, politika, hukuk, adalet, demokrasi, anti-militarizm, milliyetçilik, entelektüelin duruşu ve Türkiye’de siyasetin hallerini irdelerken, felsefe tarihinin kılavuzluğunda, özellikle de Aristoteles, Kant, Marx, Arendt ve Habermas gibi isimlerin düşüncelerine başvurarak ortaya nitelikli bir çalışma koyuyor.

Aristoteles – Lambda (2012)

  • LAMBDA, Aristoteles, çeviren: Kaan H. Ökten ve Gurur Sev, Notos Kitap, felsefe, 254 sayfa

 

Hem felsefe, hem de ilahiyat alanında en temel metinlerden biri olan Aristoteles’in ‘Lambda’sı, düşünce tarihine en çok etkide bulunmuş eserlerden biri. Düşünür burada, varlık, etkinlik, devinim, tanrı, düşünce, töz, ilke ve akıl gibi temel kavramları tartışmaya açıyor. Aristoteles burada, ilk olarak ousia’ları (töz, varlık) ele alıyor, ardından, ezeli-ebedi varlıkları irdeliyor ve bunu da gökcisimleri, akıl, felsefe akımları ve tanrı fikri bağlamında tartışmaya açıyor. Aristoteles’in ‘Metafizik’ isimli risalesinin on ikinci kitabı olan ‘Lambda’, bilhassa tanrı ve akıl hakkındaki bölümleriyle asırlardır dikkatle okunuyor.

David Ross – Aristoteles (2011)

David Ross’un ilk olarak 1923’te yayımlanan Aristoteles’i, kimilerince, düşünür üzerine kaleme alınmış en yetkin çalışmalardan biri olarak kabul ediliyor.

Kuşkusuz bunu sağlayan etmenlerin başında, Ross’un, Aristoteles’in düşüncesini çok kapsamlı bir bakışla ele alması.

Yani Aristoteles’in mantığını, fiziğini, biyolojisini, psikolojisini, metafiziğini, ahlakını, siyasetini, retoriğini ve poetikasını ayrı ayrı bölümler halinde açıklaması.

Düşünürün kitaplarını sırasıyla takip ederek bunlarda savunulan görüşleri, tezleri, kuramları sergileyen ve açıklayan Ross, böylece Aristoteles’in külliyatının nitelikli bir özetini ortaya koymuş oluyor.

  • Künye: David Ross – Aristoteles, çeviren: Ahmet Arslan, Kabalcı Yayınevi, felsefe, 468 sayfa, 2011

Emmanuel Levinas – Tanrı, Ölüm ve Zaman (2011)

  • TANRI, ÖLÜM VE ZAMAN, Emmanuel Levinas, çeviren: Işık Ergüden, Dost Kitabevi, felsefe, 231 sayfa

 

‘Tanrı, Ölüm ve Zaman’, çağdaş fenomenolojiye etik alanında getirdiği yorumla dikkat çekmiş düşünür ve Talmud bilgini Emmanuel Levinas’ın 1975-76 akademik yılında Sorbonne Üniversitesi’nde vermiş olduğu derslerden oluşuyor. Düşünür bu derslerinde, Aristoteles, Platon, Kant, Hegel, Bergson gibi, felsefe tarihinin önde gelen figürlerini yeni bir okumaya tabi tutuyor. Fakat dersleri asıl ilgi çekici kılan husus, Heidegger’in ‘Varlık ve Zaman’ adlı yapıtıyla bir hesaplaşmaya girişmesi. Levinas ilk elden, Heidegger’in, nesnel zaman anlayışına getirdiği eleştiriler ile varoluşun kendine özgü zamansallığını bireyin ölümlülük koşuluyla yakın ilişki içinde ele alışını takdir ediyor. Fakat Levinas, Heidegger’i, varlık, ölüm ve zaman gibi kavramları çözümlerken, temel varlık tasarısı içinde kaldığı için de eleştiriyor.