Ernst Bloch – Thomas Münzer (2024)

Yirminci yüzyıla yön veren filozoflardan Ernst Bloch, yola koyuluşun, hareketin, direncin ve öngörü bilincinin düşünürüydü.

Onun umut, dimdik yürüme ve somut ütopya ana-motifleri çalkantılı 1960’ların tartışmalarına da nüfûz etti.

Bloch’la birlikte, felsefi düşüncenin keşfedilenin haritasını çıkarmaktan daha fazlasını ifade ettiğini öğrenebiliriz.

Yaşanan ânın karanlığı ve henüz-olmamanın ontolojisi, “bir tür” aklın kural-koyucu düzenlemesine izin vermeyen ve çağdaş toplumdaki derin değişimler karşısında yeni bir ışıkta ortaya çıkan düşünce kategorilerini ifade eder.

Bloch’u (tekrar) okumanın zamanı geldi.

Felsefenin temel soruları ile toplumun ve kültürün sorunları üzerine ortaya koyduğu düşünceler sizi bunu yapmaya davet ediyor.

‘Thomas Münzer’, alışılagelmiş bir biyografi değil kesinlikle.

Bloch’un izini sürdüğü büyük Alman köylü savaşında Münzer’in somut teolojik talebi, coşkulu, radikal demokratik ve geleceğe ait, henüz sırası gelmemiş bir tarihselliği içerir.

Yenilgiye rağmen umudun yaşadığı, resmî kiliselerle karşılaştırıldığında önümüzü meşale gibi aydınlatan bir karizmada belirginleşen somut bir ütopya.

  • Künye: Ernst Bloch – Thomas Münzer: Devrimin Teoloğu, çeviren: Tarık Kayakan, Ayrıntı Yayınları, biyografi, 224 sayfa, 2024

Göksel Aymaz – Militan İyimserlik (2021)

Harekete geçirmeyen, hamlesiz, kötürüm bir iyimserlik yerine, militan bir iyimserliği nasıl inşa edebiliriz?

Ernst Bloch’un “Gelecek kısmet olarak gelmez insanın ayağına” sözünden yola çıkan Göksel Aymaz da, sosyal bilimlerde bugün esamisi dahi okunmayan değiştirme arzusuyla yüklü bir epistemoloji öneriyor.

Sosyal bilimlerin iyi ve güzel olanı ne yaratmaya ne de ayırt etmeye yarayacak araçlara sahip olmadığını, sadece doğru olanı ayırt edebilecek araçlara sahip olduğunu iddia ettiğini ve sosyal teoride umudun bugün çok nadir bulunduğunu belirten Aymaz, bu sorunu aşmak, başka bir deyişle iyi ve güzel olanı gelecekte yaratma uğraşına Bloch’un mucidi olduğu “Militan İyimserlik” yaklaşımının nasıl eşlik edebileceğini tartışıyor.

  • Künye: Göksel Aymaz – Militan İyimserlik: Sosyal Bilimler İçin Bir Epistemoloji, Yordam Kitap, siyaset, 192 sayfa, 2021

Oğuz Adanır – Eski Dünyaya Yeni Bir Bakış (2010)

Elimizdeki çalışma, Oğuz Adanır’ın farklı zamanlarda yayımlanmış ‘Eski Dünyaya Yeni Bir Bakış’ başlıklı üç kitabının toplu basımı.

Adanır burada ağırlıklı olarak, Baudrillard’ın potlaç kuramından hareketle Osmanlı ve Cumhuriyet kültürünü inceliyor.

Adanır, bu bağlamda ortaya koyduğu “Simülasyon evreninden Osmanlı ve Cumhuriyet’e nasıl bakabiliriz?”, “Bu evrende sık sık nükseden hastalıkların kökü nerededir ve kültürel kodları nasıl bir anlama sahiptir?”, “Batı burjuvazisinin aksine, bu toplumdaki para ve kazanç tutkusunun ürettiği herhangi bir değer olmuş mudur?” gibi soruları, Mauss, Berkes, Ülgener, Baudrillard, Bloch ve Braudel’in düşünceleri ekseninde yanıtlıyor.

  • Künye: Oğuz Adanır – Eski Dünyaya Yeni Bir Bakış, Doğu Batı Yayınları, sosyoloji, 726 sayfa

Kolektif – Faşizm Üzerine (2018)

Faşizm Avrupa’da Birinci Dünya Savaşı’nın yarattığı yıkımın ardından ortaya çıktı ve tüm dünyayı kendi halklarını da kapsayan daha da yıkıcı ve canice bir savaşa sürükledi.

Peki, faşist hareketlerin doğuşunun altında hangi güçler yatar?

Küreselleşmeyle ve eski Yugoslavya’daki, Afganistan’daki, Irak’taki savaşlarla açıkça sergilenen yeni emperyalist saldırıyla nasıl bir ilişki kuruyorlar?

İşte elimizdeki bu harika derleme, bu iki soruya da tatmin edici yanıtlar veren makaleler sunmasıyla alan için altın değerinde bir kaynak.

Kitabın birinci kısmındaki yazılar, Alman faşizmi üzerine savaş sonrası Marksist akademik yazının belli başlı isimlerinden bazılarını bir araya getiriyor.

İkinci ve üçüncü kısımlar, iki savaş arası döneme odaklanıyor.

İkinci kısım, komünist hareketin önde gelen figürlerinin, İtalyan, Macar ve Alman faşizmini veya genel olarak faşizm olgusunu analiz eden yazılarını bir araya getiriyor.

Üçüncü kısım ise, faşist ideolojinin görünürde masum ve kuşku uyandırmayan yollarla insanların zihinlerini ele geçirmeye başladığı bir mecra olan “kültür” alanına bakıyor.

Derlemenin önemli katkılarından biri de, genel olarak faşizmi tarihsel bir perspektifle irdelese de, günümüzdeki faşist hareketler ve rejimlerin olasılık ve nitelikleriyle ilgili bazı soruları da ortaya koyması.

Kitapta makaleleri bulunan isimler ise şöyle: Anson G. Rabinbach, Antonio Gramsci, August Thalheimer, Bertolt Brecht, Daniel Guérin, Ernst Bloch, Georg Lukács, Georgi Dimitrov, Clara Zetkin, Kurt Gossweiler, Kurt Pätzold, Michal Kalecki, Palmiro Togliatti, Reinhard Kühnl, Robert Erlinghagen ve Tim Mason.

  • Künye: Kolektif – Faşizm Üzerine: Önlenebilir Yükseliş, hazırlayan: Margit Köves ve Shaswati Mazumdar, çeviren: Ezgi Kaya, Yordam Kitap, siyaset, 366 sayfa, 2018

 

Roland Boer – Cennetin Eleştirisi (2013)

Roland Boer, tartışma yaratacak çalışması ‘Cennetin Eleştirisi’nde, 20. ve 21. yüzyılların sekiz önemli Marksist düşünürünün çalışmaları yoluyla Marksizm ve teoloji ilişkisini eleştirel bir bakışla sorguluyor.

Ernst Bloch, Walter Benjamin, Louis Althusser, Henri Lefebvre, Antonio Gramsci, Terry Eagleton, Slavoj Žižek ve Theodor Adorno’nun teolojinin cazibesine kapıldıklarını ve bunlardan büyük bir kısmının da Hıristiyanlıkla ve kiliseyle kişisel bağlantıları olduğunu belirten Boer, bu isimlerin düşünceleri üzerinde teolojinin ne gibi etkileri olduğunu, ayrıca onların düşüncelerinin teoloji ışığında nasıl yeniden değerlendirilebileceğini irdeliyor.

  • Künye: Roland Boer – Cennetin Eleştirisi: Marksizm ve Teoloji, çeviren: Melih Pekdemir, Ayrıntı Yayınları, inceleme, 560 sayfa, 2013

Kolektif – Estetik ve Politika (2006)

  • ESTETİK VE POLİTİKA, Kolektif, çeviren: Ünsal Oskay, Alkım Yayınları, felsefe, 455 sayfa

‘Estetik ve Politika’ isimli bu derleme, Moskova’da Almanca olarak yayımlanan ve sürgündeki anti-faşist yazarların organı olan Das Worth dergisinde 1938 yılında patlak veren dışavurumculuk tartışmasına ilişkin Bloch, Lukács, Brecht, Benjamin ve Adorno imzalı ünlü metinleri bir araya getiriyor ve sorunu tarihsel bir perspektiften görebilmeyi amaçlıyor. Kitapta, Fredric Jameson’un bu yazılar hakkında kaleme aldığı kapsamlı bir sunumun yanı sıra, Theodor Adorno’nun iki, Ernst Bloch, György Lukacs, Bertolt Brecht ve Walter Benjamin’in de birer yazısı bulunuyor. Kitapta ayrıca, Ahmet Oktay’ın, makalelerin odaklandığı konularla ilgili kaleme aldığı bir yazı da yer alıyor.