Mehmet Nuri Gültekin (der.) – “Ta Ezelden Taşkındır…”: Antep

  • “TA EZELDEN TAŞKINDIR…”: ANTEP, derleyen: Mehmet Nuri Gültekin, İletişim Yayınları, şehir, 657 sayfa

 

Mehmet Nuri Gültekin’in derlediği eldeki çalışma, Antep imgesinin izini sürüyor. Kitap, iki edebiyatçının, Orhan Kemal ve Ahmet Ümit’in anılarındaki Antep’le açılarak, şehrin 1920’lerin sonundan günümüze kadarki dönüşümünü kayıt altına alıyor. Kitabın ikinci bölümünde Antep’in dününe, üçüncü bölümde de, şehirdeki ekonomik, siyasî, kültürel ve demografik dönüşümlere odaklanılıyor. Kitabın devamında, şehirdeki kadın ve çocukların karşı karşıya bulunduğu sorunlar irdeleniyor ve çalışmanın son bölümde de, Gaziantepspor üzerinden kentteki futbol ve spor etkinlikleri, Antep’in yemek kültürü ve şehirdeki sivil toplum çalışmaları irdeleniyor.

Nesim Ovadya İzrail – Krikor Zohrab, 1915: Bir Ölüm Yolculuğu (2011)

  • KRİKOR ZOHRAB, 1915: BİR ÖLÜM YOLCULUĞU, Nesim Ovadya İzrail, Pencere Yayınları, biyografi, 520 sayfa

 

Siyasetçi, hukukçu ve yazar Krikor Zohrab, 24 Nisan 1915 Ermeni Tehciri’nin simge isimlerinden. Meclis-i Mebusan’da üç dönem İstanbul milletvekilliği yapmış Zohrab, Tehcir esnasında Divanı Harb’e götürülürken katledilmişti. İşte Nesim Ovadya İzrail bu kitapta, Zohrab’ın bir aydın, entelektüel, mücadeleci ve yurtsever olarak portresini çiziyor. Zohrab’ın, Hrant Dink’le benzer yönler taşıdığını söyleyen İzrail, buna örnek olarak, onun Ermeni sorununun çözümünü Osmanlı devletinin refah ve mutluluğu içinde gören bir bakışa sahip olmasını gösteriyor. Kitap, Zohrab’ın olgunlaşma dönemini, aktif siyaset dönemini ve ölüm yolculuğunu anlatıyor.

Ahmet Yorulmaz – Ayvalık’tan Cunda’dan (2007)

  • AYVALIK’TAN CUNDA’DAN, Ahmet Yorulmaz, Remzi Kitabevi, tarih, 120 sayfa

‘Ayvalık’tan Cunda’dan’, kentlerin insanlar, insanların da kentler üzerindeki etkilerine odaklanıyor. Burada, Ayvalık’ın 1920’lerin başlarından günümüze kadar uzanan tarihinde yer etmiş isimler, yaşanmışlıklar ve anılar dile getiriliyor. Yorulmaz’ın anlatı özellikleriyle öne çıkan kitabı, özellikle okuyanda Ayvalık’ı görme isteği uyandıracak özellikte bir şehir monografisi. Yazar, mübadelenin göçmenlerinden, Erkek Fatma’dan, Taş Kahve’den, Zigardel’den, Angaralı’dan, Uğur Mumcu’nun Komünist Ahmet Usta’sından, Babu Mustafa’dan, kendi keçisine ceza makbuzu kestiren Bekçi Hüseyin’den, Ayvalık Halkevi’nin emektarlarından ve Ayvalık’a dair daha birçok ayrıntıdan bahsediyor.

Fatih Yeşil – Aydınlanma Çağında Bir Osmanlı Kâtibi: Ebubekir Râtib Efendi (1750-1799) (2011)

Fatih Yeşil ‘Aydınlanma Çağında Bir Osmanlı Kâtibi’nde, Osmanlı tarihinin karmaşık bir döneminde Viyana elçiliği yapan Ebubekir Râtib Efendi’nin hayatına ve eserlerine ışık tutuyor; buradan hareketle, dönemin Osmanlı devletinin ayrıntılı bir resmini veriyor.

Uzun yıllar Osmanlı’nın Bâb-ı Âli bürolarında çalışan ve Fransız Devrimi’nin ardından Viyana elçiliği görevini yürüten Râtib Efendi’nin hayatı, iniş çıkışlarla dolu.

Yeşil çalışmasında, Râtib Efendi’nin serencamı ekseninde Nizâm-ı Cedîd projesini, yani devletin giriştiği yenileşme hareketinin kapsamını irdeliyor.

İncelemesini, Râtib Efendi’nin hayatı ve kendisinin kaleme almış olduğu, devrin sosyo-ekonomik ve sosyo-politik panoramasını yansıtan eserleri aracılığıyla yapan Yeşil, Osmanlı’nın modern devletin temellerinin atıldığı dönemine dair ipuçları sunuyor.

  • Künye: Fatih Yeşil – Aydınlanma Çağında Bir Osmanlı Kâtibi: Ebubekir Râtib Efendi (1750-1799), Tarih Vakfı Yurt Yayınları, biyografi, 498 sayfa

Richard Stites – Devrimci Hayaller (2011)

  • DEVRİMCİ HAYALLER, Richard Stites, çeviren: Sabri Gürses, Sel Yayıncılık, tarih, 495 sayfa

 

Richard Stites ‘Devrimci Hayaller’de, son dönemlerde Tahrir Meydanı’nda olup bitenlerden de gördüğümüz gibi, devrimi yönlendiren, şekillendiren ve hızlandıran büyük umutları araştırıyor. Stites kitabında, Rus devrim sürecinde yaşanan, 1917 ile 1930 arasında sürmüş ütopyacılık ve sosyal deneyin kaderini inceliyor. “Devrim yeni bir uzam açarak sonsuz manzaraları ortaya çıkarır; yeniden doğumu, temizlenmeyi, kurtuluşu davet eder,” diyen Stites, tarihte bu duyguları uyandırmış en güçlü deneyimlerden biri olan Ekim Devrimi’nde kendine yer bulmuş hayalleri ve ütopyaları araştırıyor. Devrimci imgelemin ve yaratıcı eylemin izini süren çalışma, bunu yaparken de, devrimin öncesinde ve sonrasındaki tarihin fırtınalı dönemine odaklanarak “Rus Devrimi’nde ütopyacılık neden bu kadar öne çıkmıştı?” sorusunun yanıtını arıyor.

Fikret Yegül – Roma Dünyasında Yıkanma (2011)

  • ROMA DÜNYASINDA YIKANMA, Fikret Yegül, çeviren: Emel Erten, Koç Üniversitesi Yayınları, tarih, 322 sayfa

 

Fikret Yegül, daha önce yayımlanan ‘Antik Çağda Hamamlar ve Yıkanma’ adlı kitabıyla hatırlanacaktır. Yegül, ‘Roma Dünyasında Yıkanma’yla, hamamlar ve yıkanma kültürü üzerine yaptığı daha önceki çalışmalarına da dönerek, yıkanma kültürünü sosyal açıdan değerlendiriyor; ayrıca hamamların mimari hususiyetlerine de odaklanıyor. Roma hamam kültürü, yıkanma ritüelleri, Roma hamamları ve yıkanma geleneğinin kökenleri, hamamlardaki ısıtma ve su tesisatı, hamamların mimarisi, Kuzey Afrika’nın eyalet hamamları, Anadolu’da hamamlar ve yıkanma, Roma hamamları ve yıkanma geleneğinin Hıristiyan ve İslam toplumlarına geçişi, kitapta ele alınan konulardan bazıları. Yegül’ün çalışması, Roma İmparatorluğu’nu merkeze alarak, bir  dönemin yıkanma ve hamam kültürüne dair önemli ayrıntıları gün yüzüne çıkarmasıyla dikkat çekiyor.

Mehmet Ö. Alkan, Tanıl Bora ve Murat Koraltürk (der.) – Mete Tunçay’a Armağan (2007)

  • METE TUNÇAY’A ARMAĞAN, Derleyenler: Mehmet Ö. Alkan, Tanıl Bora ve Murat Koraltürk, İletişim Yayınları, armağan, 760 sayfa

 

‘Mete Tunçay’a Armağan’, Türkiye sosyal bilimler alanının önemli isimlerinden biri olan Tunçay’ın üç temel çalışma alanı gözetilerek hazırlanmış. Siyasal düşünceler tarihi ve siyasetbilimi teorisi; Türkiye’de solun ve sol düşüncenin tarihi; Türkiye’de erken Cumhuriyet dönemi ve Tek-Parti rejimi, Tunçay’ın araştırma, derleme ve çevirileriyle katkıda bulunduğu üç alan. Kitabın armağan yönünüyse, Tunçay’ın bu üç ilgi alanına dair birçok akademisyen ve yazar tarafından kaleme alınan makaleler oluşturuyor. Derleme bunun yanı sıra, Tunçay hakkında kaleme alınmış yazılara, özgeçmişine, kaynakçasına ve kendisiyle yapılmış bir söyleşiye de yer veriyor.

Kamil Karavelioğlu – Bir Devrim İki Darbe (2007)

  • BİR DEVRİM İKİ DARBE, Kamil Karavelioğlu, Gürer Yayınları, tarih, 391 sayfa

 

Kamil Karavelioğlu’nun ‘Bir Devrim İki Darbe’ isimli bu çalışması, 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 darbelerinin tarihine odaklanıyor. Karavelioğlu’nun 27 Mayıs’ı devrim olarak nitelemesinin nedenlerinden biri, kendisinin Milli Birlik Komitesi üyesi olması ve 1960’ta DP’ye karşı darbe düzenleyen subayların içinde yer almış olması. Karavelioğlu’nun çalışması, bu üç darbe ekseninde, Türkiye’de yaşanan muazzam siyasî dönüşümleri, trajedileri kendi anılarından hareketle anlatıyor. Karavelioğlu, 27 Mayıs darbesi içinde yer almış bir isim olarak, “Okuyucular benim notlarımda 27 Mayıs 1960’tan sonraki askeri darbelerin şaşkınlığını, çapsızlığını bol bol öğreneceklerdir,” diyor.

İsmail Gezgin – Alacaat’tan Alaçatı’ya (2007)

  • ALACAAT’TAN ALAÇATI’YA, İsmail Gezgin, Sel Yayıncılık, tarih, 106 sayfa

 

İsmail Gezgin’in ‘Alacaat’tan Alaçatı’ya’ isimli bu kitabı, Çeşme Yarımadası’nın batısında kalan Alaçatı’nın tarihine ve bugünkü durumuna odaklanıyor. Turizmin alternatif alanlarında büyük potansiyele sahip olan Alaçatı, aynı zamanda kozmopolit bir kimliğe de sahip. Neredeyse yüz yılda bir, ciddi göç dalgalarına maruz kalmış olan Alaçatı, bu hareketi lehine çevirerek Ege kültürünün iyi bir sentezini sunmuş. Gezgin’in disiplinlerarası bir anlayışla hazırladığı ve değişik boyutlarıyla Alaçatı’yı tanıtmayı amaçlayan kitap, şehir hakkında bilgi edinmeyi isteyenlere önerilir.

Clive Ponting – Dünya Tarihi (2011)

  • DÜNYA TARİHİ, Clive Ponting, çeviren: Eşref Bengi Özbilen, Alfa Yayınları, tarih, 874 sayfa

 

Dünya tarihini ele alan kaynaklar, genelde bunu var olmuş tekil devletlerin, imparatorlukların ve uygarlıkların tarihleri üzerine inşa eder. Elimizdeki nitelikli kitabın yazarı Clive Ponting de, dünya tarihini farklı bir bakış açısıyla ele alıyor. Anlatımında, dünyanın herhangi bir bölümüne öncelik tanımayan Ponting, daha geniş bir dünya perspektifinden yana davranarak Avrupa merkezci bakış açısını reddediyor. İnsanların evriminden, göçebe toplayıcılardan, tarıma geçilmesinden ve yerleşik toplumların ortaya çıkmasından bugüne uzanan kitap, uygarlığın dünyanın birçok yerinde birbirinden bağımsız olarak ortaya çıkma sürecini inceliyor.