Eric Jones – Avrupa Mucizesi (2010)

Eric Jones, ‘Avrupa ve Asya’nın Tarihinde Çevre, Ekonomi ve Jeopolitik’ alt başlığını taşıyan ‘Avrupa Mucizesi’nde, Avrupa deneyimiyle ilgili genellemelerin esasına iniyor; Avrupa’nın ekonomik deneyiminde doğal çevrenin nasıl bir rol oynadığını irdeliyor ve ulus-devlet biçimindeki siyasal düzenlemelerin, daha önemlisi bu devletler arasındaki işlevsel ilişkilerin, Avrupa’nın ekonomik büyümesini ne ölçüde etkilediğini araştırıyor.

“Ekonomik büyüme ve kalkınma neden Avrupa’da başladı?” sorusundan hareketle çalışmayı kaleme alan Jones, modern Avrupa’yı öncelleyen koşulları, öteki büyük Avrasya uygarlıklarıyla yaptığı karşılaştırmalar ekseninde değerlendiriyor.

Jones’un ayrıntılı karşılaştırmalarında ayrıca, Çin ve Hindistan ile birlikte Osmanlı İmparatorluğu’nun da yer alması, çalışmanın Türkiye’yi ilgilendiren önemli bir yönüdür diyebiliriz.

  • Künye: Eric Jones – Avrupa Mucizesi, çeviren: Ahmet Fethi, Hil Yayın, tarih, 405 sayfa

Carlos Tablada Pérez – Che’nin Ekonomik Düşüncesi (2010)

Carlos Tablada Pérez, 1987 yılında Ernesto Che Guevara özel ödülünü kazanan elimizdeki çalışmasında, Che’nin ekonomik düşüncesini, ortaya çıkış ve gelişimini sistematik bir biçimde sergiliyor.

Pérez, Marksizm-Leninizmin devrimci geleneklerine bağlı olan Che’nin, Küba’da kapitalizmin tasfiyesi ve sosyalist bir rejimin yaratılması sürecindeki teorik ve pratik faaliyetlerinin, Bütçeye Dayalı Finansman Sistemi’ni tasarlaması ve geliştirmesiyle ortaya çıktığını belirtiyor.

Yazar ayrıca, Che’nin, Küba’da planlı ekonominin, iş takibi ve denetim yöntemlerinin ve ekonomideki kadro formasyonu programının ilk uygulayıcısı olduğunu söylüyor.

  • Künye: Carlos Tablada Pérez – Che’nin Ekonomik Düşüncesi: Geçiş Döneminde Ekonomi ve Politika, yayına hazırlayan: Alp Altınörs, Akademi Yayınları, ekonomi, 206 sayfa

Kate Raworth – Simit Ekonomisi (2019)

Endüstriyel ekonomi, insanlığın olduğu kadar doğanın da düşmanıdır.

Özünde, tüm amacın büyük şirketlerin kârı üzerine inşa edildiği bir sistem olarak kapitalizm, miadını çoktan doldurmuş, çürümüş bir sistemdir.

Kate Raworth, ‘Simit Ekonomisi’ ile yeni bir ekonomik perspektife duyduğumuz ihtiyaca yanıt veriyor.

“Eğer yeni bir ekonomi öyküsü yazmak istiyorsak, eskileri geçmiş yüzyılın ders kitaplarına gömecek yeni resimler çizmek zorundayız.” diyen Raworth, daha insani ve çevreye saygılı yeni bir ekonomi inşa etmek için yedi hedef sunuyor.

Yazar, bugünün ekonomisini yön veren büyüme yaklaşımı yerine gelişmeyi, adaleti ve hakkaniyeti yerleştiriyor, ekonominin nasıl daha sürdürülebilir bir şekilde organize edilebileceğini anlatıyor, kendini yenileyen bir ekonominin imkânları üzerine çok yönlü bir şekilde düşünüyor.

Kitabın, Mahfi Eğilmez’in sunuş yazısıyla açıldığını da belirtelim.

  • Künye: Kate Raworth – Simit Ekonomisi: 21. Yüzyıl İktisatçısı Gibi Düşünmenin Yedi Yolu, çeviren: Akın Emre Pilgir, Tellekt Kitap, iktisat, 376 sayfa, 2019

Ha-Joon Chang – Ekonomi Rehberi (2016)

Özeni, kapsamı ve ülkeler hakkında barındırdığı zengin bilgilerle benzerlerinden ayrılan bir ekonomiye giriş kitabı.

Ekonomi biliminin işleyişi, kapitalizmin gelişimi, ekonomik aktörler, üretim dünyası, finans, eşitsizlik ve yoksulluk, çalışma ve işsizlik, devletin rolü ve buna benzer pek çok bilgi, ‘Ekonomi Rehberi’nde.

  • Künye: Ha-Joon Chang – Ekonomi Rehberi, çeviren: Mihriban Doğan, Say Yayınları, ekonomi, 448 sayfa, 2016

Fatih Duman – Edmund Burke (2010)

Fatih Duman, ‘Aydınlanma Eleştirisinden Devrim Karşıtlığına’ alt başlığını taşıyan elimizdeki kitabında, son zamanlarda düşüncelerine sıklıkla atıf yapılan filozof ve devlet adamı Edmund Burke’ün düşüncelerini ve değerlendirmelerini anlatıyor.

Burke dair Türkçe’de yayımlanmış kapsamlı bir çalışma oluşuyla dikkat çeken Duman’ın kitabı, Aydınlanma çağı ve Fransız Devrimi gibi modernliğin kurucu uğraklarına rastlayan tarihselliği çerçevesinde Burke’ün epistemoloji, moral felsefe, sosyal ve siyasal kuram gibi başlıca alanlarda neyi savunduğunu, ana argümanlarının neler olduğunu inceliyor ve buradan hareketle Burkeçü düşüncenin mirasını tespit ediyor.

Burke’ün düşüncelerini, aydınlanma eleştirisi ve devrim karşıtlığı parametreleri açısından ele alan Duman, Burke’ün “liberal muhafazakârlığı”nın, onu günümüzle ilişkilendirerek “çağdaş” bir figür haline getirdiğini savunuyor.

  • Künye: Fatih Duman – Edmund Burke, Liberte Yayınları, biyografi, 626 sayfa

Mahfi Eğilmez – Ekonominin Temelleri (2019)

Mahfi Eğilmez, bilgisi sağlam iktisatçılarımızdandır.

Fakat kendisini ayrıca değerli kılan meziyetlerinden biri de, ekonomiyi az bilen okurları da gözeten, aydınlatıcı çalışmalara imza atıyor olması.

‘Ekonominin Temelleri’ de, bu kitaplardan biri.

Eğilmez burada, ekonomiyi meydana getiren kavramlar ve kurumları, teorileri ve istatistikleri, kısacası ekonomi alanına dair pek çok konuyu açıklıyor.

Kapsamıyla da dikkat çeken kitap, ekonomiye iyi bir giriş yapmak isteyenler kadar, bu alandaki bilgisini tazelemek isteyen okurlara da hitap ediyor.

  • Künye: Mahfi Eğilmez – Ekonominin Temelleri: Kavramlar ve Kurumlar, Remzi Kitabevi, iktisat, 400 sayfa, 2019

George A. Akerlof ve Robert J. Shiller – Hayvansal Güdüler (2010)

İki yazarlı ‘Hayvansal Güdüler’, davranış bilimlerinden haberdar bir Keynesçiliği inşa etmeye çalışarak, insan psikolojisinin ekonomiyi nasıl yönlendirdiğini ve bunun küresel kapitalizm için neden önemli olduğunu araştırıyor.

“Hayvansal güdüler” kavramının mucidi, John Maynard Keynes.

Keynes kavramı, Büyük Bunalım’a yol açan psikolojik etkenleri tanımlamak için kullanmıştı.

Güven, korku, sahtekârlık, yolsuzluk, adalet kaygısı ve servet gibi ekonomiyi etkileyen faktörleri “Hayvansal güdüler” olarak tanımlayan yazarlar, ekonomik karmaşayı aşmanın, devletin aktif rol üstlenmesiyle mümkün olabileceğini savunuyor.

  • Künye: George A. Akerlof ve Robert J. Shiller – Hayvansal Güdüler, çeviren: Neşenur Domaniç ve Levent Konyar, Scala Yayıncılık, psikoloji, 248 sayfa

Zygmunt Bauman – Borçlu Zamanlarda Yaşamak (2019)

Zygmunt Bauman’ın Citlali Rovirosa-Madrazo ile yaptığı söyleşilere dayanan bu kitap, neoliberalizmin vahşetini ve sistemin güncel krizini çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor.

Bizi tarihi, hukuku, ekonomiyi, kültürü ve siyaseti başka bir perspektiften okumaya davet eden Bauman, toplumsal olarak inşa edilmiş topluluklarımızın, kimliklerimizin ve kurumlarımızın bugün daha kararsız ve güvensiz hale geldiğini belirtiyor.

Yazara göre, bununla eş zamanlı şekilde devletin de gerilemesiyle, ulusal sınırlar muğlaklaşmış ve bu belirsiz dünya “akışkan kimlikler” yaratmıştır.

Bauman’a göre, insanları “borçlu bir ırka” dönüştüren bu belirgin ve çarpıcı süreçte devletin yeni ama içler acısı rolü de “piyasa egemenliğinin cellatlığıyla” sınırlanıyor.

Yine Bauman’a göre, endüstri ve finansın radikal ölçüde kuralsız hale geldiği bugün, refah devletine ve modernizmin söylemlerine ait olan yurttaş hakları kültürü bir “hayırseverlik, aşağılanma ve damgalama kültürüne” indirgemiştir.

Bauman’ın buradaki ufuk açıcı söyleşisi, günümüzde kapitalizmin yarattığı ve onun ayrılmaz parçası olmuş finansal krizlerin yetkin bir fotoğrafını çekmesiyle çok önemli.

Künye: Zygmunt Bauman – Borçlu Zamanlarda Yaşamak: Citlali Rovirosa-Madrazo ile Söyleşi, çeviren: Akın Emre Pilgir, Ayrıntı Yayınları, inceleme, 240 sayfa, 2019

Karl Marx – Kapital Manga, 2. Cilt (2010)

‘Kapital Manga’nın ilk cildinin, şu ana kadar Türkçede yayımlanmış en iyi siyasi çizgiroman uyarlamalarından biri olduğu söylenebilir.

Kapital’in barındırdığı tezleri bir peynir fabrikasında gelişen olaylar üzerinden anlatan uyarlama, Batı’da da ilgi görmüştü.

Marx yerine Engels’in anlatıcılığa soyunduğu ‘Kapital Manga’nın ikinci cildi, kapitalizm eleştirisine kaldığı yerden devam ediyor.

Bu sefer, peynir fabrikasında çalışan ve kapitalizmin genel yasalarını anlayarak onunla mücadele etmeye çalışan Robin ve Daniel’e, Marx’ın ölümünden sonra ‘Kapital’in ikinci ve üçüncü ciltlerini hazırlayan Engels rehberlik ediyor.

  • Künye: Karl Marx – Kapital Manga, 2. Cilt, mangalaştıran: East Press, çeviren: H. Can Erkin, Yordam Kitap, çizgiroman, 192 sayfa

Gülten Kazgan – Bir İktisatçının Tanıklıkları (2010)

Gülten Kazgan ‘Bir İktisatçının Tanıklıkları’nda, iktisatçı olarak mesleğe ilk adım atışını izleyen dönemin ve sonrasının hikâyesini, Türkiye’nin yanı sıra diğer ülkelerde yaşanan değişim ve dönüşümler paralelinde anlatıyor.

Kazgan, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne 1946 yılında öğrenci olarak birinci sınıfa başlamış.

Anılarını İktisat Fakültesi’ndeki öğrencilik yıllarıyla başlatan Kazgan, 2006 yılı sonuna uzanan 60 yıllık sürede yaşadığı olaylardaki tanıklıklarını ve karşılaştığı kişiler hakkındaki görüş ve değerlendirmelerini paylaşıyor.

1946’da nüfusu henüz 20 milyona varmamış bir Türkiye; fakülte sonrası hayat; 50’li yıllardan 2000’li yıllara uzanan süreçte siyasal, ekonomik ve akademik ortam; yeni dünya düzeni; SSCB’nin dağılması; tek kutuplu dünya ve küreselleşmenin getirdikleri, Kazgan’ın anılarında karşımıza çıkan konulardan birkaçı.

  • Künye: Gülten Kazgan – Bir İktisatçının Tanıklıkları, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, anı, 320 sayfa