Zehra Yılmaz – Dişil Dindarlık (2015)

Din mücadelesinde kadına hangi roller biçildi?

Kadınlar dini ne kadar dönüştürdü?

İslamcı kadın hareketinin geçirdiği dönüşümün derinlikli bir tahlili, burada.

Zehra Yılmaz’ın çalışmasını özgün kılan bir husus da, yalnızca İslam dünyasının yerel dinamiklerini değil, küresel değişimin yarattığı etkiler ile İslami feminizm tartışmalarını da konuya dâhil etmesi.

  • Künye: Zehra Yılmaz – Dişil Dindarlık, İletişim Yayınları

Kolektif – Kültür ve Siyasette Feminist Yaklaşımlar (2009)

‘Kültür ve Siyasette Feminist Yaklaşımlar’, ‘Feminist Yaklaşımlar’ isimli sitede paylaşılan konuları bir araya getiriyor.

Seçkide öne çıkan konuların başında militarizm geliyor.

Buradaki yazılar, militarizmi annelik üzerinden anlamaya çalışırken, militarizmin feminist bir eleştirisini de yapıyorlar.

Seçkide ele alınan bir diğer konu da başörtüsü.

Bu bölümde, başörtülü kadınların deneyimleri sunuluyor; başörtüsü feminist bir bakış açısıyla yorumlanıyor.

Seçkide ayrıca, seks işçileriyle ilgili röportaj ve makaleler de yer alıyor.

Çalışmaya, yazı ve röportajlarıyla katılan isimler şöyle: Nancy Scheper-Hughes, Sara Ruddick, Rela Mazali, Özlem Aslan, Joan Wallach Scott, Afsaneh Najmabadi, Fatma Benli, Ayla Kerimoğlu, Aslı Zengin, Ayşe Tükrükçü, Selma James, Bejan Matur, Jale Parla ve Karin Karakaşlı.

  • Künye: Kolektif – Kültür ve Siyasette Feminist Yaklaşımlar, yayına hazırlayan: Ayça Günaydın, Fahriye Dinçer, Özlem Aslan ve Zeynep Kutluata, Bgst Yayınları, feminizm, 240 sayfa

Fatih Erdoğan – Annem Bıyık Bıraktı (2015)

Erkeklerin gölgesinde yaşamaya mahkûm edilmiş Merve, günün birinde aldığı radikal bir kararla, toplumsal cinsiyet algılarını alaşağı eder.

İşyerinde sırf erkek diye Merve’nin yerine beceriksiz bir adam terfi ettirilmiştir.

Merve’nin hem buna hem de evdeki adaletsiz işbölümüne tepkisi ise, en görkemlisinden bir pala bıyığı edinmektir.

  • Künye: Fatih Erdoğan – Annem Bıyık Bıraktı, Mavi Bulut Yayınları

Atlas Arslan – Kişer Pari Mama (2015)

Kadınlar savaşın neresinde?

Militarizm kadınların yaşamını nasıl etkiliyor?

21 vicdani retçi kadının tanıklığını paylaşmak gibi çok önemli bir çalışmaya imza atan Arslan, hepimizi savaş heveslilerinin karşısında durmaya ve savaş karşıtlığı için mücadele etmeye davet ediyor.

Kitap adını, askerde öldürülen er Sevag Balıkçı’nın annesine telefonda söylediği son söz olan “İyi geceler anne!” cümlesinden almakta.

  • Künye: Atlas Arslan – Kişer Pari Mama, Phoenix Yayınları

Kadriye Kaymaz – Gölgedeki Kalem: Emine Semiye (2009)

Kadriye Kaymaz ‘Gölgedeki Kalem’de, ilk Türk kadın yazarlarından ve kadın hareketinin öncü isimlerinden; edebiyat eserleri, gazete yazıları, sosyal ve siyasî faaliyetleriyle yaşadığı dönemde adından söz ettiren Emine Semiye Hanım’ın biyografisini sunuyor.

1864-1944 yılları arasında yaşayan Emine Semiye ayrıca, ünlü tarihçi ve devlet adamı Ahmet Cevdet Paşa’nın kızı, mantıkçı Ali Sedad Bey ile ilk Türk kadın romancısı olarak kabul edilen Fatma Aliye’nin kız kardeşiydi.

Kaymaz’ın kapsamlı çalışması, Emine Semiye’nin kimliğini oluşturan parçalar yardımıyla onun bir yazar olarak portresini ana hatlarıyla çizmesi ve hayatı hakkında dağınık halde bulunan bilgileri bir araya getirmesiyle önemli bir boşluğu dolduruyor.

Emine Semiye’ye dair bir monografi olarak da düşünülebilecek kitap, yazarın biyografisi kadar bibliyografyasını da belirlemeye çalışıyor.

  • Künye: Kadriye Kaymaz – Gölgedeki Kalem: Emine Semiye, Küre Yayınları, biyografi, 267 sayfa

Christine Peltre – Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Kadınlar (2015)

Christine Peltre’nin bu özenli çalışması, Osmanlı İmparatorluğu tarihinde kimsenin adını göz ardı edemeyeceği koleksiyoncu Pierre de Gigord’un altın değerindeki kartpostal koleksiyonunun rehberliğinde Türkiyeli kadınların Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan tarihini anlatıyor.

Peltre’nin değerlendirme ve analizleriyle güç kazanan bu koleksiyon, Türkiye’de kadınlığın 50 yıllık dönüşümünü gözler önüne seren nadide bir kaynak.

  • Künye: Christine Peltre – Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Kadınlar, çeviren: Gülüş Arsoy, Yapı Kredi Yayınları

Kolektif – Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları (2018)

Kitabın ilk baskısındaki kapak tasarımı. Güncel kapak, yazının sonundadır.

 

İlk olarak 2010’da yayınlanmış ‘Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları’, aynı adla düzenlenen bir konferansa sunulan bildirilerin bir kısmı ile konferansa sunulmamış farklı çalışmalardan oluşuyor.

Toplumsal cinsiyet olgusunu hukuktan felsefeye, sosyolojiden ekonomiye farklı disiplinlerin bakış açılarıyla inceleyen makaleleri bir araya getiren kitabın, çarpıcı bilgi ve belgeler barındırmasıyla dikkat çektiğini söyleyebiliriz.

Kitapta,

  • Türkiye’de kadın ve eğitim
  • Felsefenin kadına bakışı,
  • Simone de Beauvoir’e göre abjeksiyon ve eros etiği,
  • İkinci dalga Fransız feminizmi,
  • Osmanlı kadın hareketi,
  • Bir yeni sosyal hareket olarak Türkiye’de 1980 sonrası feminist hareket,
  • 2000’li yıllarda kadın kotası tartışmaları,
  • Uluslararası insan hakları hukuku merceğinden kadının siyasal hayata katılımı ve bazı kota uygulamaları,
  • Kadınların mekânsal davranışlarının siyasal niteliği,
  • CEDAW örneği bağlamında Kadınların insan haklarında ulusalüstü standartlar ve denetim,
  • Anayasa’da kadın sorunsalı,
  • Ceza Muhakemesi hukukunda müdahillik ve suçtan zarar gören kavramı,
  • Yargıtay kararları bağlamında, medeni hukukta kadının cinsel ve ekonomik kimliği,
  • İstihdamda cinsiyetler arası eşitlik ve iş mevzuatında yapılması gereken değişiklikler,
  • Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitsizliği,
  • Türkiye’de kırsal kadının toplumsal konumu,
  • Novamed grevi bağlamında küresel sermayeye karşı küresel kadın dayanışması,
  • Sosyal politika reformu çerçevesinde kadınlar ve vatandaşlık,
  • Ve Türkiye’de fuhuş sektöründe çalışan göçmen kadınların çalışma koşulları gibi önemli konular tartışılıyor.

Çalışmaya makaleleriyle katkıda bulunan isimler ise şöyle: Çiğdem Kağıtçıbaşı, Zeynep Direk, Hülya Durudoğan, Serpil Çakır, Feyda Sayan Cengiz, Ayşe Güneş-Ayata, Özlem Gölgelioğlu, Zeynep Oya Usal, Elif Ekin Akşit, Feride Acar, Fatoş Gökşen, Deniz Yükseker, Bertil Emrah Oder, Nur Centel, Filiz Kerestecioğlu, Kadriye Bakırcı, Bruce H. Rankin, Işık A. Aytaç, Ayşe Gündüz Hoşgör, Ayça Kurtoğlu, Tore Fougner, Azer Kılıç ve Aslıcan Kalfa.

  • Künye: Kolektif – Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları: Eşitsizlikler Mücadeleler Kazanımlar, derleyen: Hülya Şimga, Fatoş Gökşen, Bertil Emrah Oder ve Deniz Yükseker, Koç Üniversitesi Yayınları, toplumsal cinsiyet çalışmaları, 360 sayfa, 2018

Guglielmo Ferrero – Sezarların Kadınları (2009)

İtalyan tarihçi Guglielmo Ferrero ‘Sezarların Kadınları’nda, Antik Roma’da kişilikleriyle öne çıkmış kadınların biyografilerini veriyor.

Kitap, Livia, Julia, Agrippina, Octavia ve Messalina isimli bu kadınların yaşamlarını, devlet içindeki rolleri ve güçlü olmalarını sağlayan özgünlükleri çerçevesinden anlatıyor.

Ferrero bu anlatımını, kadınların kişiliklerinin yanı sıra, Roma İmparatorluğu’nda evlilik, aile yapısı, eğitim ve özgürlükler gibi konularla destekleyerek yapıyor.

Kitap, tarihin derinliklerinde unutulmaya terkedilmiş, Roma’nın yıkılışına kadar geçen döneme damgasını vurmuş kadınlar ile Roma’nın sosyal hayatına dair önemli ayrıntılar barındırıyor.

  • Künye: Guglielmo Ferrero – Sezarların Kadınları, çeviren: Şebnem Duran, İlya Yayınları, mitoloji, 187 sayfa

Kolektif – Hakikatin Dârına Durmak: Alevilikte Kadın (2018)

Bilinenin aksine, Alevi toplumunda da kadın erkekle eşit değildir.

Eşitlik algısını yaratan asıl etken, Alevi inancında yer bulan eşitlik söyleminin, toplumsal ya da gündelik hayat pratiğinde de aynı şekilde devam ettiği yanılgısıdır.

Gerçek olan şudur ki, Sünni kesimlerdeki kadınlardan daha az ezilseler de, Alevi kadınları da toplumsal eşitsizlikten ve özgürlük yoksunluğundan ziyadesiyle nasibini almaktadır.

İşte bu çok önemli çalışma, eleştirel bir perspektifle konuya yaklaşan yazarların, Alevilikte kadın sorununu farklı yönleriyle irdeledikleri makalelerini bir araya getiriyor.

Yazarlar, “Bizde kadın-erkek yok, can var” mitinin, kadın özgürlüğü söz konusu olunca, özünde inançla toplumsal pratik arasındaki büyük uçurumu nasıl gizlediğini gözler önüne seriyor.

Kitap, yalnızca Alevi kadınları konusunda değil, genel olarak Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitsizliği alanında ve kadın sorunu konusunda yapılmış çalışmalara da önemli katkı sunuyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Fatmagül Berktay, Ayfer Karakaya Stump, Gülsüm Depeli, Tahire Erman, Aylin Demir, Şehriban Kaya, Nimet Okan ve Kelime Ata.

  • Künye: Kolektif – Hakikatin Dârına Durmak: Alevilikte Kadın, hazırlayan: Bedriye Poyraz, Dipnot Yayınları, kadın, 190 sayfa, 2018

Elise Ricadat ve Lydia Taieb – Üzerime Giyecek Hiçbir Şeyim Yok! (2015)

Giyinmek ne demektir, kime yöneliktir, giysi neyi ifade eder ve hangi derin tatminsizliğe işaret etmektedir?

Kimi zaman zevk veren bazense işkenceye dönüşebilen bu güncel davranışın bilhassa kadınlar için bilinçdışına dair ne barındırdığı ve neyi ifşa ettiği, Elise Ricadat ve Lydia Taieb imzalı elimizdeki psikanalitik incelemenin konusu.

Giysinin aslında neden sadece giyinmek olmadığını ve hatta olamayacağını daha iyi kavramak için, bu çalışma birebir.

  • Künye: Elise Ricadat ve Lydia Taieb – Üzerime Giyecek Hiçbir Şeyim Yok!, çeviren: Tuvana Gülcan, İletişim Yayınları