David Harvey – Sermayenin Sınırları (2022)

‘Sermayenin Sınırları’, Marx’ın ‘Kapital’inin fikri mimarisi hakkında altın değerinde bir çalışma.

David Harvey bugün klasikleşmiş bu yapıtında çarpıcı şekilde ‘Kapital’i, Marksist kuramın gelişimini merkeze alarak anlatıyor.

Kapitalist gelişmenin tarihine ve coğrafyasına dair en güçlü kuramsal yaklaşımlardan birini geliştiren Harvey, ufuk açıcı metnini günümüzde dünya pazarlarında hakim olan karışıklığa dair kapsamlı bir tartışmayla güncelliyor.

“Kurgusal sermaye” ve “eşitsiz coğrafi gelişme” gibi kavramları derinleştiren Harvey, okuru, Marx’ın kâr oranının düşmesiyle ilgili çok tartışılan argümanıyla başlayıp Marx’ın çalışmalarının jeopolitik ve coğrafi içerimlerine zamanlıca bir girişle kapanan bir yolculuğa çıkarıyor ve aynı zamanda “kurgusal sermaye” ve “eşitsiz coğrafi gelişme” gibi kavramları derinleştirerek, okuru krizin formasyonunun katmanlarından adım adım geçiriyor.

‘Sermayenin Sınırları, üç açıdan okura yeni fırsatlar sunuyor.

Birincisi ve en önemlisi, eser, ‘Kapital’in ele aldığı temel konuları günümüz okuru için anlaşılır kılmayı amaçlıyor.

Bu sayede, Kapital’in fikri mimarisini anlamamıza yardımcı oluyor.

İkincisi, ‘Sermayenin Sınırları’, yirminci yüzyılda Marksist düşünürlerin yaptıkları katkıları özetliyor. Eser, yüz elli yılı aşkın bir süreçte oluşmuş kuramsal dağınıklığı, ‘Kapital’i merkeze alarak toparlıyor ve kuramsal gelişmeleri okura sunuyor.

Son olarak Harvey, birikim kuramına ilişkin özgün fikirlerini de okurla paylaşıyor.

Harvey’in daha yakın tarihli eserlerinde sıklıkla kullandığı birçok kavramın bu eserde yaptığı ‘Kapital’ okuması sayesinde ortaya çıktığı söylenebilir.

  • Künye: David Harvey – Sermayenin Sınırları, çeviren: Utku Balaban, Nika Yayınevi, iktisat, 594 sayfa, 2022

David Harvey – Anti-Kapitalist Günlükler (2022)

Sol hareket, neoliberallerin neo-faşistlerle kurduğu bugünkü ittifaka karşı nasıl direnebilir?

‘Anti-Kapitalist Günlükler’, David Harvey’nin karantina günlerinde de sürdürdüğü podcast ve çevrimiçi video dizisindeki derslerinden oluşuyor.

Bugün, tüm dünyada neoliberal devletin ve onun ideolojik dayanaklarının meşruiyeti iyiden iyiye sorgulanıyor.

Ancak bu, neoliberalizmin sonunun geldiği anlamına da gelmiyor.

Tam tersine, bu siyasal proje, kendi iç dinamikleri içinde pek çok ülkede yükselen yeni faşizm dalgasının desteğiyle hâlâ canlı ve zinde.

Aslına bakılırsa bu ittifak hiç şaşırtıcı değil, zira sermaye sınıfının yine bir ekonomik çöküş ve beraberinde gelişen toplumsal çalkantılar ile giderek radikalleşen muhalefet karşısında varlığının tehdit altına girdiğini hissetmesiyle sarıldığı, geçmişi oldukça kanlı bir “çözüm” neoliberalizm.

Bugün neoliberalizmin şafağındakine benzer bir küresel krizin ortasındayız.

Karantina günlerinde de sürdürdüğü podcast ve çevrimiçi video dizisindeki derslerinden oluşan ‘Anti-Kapitalist Günlükler’de David Harvey, dünyanın dört bir yanında neoliberallerin neo-faşistlerle kurduğu ittifaktan örnekler vererek günümüz sınıf mücadelesinin güncel meselelerine parmak basıyor ve yabancılaşma, özgürlük ve sermaye birikimi gibi temel başlıklar üzerinden Marx’ın ‘Kapital’ini yeniden okuyarak ufuk açıcı bir kılavuz sunuyor.

  • Künye: David Harvey – Anti-Kapitalist Günlükler, yayına hazırlayan: Jordan T. Camp ve Chris Caruso, çeviren: Utku Özmakas, Sel Yayıncılık, siyaset, 248 sayfa, 2022

David Harvey – Marx’ın Kapital’i İçin Kılavuz, İkinci Cilt (2021)

Uzun zamandır beklediğimiz güzel haber nihayet geldi:

David Harvey’in, Karl Marx’ın başyapıtı ‘Kapital’i adeta cümle cümle yorumladığı eşsiz çalışmasının ilk cildinden uzunca bir süre sonra, ikinci cildi de nihayet raflardaki yerini aldı.

İlk cilt, bilindiği gibi üretime odaklanıyordu.

İkinci cilt ise, Marksist makroekonomi teorisi, Marksist kriz oluşumu teorisi ve malların alınıp satılmasıyla değerin nasıl ortaya çıktığı konularına odaklanıyor.

Harvey burada da, kendine has kavrayışı ve düşüncesiyle, Marx’ın fikirlerini takip etmek konusunda okura oldukça yardımcı oluyor.

‘Kapital’i okumak için kılavuz arayanların bulabileceği en iyi çalışma.

  • Künye: David Harvey – Marx’ın Kapital’i İçin Kılavuz, İkinci Cilt, çeviren: Sungur Savran, Metis Yayınları, iktisat, 440 sayfa, 2021

David Harvey – Kent Deneyimi (2016)

Kentin tarihsel örgütlenmesini eleştirel bir bakışla irdeleyen bir eser.

David Harvey, kapitalist gelişme tarihinde kent süreçlerinin rolünü, emek fazlalarının nasıl üretilip fiziksel ve sosyal altyapı üretiminde kullanıldığını, kentteki yerel emek piyasaları meselesini, kentin sınıfsal sınırlarını ve kentin politik stratejilerini tartışıyor.

  • Künye: David Harvey – Kent Deneyimi, çeviren: Esin Soğancılar, Sel Yayınları

Kolektif – Çivisi Çıkan Dünya (2020)

“… şimdiki ve gelecekteki salgınlara karşı etkili şekilde yanıt verebilmek için gerekli olan demokratik modelleri tartışmalıyız.”

Covid-19 salgını, hayatımızı ve hatta muhtemeldir ki geleceğimizi kökten dönüştürdü.

Bu harika kitap ise, dünyanın önde gelen düşünürlerinin salgın üzerine yaptıkları ufuk açıcı değerlendirmelerini sunuyor.

Felsefe, sosyoloji, antropoloji, siyaset, iktisat ve biyoloji gibi zengin bir arka plandan beslenen buradaki makaleler, hem bugün yaşadıklarımızın sağlam bir muhasebesini yapıyor hem de Covid-19 gibi salgınların geleceğimizi nasıl şekillendireceği konusunda kimi öngörülerde bulunuyor.

Salgının iyi bir muhasebesini yapmak, bugün gelecekte bizi nelerin beklediği üzerine derinlemesine düşünmek için çok iyi fırsat.

Kitaba katkıda bulunan isimler şöyle: David Harvey, Slavoj Žižek, Giorgio Agamben, Alain Badiou, Judith Butler, Mike Davis, Bruno Latour, Adam Tooze, Daniel Tanuro, Sandro Mezzadra, Panagiotis Sotiris, Massimo De Angelis, Ingar Solty, Josh Gabert Doyon ve Rob Wallace.

Kitaptan birkaç alıntı:

“Korona virüsü, hayli elzem bir şeyi tehdit ediyor: ‘müşterek’i.”

“Son yirmi otuz yıldaki deneyimleri hesaba katarak şu soruyu sormaktan asla yorulmamalıyız: Hangi ekonomik kısıtlamalar gerçek ve hangileri hayali?”

“Endüstriyel tarım o kadar kâr odaklıdır ki, bir milyar insanı öldürebilecek bir virüs için seçim yapmak alınmaya değer bir risk olarak görülür.”

“Sadece haddinden fazla tuvalet kâğıdı satın almanın ne kadar saçma olduğunu düşünün!”

“Asıl soru şu: Bu ne kadar sürecek? Bir yıldan uzun sürebilir, ayrıca ne kadar uzun sürerse işgücü dâhil, değersizleşme de o kadar artar.”

“Büyük çaplı davranış değişimleri de dâhil olmak üzere, insan topluluklarının sağlığına gerçekten yardımcı olacak ve aynı esnada zora başvurma ve gözetleme biçimlerini yaygınlaştırmayacak kolektif pratiklerimiz olabilir mi?”

“Korona virüsünü onarıcı biçimde okumak, kendimizi yalıttığımız, sosyal mesafelenme pratiğine uyduğumuz dönemlerde geliştirdiğimiz yeni türde dayanışmalara katılmak demektir.”

“Kendini izole etme talimatı, pandemiye özgü bu yeni zamanda ve mekânda, küresel olarak birbirimize bağımlı olduğumuz gerçeğini yeniden tanımamıza tesadüf ediyor.”

“Yönetici sınıfının elitleri şu anda retorik olsun diye işçi sınıfının sistem açısından öneminden bahsediyorsa da bu ‘tanıma’nın maddi bir karşılığa dönüşüp dönüşmeyeceği net değil.”

“Bu salgının sebep olduğu başlıca tehlike sağlık sisteminin tıkanma ihtimalidir. Bu da kaçınılmaz olarak en yoksul ve güçsüz kesimlerin, özellikle de yaşlı yurttaşların ödediği bedellerin ağırlaşmasına sebep olacaktır.”

“Görünen o ki salgının ortaya koyduğu güçlük her yerde aklın iç faaliyetini dağıtıyor, özneleri mistisizm, masal uydurma, dua, kehanet ve beddua gibi, vebanın hüküm sürdüğü Orta Çağ’da âdetten olan kederli etkilere geri dönmeye zorluyor.”

“Kendimizi izole ederken bile ve hatta tam da böyle yaparken, bilimin kontrol edebildiği hakikatler ve yeni bir siyasetin ayakları yere basan bakış açıları, yerelleşmiş deneyimleri ve stratejik hedefleri dışında hiçbir şeye itimat etmeyelim.”

“Yıllardır ilk defa, evlerine tıkılı kalmış bir milyar insan, şu unutulmuş lüksü keşfetti: kendilerini sık sık, gereksiz yere oraya buraya çeken şeyi düşünme ve onu fark etme zamanı.”

  • Künye: Kolektif – Çivisi Çıkan Dünya: Covid-19 Salgını Üzerine Muhasebeler, derleyen: Erkal Ünal, Runik Kitap, siyaset, 132 sayfa, 2020

David Harvey – Yeni Emperyalizm (2019)

David Harvey’nin bu önemli çalışması, global kapitalizmin mevcut durumuna ve bu kapitalizmde ‘yeni’ bir emperyalizmin oynadığı role odaklanıyor.

Konuya tarihsel-coğrafi materyalizm olarak adlandırdığı bir mercek üzerinden bakan Harvey, Amerika’nın tutum ve politikasında meydana gelen tarihsel değişimlerin arkasında yatan belirleyici faktörleri bir bir ele alıyor.

Harvey burada, Amerikan bütün politik faaliyetlerine yön veren asıl etkenin petrol olup olmadığı, çatırdayan ekonomisinin Amerika’nın uluslararası maceracılığa sürüklenmesindeki rolünün ne olduğu, neoliberallerin değil de yeni-muhafazakârların iktidarda olmasının Amerikan politikasında ne gibi farklılıklara sebep olduğu ve Amerikan militarizmi ile iç politikası arasındaki ilişkinin mahiyeti gibi çok önemli konuları tartışıyor.

Kitap, özellikle, Amerika’nın “yeni emperyalizm” biçiminde tezahür eden dünya üzerindeki güç gösterisinin arkasında yatan dürtüleri çok açık bir tarzda ortaya koymasıyla dikkat çeken çalışma, hem “Yeni emperyalizm” ve mevcut iktidar kurumlarıyla ilgili çarpıcı iddialarda bulunuyor hem de bu kurumların nasıl değiştirilebileceği hakkında somut öneriler, umut verici öngörüler sunuyor.

  • Künye: David Harvey – Yeni Emperyalizm, çeviri: Ahmet Nüvit Bingöl, Sel Yayıncılık, siyaset, 191 sayfa, 2019

David Harvey – Neoliberalizmin Kısa Tarihi (2015)

Neoliberalizmin tarihsel gelişimini izleyen, sistemin dünya çapında zenginler lehine ve yoksullar aleyhine sebep olduğu büyük yıkımı gözler önüne seren bir eser.

Kitap, neoliberalleşmenin nereden geldiğinin ve dünya sahnesini nasıl bu kadar kuşatıcı bir şekilde istila ettiğinin politik-ekonomik öyküsü.

David Harvey, bununla da yetinmeyerek, bu öyküyü eleştirel bir şekilde ele alıyor; alternatif politik ve ekonomik düzenlemelerin tespiti ve inşası için bir çerçeve de sunuyor.

Harvey, neoliberalizmi aşmanın tek yolunun da, sadece neoliberalizmin değil, genelde sermayenin çelişkilerine otoriter değil sosyalist bir çözüm üretecek yerel muhalefet güçlerinin ve küresel bir toplumsal hareketin ortaya çıkmasıyla mümkün olduğunu belirtiyor.

Rızanın inşası, neoliberal devletin oluşumu, eşitsiz coğrafi gelişmeler ve Çin tarzı neoliberalizm üzerine yeniden ve derinlemesine düşünmek için birebir.

  • Künye: David Harvey – Neoliberalizmin Kısa Tarihi, çeviren: Aylin Onacak, Sel Yayıncılık, iktisat, 256 sayfa, 2015

David Harvey – Dünyanın Halleri (2019)

‘Dünyanın Halleri’, coğrafyamızı üreten ve yeniden üreten süreçleri, ayrıca bunların dünyadaki insan hayatı ve çevre açısından sonuçlarını anlamak için sağlam bir çerçeve çıkarıyor.

Zamanımızda dünyanın değişen coğrafyasını eleştirel bir anti-kapitalist perspektiften değerlendirmenin hem mantıklı hem de zorunlu olduğunu belirten David Harvey, tüm dünyayı saran betonlaşma dalgasının, kapitalizmin sermaye fazlası ve emek için görece tam istihdam yaratarak toplumsal istikrarı garantiye alma girişiminin sonucu olduğunu, pek çok somut örnekten hareketle gösteriyor.

Kitapta tartışılan kimi konular şöyle:

  • Coğrafyada devrimci ve karşı-devrimci kuramlar ve getto oluşumu,
  • Marx’ın teorisinden hareketle kapitalist birikimin coğrafyası,
  • Kapitalist sistemde kent süreci,
  • Sacré-Cœur Bazilikası bağlamında anıt ve mit,
  • Zaman-mekân sıkışması ve postmodern durum,
  • Geç kapitalizmde kent yönetiminin dönüşümü,
  • Yeni emperyalizmde mülksüzleştirme yoluyla birikim,
  • Kapitalist sistemin krizlerinin kentsel kökenleri,

Harvey’nin kitabı, aşırı birikim sorunlarının nasıl bariz bir şekilde dizginlenmemiş kentleşmeye ve beraberinde getirdiği toplumsal hastalıklara dönüştüğünü gözler önüne sermesiyle dikkat çekiyor.

  • Künye: David Harvey – Dünyanın Halleri, çeviren: Kolektif, Sel Yayıncılık, siyaset, 432 sayfa, 2019

David Harvey – Kozmopolitlik ve Özgürlük Coğrafyaları (2015)

David Harvey’in siyaset ve coğrafyayı birleştirdiği bu ilgi çekici çalışması, küresel dünyaya alternatif bir kozmopolit dünyaya içkin özgürlük biçimi üzerine düşünüyor.

Harvey, siyasi gündemlerin, coğrafyanın karmaşıklığını yok saydığı için başarısız olmaya eğilimli olduklarını belirtiyor.

David Harvey’e göre, toplumsal ve siyasal hayata dâhil olmuş coğrafya, ideal demokrasi için olmazsa olmaz koşullardan.

Harvey’in çalışması, George W. Bush yönetimi döneminde kullanılan hürriyet ve özgürlük anlayışına sıkı eleştiriler getirerek başlıyor.

Düşünür ardından, alan, yer ve çevre gibi coğrafyanın temelini oluşturan kavramların ontolojik araştırması yoluyla toplumsal kuram ve siyasi hamlenin esası olarak coğrafya bilgisine yeni bir çerçeve oluşturuyor.

Harvey’in burada tanımladığı kozmopolitlik ise, köken olarak hayali ideallerden çok insan deneyimine dayanmaktadır ve böylesi arzu ettiğimiz özgürlüğü elde etme yolunda bize daha çok ışık tutacaktır.

  • Künye: David Harvey – Kozmopolitlik ve Özgürlük Coğrafyaları, çeviren: Zeynep Cansu Başeren, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, inceleme, 366 sayfa, 2015

David Harvey – Marx, Sermaye ve İktisadi Aklın Cinneti (2017)

Kapitalizmin iktisadı aklı dur durak bilmiyor; önüne çıkan her şeyi tuzla buz eden bir cinnet hali içinde.

Buna karşı ne yapabiliriz, elimizden gelenler nelerdir?

David Harvey’in bu kitabında gösterdiği gibi, bu konuda yapabileceğimiz ilk şey, kapitalizm hakkındaki kavrayışımızı artırmak, onun gündelik hayaten ince detaylarına sinsice sızmış egemenliği konusunda daha çok bilinçlenmektir.

Harvey, kitabında, tarihsel ve güncel gelişmelerle örülmüş bir bakışla, şu soruların yanıtlarını arıyor:

  • Sermayenin ekonomik sisteminin ardındaki mantık nasıl işler?
  • Sermaye gündelik hayatın en ince ayrıntılarına nasıl sızdı?
  • Sermayenin egemenliğine karşı örgütlenme ve direnme imkânlarımız nelerdir?

Harvey, bu sorulara yanıt ararken, Ekim Devrimi’nin 100. yılına girdiğimiz bu dönemde, bizi, geleceğe yön verebileceğimiz başkaldırıların koşul ve imkânları üzerine düşünmeye davet ediyor.

  • Künye: David Harvey – Marx, Sermaye ve İktisadi Aklın Cinneti, çeviren: Esin Soğancılar, Sel Yayıncılık, siyaset, 239 sayfa