Martin Kemp – Leonarda (2007)

  • LEONARDO, Martin Kemp, çeviren: Handan Balkara, Dost Yayınevi, sanat tarihi, 198 sayfa

Sanat tarihi profesörü olan Martin Kemp’in ‘Leonardo’su, Leonardo da Vinci’nin yaşamı ve eserlerini merkeze alıyor. Vinci’nin şaheserlerinden ‘Mona Lisa’ ve ‘Son Akşam Yemeği’yle incelemesine başlayan Kemp, sanatçı ve bilim adamının bilimsel düşüncelerinden zamanının sanat aktörleriyle arasındaki ilişkilere kadar uzanıyor. da Vinci’nin toplamda yirmi bin sayfayı bulan çizimleri üzerine uzun yıllar çalışan Kemp’in eseri, sanatçının taslaklarındaki ayrıntılara yer vermesiyle ilgiye değer. Leonardo’nun sanat ve bilim alanındaki çalışmaları konusunda önde gelen otoritelerden biri olan Kemp’in, bu kitabında çok sayıda yağlıboya resim örneğinin de bulunduğunu belirtelim.

Milad Doueihi – Yeryüzü Cenneti (2011)

  • YERYÜZÜ CENNETİ, Milad Doueihi, çeviren: Adnan Kahiloğulları, Dost Kitabevi, kültür, 174 sayfa

Dinler tarihçisi Milad Doueihi ‘Yeryüzü Cenneti’nde, bir dizi tarihsel, eleştirel, edebi ve felsefi metin çerçevesinde, cennet kavramının nasıl oluştuğunu ve hangi değişikliklere uğradığını inceliyor. Ütopyadan törebilime uzanan geniş bir düşünsel perspektiften konuyu izleyen Doueihi, temelde iki seçenek üzerinden ilerliyor. Bunlardan biri, Augustinus’un yapıtlarında belirtilen ve modern metinlerde yeniden ele alınan Adem’le ilgili sorunlar. Yazarın dikkat çeken uğrak yerlerinden biri de, Nietzsche felsefesinde cennet kavramının kendine nasıl yer bulduğu. Bilindiği gibi düşsel bir coğrafyaya, yani cennete duyulan hayranlık, Nietzsche eserlerinde sıklıkla karşımıza çıkar. Nietzsche’nin eserlerini bu bağlamda inceleyen Doueihi, buradan yola çıkarak felsefenin cennet kavramıyla kurduğu ilişkiyi ayrıntılandırıyor.

Yvonne Tasker (der.) – 50 Çağdaş Sinemacı (2007)

  • 50 ÇAĞDAŞ SİNEMACI, derleyen: Yvonne Tasker, çeviren: Nur Gökçeoğlu, Dost Kitabevi, sinema, 524 sayfa

 

Yvonne Tasker, derleyip yayına hazırladığı ’50 Çağdaş Sinemacı’da, Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya’dan seçilen elli önemli isme yer veriyor. Sinema 20. yüzyılın son çeyreğinede devasa dönüşümler yaşadı. Bu dönüşümlerin ortaya çıkmasında, görsel anlatım olanaklarının çeşitlenmesi kadar, teknolojinin ve pazar koşullarının muazzam değişimi de rol oynadı. Tasker’in kitabına aldığı elli sinemacı, bir yönüyle bu dönüşümleri en iyi verebilecek isimler olmalarıyla ilgiye değer. Kitap, Martin Scorsese’den Spielberg’e, Luc Besson’dan David Lynch’e, Wim Wenders’ten Coen kardeşlere kadar, elli ismin sinemanın teknik ve estetik ifade olanaklarına getirdiği yeniliklere kafa yormuş. Çok sayıda yazarın makaleleriyle katkıda bulunduğu kitap, yedinci sanata yeni ifadeler getiren bu yönetmenler üzerinden, çağdaş sinema araştırmalarına önemli bir katkı sunuyor.

René Girard – Kültürün Kökenleri (2011)

  • KÜLTÜRÜN KÖKENLERİ, René Girard, çeviren: Mükremin Yaman ve Ayten Er, Dost Kitabevi, felsefe, 188 sayfa

‘Kültürün Kökenleri’, Fransız antropolog, filozof ve sosyal bilimci René Girard’ın söyleşi ve tartışmalarından oluşuyor. Türkçeye daha önce çevrilen eserlerinden de bildiğimiz gibi Girard, “kurban”, “mimetik arzu” ve “kurucu günah” gibi kavramları irdelemiş; bunu da ağırlıklı olarak, dinsel ve edebi metinleri analiz ederek yapmıştı. Yazarın elimizdeki kitabı da, toplumsal ve siyasal gelişmenin kendine has dinamiklerini irdeliyor ve çağdaş gerçekliği, söz konusu dinamikleri kavrayamadığı için eleştiriyor. Yazara göre toplumsal ve siyasal gelişme, nihilizm, postmodernizm ve “tarihin sonu” gibi formüllere indirgenemeyecek kadar karmaşık.

Şebnem Gökçeoğlu Balcı – Tutunamayanlar ve Hukuk (2007)

  • TUTUNAMAYANLAR VE HUKUK, Şebnem Gökçeoğlu Balcı, Dost Yayınevi, hukuk, 165 sayfa

‘Tutunamayanlar ve Hukuk’, temelde refah devletinin krizine odaklanmasıyla ilgiye değer. Refah devletinin krizi, sosyal hakları hiçbir zaman tam anlamıyla gerçekleştirememiş, büyük bir sorun olan işsizliğin üstesinden hiçbir zaman gelememesiydi. Kitabın başlığına alınan ‘tutunamayanlar’ kavramı, olumsuz bir tabir olmaktan çok, toplumda varolan yerleşik bir tanım olarak, içinde bulunduğu sistemde hiçbir sosyal hakka sahip olmayan bireyi tanımlamak amacıyla kullanılmış. Tutunamayanlar, refah devletinde, işsiz olanları, sosyal haklara sahip olmayanları işaret ediyor. Çalışma giriş ve sonuç dışında, ‘Refah Devletinin Kurucu Unsurları’, ‘Refah Devletinin Felsefi Krizi’ ve ‘Yoksulluk ve Sosyal Dışlanmaya Karşı Korunma Hakkı’ şeklindeki üç bölümden oluşuyor. Balcı’nın çalışması, bireyin, refah devleti, sosyal devlet, sosyal haklar karşısındaki konumuna odaklanmasıyla ilgiye değer.

Thomas Sandoz – Alternatif Tıp Tarihi (2011)

  • ALTERNATİF TIP TARİHİ, Thomas Sandoz, çeviren: Çağrı Eroğlu, Dost Kitabevi, tıp, 258 sayfa

Thomas Sandoz ‘Alternatif Tıp Tarihi’nde, tarih boyunca ortaya konmuş alternatif tedavi yöntemlerinin, uygulamalarının ve bunlara katkıda bulunmuş öncülerin izini sürüyor. Yazar, özü yakalayabilmek amacıyla, çalışmasını, sadece üç coğrafi kutupla -Fransa, Almanya ve ABD- sınırlandırmış. Sandoz ayrıca, ortak öğretiye zarar verebileceklerini düşünüdüğü Hint, Çin ve egzotik tıp gibi farklı sistemlerden ödünç alınan yaklaşım ve önermelerle de ilgilenmemiş. Sandoz’un çalışmasında, bitkiler, özler, kokular, rejimler, diyetler, reçeteler, ilaçlar ve şurupların, alternatif tıbbın hangi aşamalarında ortaya çıkıp geliştiğini araştırıyor.

Kurt Vonnegut – Mezbaha No. 5 (2007)

  • MEZBAHA NO. 5, Kurt Vonnegut, çeviren: M. Barlas Çevikus, Dost Yayınevi, roman, 190 sayfa

2. Dünya Savaşı’nda Dresden kentinin bombalanması dehşetine tanık olmuş, hatta bir ara Almanlar tarafından esir alınmış Kurt Vonnegut, ‘Ülkesi Olmayan Adam’ isimli kara mizah anlatısında o günlere çok az da olsa değinmişti. Yazarın, aslında bir çok türe dahil edilebilecek bu romanı da, yine Dresden’in bombalanması gerçeği üzerinden, savaşın anlamsızlığını ve büyük dehşetini hikâye ediyor. Vonnegut, çoğu romanında olduğu gibi, burada da kendisiyle örtük benzerliklere sahip baş kahramanı Billy Pilgrim karakteriyle, savaşın anlamsızlığını ve yıkımının ölçüsüzlüğünü metaforik açılımlarla aktarırken, uygarlığın tüm kazanımlarının somutlandığı alegorik bir anlatıma başvuruyor.

Michel-Louis Rouguette – Yaratıcılık (2007)

  • YARATICILIK, Michel-Louis Rouguette, çeviren: İsmail Yerguz, Dost Yayınevi, psikoloji, 125 sayfa

Yaratıcılık konusu, bilindiği gibi çoğu araştırmaya konu oldu. Rouguette’in bu çalışması ise, yaratıcılığın kategorik bir alan ya da araştırma sahası olarak silindiğini savunarak, kavramın bilişsel köklerinden global düzeydeki ticari ve siyasi örgütlenmelere dek uzanan çerçevesini çizmeye çalışıyor. Rouguette’in çalışmasının ilgi çeken yönlerinden biri, bu alanda geliştirilmiş ölçme ve değerlendirme sistemlerinin tarihi kronolojisini vermesidir diyebiliriz. “Esas sorun yaratıcılık kavramının gerçek statüsünü bilmektir.” diyen Rouguette, bu kavramı, sadece psikoloji disiplinine hapsetmekten çok, onu gündelik hayatın içine yerleştirmeye çalışıyor.

Cicero – Tanrıların Doğası (2007)

  • TANRILARIN DOĞASI, Cicero, çeviren: F. Gül Özaktürk ve Fafo Telatar, Dost Kitabevi, felsefe, 172 sayfa

Marcus Tillius Cicero’nun ‘Tanrıların Doğası’, Eskiçağ’daki belli başlı üç felsefe akımını, Epikuros, Stoa ve Academeia’yı izleyen filozofların din ve tanrı konusundaki görüşlerini anlatan önemli bir yapıt. Cicero, bilindiği gibi, söz ustalığının, güzel konuşma sanatının öncü isimlerinden biri. Cicero bu ustalığıyla, bu konudaki görüşleri ayrıntılı ve anlaşılır biçimde ortaya koyuyor. Ayrıca bu akımların birbirlerine yönelttikleri eleştirileri de felsefenin karşılıklı tartışma yolunu kullanarak aktarıyor. Özellikle, felsefesinin kuşkucu özelliğinden kaynaklı olarak, tartıştığı konuların sonucunu açık bırakmış, kararı okuyucuya bırakmıştır. Kitap, Eskiçağ’daki din ve tanrı kavramı hakkında bilgi sahibi olmak isteyen okuyuculara hitap ediyor. Kitap, Cumhuriyet zamanında başlanan Latin klasikleri çevirisine bir katkı olarak düşünülebilir.

Egon Friedell – Mısır ve Antik Yakındoğu’nun Kültür Tarihi (2007)

  • MISIR VE ANTİK YAKINDOĞU’NUN KÜLTÜR TARİHİ, Egon Friedell, çeviren: Ersel Kayaoğlu, Dost Kitabevi, tarih, 429 sayfa

Önemli bir kültür tarihçisi olan Egon Friedell’in ‘Mısır ve Antik Yakındoğu’nun Kültür Tarihi’ isimli bu çalışması, ilk olarak 1936 yılında yayımlanmıştı. İlk kitabı, ‘Yeniçağın Kültür Tarihi’ isimli üç ciltlik bir çalışmaydı. Ve bu çalışma, kendisinin kültür tarihi alanında uzman olarak kabul edilmesine önemli katkılarda bulundu. Böylesi önemli bir uzmanın, ‘Mısır ve Antik Yakındoğu’nun Kültür Tarihi’ de, yayımlanışının üzerinden uzun yıllar geçtikten sonra Türkçeye çevrilebildi. Friedell’in buradaki temel tezi, insanın kendini çevreleyen maddesel dünyayı biçimlendirirken kozmik bir anlam evreni de yarattığıdır. Friedell, teknik ve estetik gelişmelerin köşe taşlarını, yaratılan “kozmik anlam evreni”nin izini sürüyor. Kitap, ‘Dünya Tarihinin Hikâyesi’, ‘Mısır’ın Sırrı’, ‘Babil Kulesi’, ‘Tanrı ve Dünya’ ve ‘Büyülü Ada’ başlıklı dört bölümden oluşuyor.