Kolektif – Hem Antisemitizme Hem İstismarına Karşı (2025)

 

‘Hem Antisemitizme Hem İstismarına Karşı’ (‘Contre l’antisémitisme et ses instrumentalisations’), antisemitizmin tarihsel kökenlerini ve modern dünyadaki yeniden üretim biçimlerini tartışırken, aynı zamanda bu kavramın nasıl araçsallaştırıldığına dair güçlü bir eleştiri sunuyor. Judith Butler ve Naomi Klein gibi yazarların katkılarıyla hazırlanan eser, antisemitizme karşı mücadeleyi reddetmeden, bunun İsrail devletinin Filistin’e yönelik işgal ve baskı politikalarını meşrulaştırmak için nasıl kullanıldığını sorguluyor. Antisemitizmin gerçek kurbanlarının hatırasına sahip çıkarken, aynı kavramın politik bir kalkan haline getirildiğini vurguluyor.

Yazarlar, Batı’da antisemitizme karşı geliştirilen söylemin, çoğu zaman İslamofobiye, sömürgecilik pratiklerine ve Filistinlilerin özgürlük mücadelesini bastırmaya hizmet eden bir çifte standart içerdiğini belirtiyor. Ariella Aïsha Azoulay ve Houria Bouteldja, Yahudi deneyiminin sömürgecilik ve göç bağlamındaki yankılarını incelerken, Frédéric Lordon ve Françoise Vergès, kapitalist sistemin bu kavramı nasıl yeniden işlevselleştirdiğini analiz ediyor. Kitap, antisemitizmi yalnızca geçmişin bir nefreti olarak değil, günümüz politikalarının merkezinde duran çok boyutlu bir sorun olarak ele alıyor.

Bu tartışmalar, Filistin’deki adalet talebini antisemitizmin gölgesinde boğmaya çalışan söylemleri açığa çıkarıyor. Yazarlar, antisemitizme karşı mücadele ile Filistinlilerin özgürlük mücadelesinin birbirine karşıt olmadığını, aksine aynı özgürlük arayışının parçaları olduğunu öne sürüyor. Böylece kitap, hem antisemitizme hem de onun araçsallaştırılmasına karşı evrensel bir dayanışma çağrısı yapıyor.

Kitaba katkıda bulunan yazarlar şöyle: Judith Butler, Ariella Aïsha Azoulay, Sebastian Budgen, Leandros Fischer, Maxime Benatouil, Houria Bouteldja, Françoise Vergès, Frédéric Lordon, Naomi Klein.

  • Künye: Kolektif – Hem Antisemitizme Hem İstismarına Karşı, çeviren: Nesrin Demiryontan, Aslı Sümer, Elçin Gen, S. Melis Baysal, Savaş Kılıç, Metis Yayınları, siyaset, 200 sayfa, 2025

Kolektif – Bilge Karasu’yu Düşünmek (2024)

Kasım 2023’te gerçekleştirilen Bilge Karasu Günleri’nde sunulmuş bildirilerin yer aldığı kitap, yazar, düşünür ve çevirmen olarak Bilge Karasu’yu bugün okuyan, değerlendiren, bağlamına oturtan farklı kuşaklardan yazar ve araştırmacıların anı, görüş ve incelemelerini bir araya getiriyor.

Karasu’nun Türkçe hakkındaki değerlendirmelerinden edebiyat tarihimizde kapladığı yere ve üslup özelliklerine, şiirlerinden resim ve müzik hakkındaki görüşlerine, metinlerinin diğer sanatlarla ilişki içinde okunmasına ve elbette anlatılarının farklı yöntem ve bakış açılarıyla çözümlenmesine uzanan yazıların, yaşamöyküsüyle ilgili araştırmaların Karasu okumalarına, onun hakkındaki araştırma ve incelemelere zenginlik katacağını umuyoruz.

Kitaba katkıda bulunan isimler söyle: Abdullah Ezik, Arif Tapan, Cemile Odunkıran, Çağatay Yılmaz, Fatma Berna Yıldırım, Hakan Yücefer, Hasan Turgut, Işılay Kara Tekgül, İmren Gece Özbey, İsa İlkay Karabaşoğlu, Kerem Eksen, Murat Cankara, Murat Özyaşar, Murathan Mungan, Pelin Buzluk, Sema Kaygusuz, Seray Çalışkan, Sylvain Cavaillès, Şerif Eskin, Tansu Açık, Tevfika İkiz, Tunç Tayanç.

  • Künye: Kolektif – Bilge Karasu’yu Düşünmek, hazırlayan: Savaş Kılıç, Seval Şahin, Metis Yayınları, inceleme, 344 sayfa, 2024

Antoine Compagnon – Teorinin Cini (2022)

  • Bir metni edebi metin yapan nedir?
  • Eserin anlamı yazarın tekelinde midir?
  • Kurmaca gerçekliği taklit mi eder?
  • Okurun metinde yeri var mıdır?
  • Üslubu meydana getiren nedir?
  • Bir eseri anlamak için muhakkak yazıldığı bağlamı bilmek mi gerekir?
  • Evrensel edebi değerler var mıdır?

‘Teorinin Cini’, bu kilit sorular etrafına kurulmuş bir kitap.

Amacı modern edebiyat teorisinin, özellikle de Fransız yapısalcılığının bu konulardaki temel tezlerini “sağduyu”yla, yani edebiyat konusunda sahip olduğumuz yaygın fikirlerle karşı karşıya getirmek, çarpıştırmak, bu şekilde teoriyi eleştirmek ve sonunda hem teorinin hem sağduyunun hakkını vermek.

Kitap edebiyat teorisinin, dolayısıyla da edebiyat incelemelerinin 20. yüzyılda kat ettiği yola dair açık seçik bir panorama da sunuyor.

  • Künye: Antoine Compagnon – Teorinin Cini: Edebiyat ve Sağduyu, çeviren: Savaş Kılıç, Metis Yayınları, edebiyat kuramı, 280 sayfa, 2022

Jacques Lacan – Freud’un Teorisinde ve Psikanalizin Tekniğinde Ben (2022)

Jacques Lacan’ın bu çalışması, özellikle Freud’un geleneksel ben tasavvurundan nasıl koptuğunu göstermesiyle çok önemli.

‘Freud’un Teorisinde ve Psikanalizin Tekniğinde Ben’, farklı düşünürlerle zengin bir diyaloga girmesiyle de dikkat çekiyor.

Lacan bu seminerinde Sigmund Freud’un yorumlanmasına odaklanıyor yine: Özellikle Freud’un en önemli metinlerinden saydığı ‘Haz İlkesinin Ötesinde’nin yanı sıra psikanaliz tarihinde bir dönüm noktası oluşturan “Irma’ya İğne Yapılması Rüyası”ndan yola çıkarak, bir yandan Freud’un geleneksel ben tasavvurundan nasıl koptuğunu gösteriyor, bir yandan da Freud’dan sonra bu tasavvurdan uzaklaşılmasını örnekleriyle eleştiriyor.

Edgar A. Poe’nun ünlü öyküsü “Çalınmış Mektup”tan ve dönemin öncü bilimi sibernetikten yola çıkarak da simgesel düzeni ve öznelerarasılığı tartışıyor.

Claude Lévi-Strauss, Alexandre Koyré, Maurice Merleau-Ponty ve Jean Hyppolite gibi düşünürlerin gerek konferansları gerekse eserleriyle girilen diyalog semineri daha bir zenginleştiriyor.

‘Freud’un Teorisinde ve Psikanalizin Tekniğinde Ben’, psikanalizin yanı sıra felsefe ve beşeri bilimlere ilgi duyan okurların çokça yararlanacağı bir kitap.

  • Künye: Jacques Lacan – Freud’un Teorisinde ve Psikanalizin Tekniğinde Ben (Seminer 2. Kitap, 1954-1955), çeviren: Savaş Kılıç, Metis Yayınları, psikanaliz, 408 sayfa, 2022

Kolektif – Demokrasi Ne Âlemde? (2010)

‘Demokrasi Ne Âlemde?’, günümüzün önde gelen bazı düşünürlerinin, “Sizin için ‘demokrasi’ kelimesini kullanmanın bir anlamı var mı?” sorusuna verdikleri farklı cevapları bir araya getiriyor.

Çalışmanın bu yönüyle, hep tartışılagelen bu kavrama dair çok boyutlu bir düşünme fırsatı sunduğunu ve demokrasinin tarihten günümüze taşıdığı imkânları ve tehlikeleri gözler önüne serdiğini söyleyebiliriz.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Giorgio Agamben, Alain Badio, Daniel Bensaid, Wendy Brown, Jean-Luc Nancy, Jacques Ranciere, Kristin Rose ve Slavoj Žižek.

  • Künye: Kolektif – Demokrasi Ne Âlemde?, hazırlayan: Eric Hazan, çeviren: Savaş Kılıç, Metis Yayınları, siyaset, 125 sayfa

Yvon Quiniou – Yaygın Yanlış Fikirler Kıskacında Karl Marx (2009)

Yvon Quiniou ‘Yaygın Yanlış Fikirler Kıskacında Karl Marx’ta, Marx’a dair varolan önyargıların izini sürüyor.

Quiniou bu yanlış fikirleri açığa çıkarırken, Marx’ın gerçekte ne dediğini gözler önüne seriyor ve bizi, filozofu yeni baştan okumaya davet ediyor.

“Marx’ın düşüncesi, Hegel düşüncesinin ürünüdür”, “Marx’a göre insan yabancılaşmıştır”, “Marx’a göre, tarih önceden yazılmıştır”, “Sınıf mücadelesi, Marx’ın uydurmasıdır”, “Marx ilerlemeye inanır”, “Komünizm, demokrasiye terstir”, “Marx’a göre, din halkın afyonudur”, “Komünizm bireyi ihmal eder” ve “Komünizm bir ütopyadır”, Quiniou’nun burada hem irdeleyip hem de düzelttiği, Marx’a dair en bilinen yanlışlardan kimileri

  • Künye: Yvon Quiniou – Yaygın Yanlış Fikirler Kıskacında Karl Marx, çeviren: Savaş Kılıç, Versus Kitap, felsefe, 121 sayfa

Michel Foucault – Manet, Velázquez ve Estetik Modernizm (2018)

Elimizdeki güzel derleme, Michel Foucault’nun Manet ve Velázquez üzerine yaptığı incelemeleri bir araya getiriyor.

Foucault bu iki sanatçının eserlerini, estetik modernizmin doğuşu ve gelişimi bağlamında inceliyor.

Düşünür bunun yanı sıra, iki sanatçıyı da, yaşadıkları dönemdeki egemen dünya görüşü ve onların kendilerini bu görüşler karşısında nasıl konumlandırdıklarını da tartışıyor.

Manet’nin empresyonizmin kurucusu olduğu gibi, bütün bir 20. yüzyıl resmine yön verdiğini belirten Foucault, ardından, sanatçının aralarında ‘Tuileries’de Müzik’, ‘Opera’da Maskeli Balo’, ‘Maximilian’ın İnfazı’, ‘Bordeaux Limanı’, ‘Argenteuil’ ve ‘Garson Kız’ın da bulunduğu eserlerini derinlemesine yorumluyor.

Düşünür kitabının ikinci bölümünde de, ünlü eseri ‘Kelimeler ve Şeyler’in açılışında yer verdiği Velázquez’in ‘Las Meninas’ tablosunu değerlendiriyor.

Kitapta bütün bunların yanı sıra, Carole Talon-Hugon ve David Marie’nin Foucault’nun Manet üzerine düşüncelerini çok yönlü bir bakışla irdeledikleri metinleri de yer alıyor.

  • Künye: Michel Foucault – Manet, Velázquez ve Estetik Modernizm, çeviren: Savaş Kılıç, İletişim Yayınları, sanat, 123 sayfa, 2018

Michel Foucault – Ölüm ve Labirent (2018)

1877-1933 arasında yaşamış Raymond Roussel,  çağdaş Fransız yazınının en büyük öncüleri arasında yer alır.

Roussel o denli etkili olmuştur ki, gerçeküstücüler onun özgün imgelem yeteneğini göklere çıkarmışlardır.

Bunun yanı sıra “Yeni Roman” akımının önde gelen iki ismi olan Alain Robbe-Grillet ve Michel Butor da, Roussel’in dehasına hayran kalmıştır.

Böylesi bir etkilenme, Michel Foucault için de geçerli ki, elimizdeki bu çalışmasının tümünü Roussel’e ayırmıştır.

Foucault, şimdi ikinci baskısı yapılan bu kitabında, dilin doğası ile dış dünya arasındaki etkileşimi ya da kendisinin kavramsallaştırmasıyla “kelimeler” ve “şeyler” arasındaki ilişkiyi, Roussel’in yapıtları bağlamında irdeliyor.

Foucault, edebiyatı bir estetik dışavurum biçimi olarak değil, daha çok bir deneyim alanı olarak tasavvur ediyor ve buradan yola çıkarak Roussel’in yapıtları üzerinden dilin doğasına dair kapsamlı bir sorgulama yürütüyor.

Foucault, dilin bizler için bir labirent inşa ettiğini, bu labirentten çıkmanın da ancak ölümle mümkün olduğunu savunuyor.

Foucault, Roussel’in de, hem yapıtları hem de intiharıyla, kendisinin bu tezini ispat ettiğini düşünüyor.

  • Künye: Michel Foucault – Ölüm ve Labirent, çeviren: Savaş Kılıç, Koç Üniversitesi Yayınları, felsefe, 158 sayfa, 2018

Jacques Rancière – Cahil Hoca (2014)

Jacques Rancière, Flamanlara Fransızca öğreten Joseph Jacotot’nun sıra dışı eğitim yönteminden yola çıkarak zekâların eşitsizliğini ve bilgi hiyerarşisine dayanan toplumsal eşitsizlik yaklaşımlarını eleştiriyor.

Jacotot öğrencilere Fenélon’un ‘Telemak’ eserini okutarak, onların kendi kendilerine Fransızca öğrenmelerini sağlamıştı.

  • Künye: Jacques Rancière – Cahil Hoca, çeviren: Savaş Kılıç, Metis Yayınları

Ferdinand de Saussure – Genel Dilbilim Yazıları (2014)

Ferdidand de Saussure’ün dilbilimin yanı sıra sosyal bilimlerde de çığır açmış yazılarıyla yakın zamanda bulunan elyazmaları, bu kitapta.

Özellikle elyazmaları, hem günümüz dilbilimi için yeni araştırma alanlarına işaret ediyor hem de dilbilim yönü öne çıkarılmış Saussure düşüncesinin felsefi potansiyelini ortaya koyuyor.

  • Künye: Ferdinand de Saussure – Genel Dilbilim Yazıları, çeviren: Savaş Kılıç, İthaki Yayınları, dilbilim, 360 sayfa