Sigmund Freud – Yanılgılar ve Düşler Üzerine (2011)

  • YANILGILAR VE DÜŞLER ÜZERİNE, Sigmund Freud, çeviren: Kâmuran Şipal, Say Yayınları, psikanaliz, 327 sayfa

 

Sigmund Freud, çağdaş Batı dünyasının toplumsal yaşamında köklü dönüşümler yaratan, insana ve topluma bakış açılarını kökünden sarsan isimlerden biri. ‘Yanılgılar ve Düşler Üzerine’ başlıklı elimizdeki kitap da, Freud’un önemli eserlerinden olan ‘Psikanalize Giriş Dersleri’nden seçilmiş derslere yer veriyor. Kitabın ilk bölümünde yanılgıları ele alan Freud, burada, konuşma ve yazıdaki dil sürçmeleri ve yanlış anlama gibi, sağlıklı kişilerin hepsinde gözlemlenebilen, bu nedenle hastalıklar arasında sayılmayan bazı olayları konu ediniyor ve bunların daha ciddi ruhsal bozukluklara dair ne gibi ipuçları verdiğini irdeliyor. Freud, düşleri değerlendirdiği kitabının ikinci bölümünde de, çocuk ve yetişkin düşlerini, düş sansürünü, düşte simgeselliği ve düşteki arkaik özellikleri, düş örnekleri aracılığıyla inceliyor.

Sigmund Freud – Bir Çocukluk Nevrozu Hikâyesi: Kurt Adam Vakası (2011)

  • BİR ÇOCUKLUK NEVROZU HİKÂYESİ: KURT ADAM VAKASI, Sigmund Freud, çeviren: Dilman Muradoğlu, Say Yayınları, psikanaliz, 152 sayfa

 

Sigmund Freud’un, Adler ve Jung’u eleştirmek için kendisine kanıtlar sunmasıyla özel önem verdiği ‘Kurt Adam Vakası’, aynı zamanda onun en ünlü olgu öykülerinden. ‘Kurt Adam’, sağaltım için Freud’a başvuran bir Rus gencinin saplantılı korkularının ve saldırgan itkilerinin bir analizi. Genç adamın tedavisi uzun yıllar sürmüş ve hasta, ruh sağlığına yeniden kavuşmuştu. Olgu adını, hastanın, çocukluğunda kurtlara karşı duyduğu histerik korkudan ve saplantılardan alıyor. Kitap, Freud’un söz konusu gencin hastalık hikâyesi ve hastanın çevresi ile ilgili genel bilgiler vermesiyle başlıyor. Freud daha sonra, hastanın çocukluğunda yaşadığı baştan çıkarmayı ve ilk sonuçlarını; rüyada görülen primal sahneyi; saplantı nevrozunu; anal erotizm ve kastrasyon kompleksini ve primal döneme ait diğer ek bilgileri anlatıyor.

Mehmet Küçük (der.) – Modernite Versus Postmodernite (2011)

  • MODERNİTE VERSUS POSTMODERNİTE, derleyen: Mehmet Küçük, Say Yayınları, sosyoloji, 528 sayfa

 

Postmodern söylem ve bunun çevresinde gelişen tartışmalar, Türkiye’de genel olarak pek misafirperverce karşılanmadı. Bunun için dile getirilen gerekçelerden biri, postmodern söylemin “kafa karışıklığı” yaratıyor olmasıydı. İşte Mehmet Küçük’ün derlediği ve ilk baskısı 1993’te yapılan bu kitap, postmodern düşünce alanında kalem oynatmış belli başlı isimlerin üretimlerini bir araya getiriyor. Küçük’ün modernite ve postmoderniteyi anlaşılabilir bir üslupla değerlendirdiği sunuş yazılarından oluşan bölümle başlayan kitap, devamında, modernite ve postmodernite konularını geniş bir çerçevede irdeleyen farklı düşünürlere ait çeviri metinlere yer veriyor. Son bölümde de, modernite ve postmoderniteye dair öne çıkan tartışmaların benzeştiği ve ayrıştığı noktalar, yine muhtelif isimlerin makaleleri üzerinden ele alınıyor.

Mehmet Kanar – Eski Anadolu Türkçesi Sözlüğü (2011)

  • ESKİ ANADOLU TÜRKÇESİ SÖZLÜĞÜ, Mehmet Kanar, Say Yayınları, sözlük, 813 sayfa

 

Mehmet Kanar ‘Eski Anadolu Türkçesi Sözlüğü’nde, 12. yüzyıldan başlayıp 14. yüzyıl başlarına kadar geçen dönem içinde Karahanlı Türkçesi ile Kıpçak Türkçesininin de izlerinin görüldüğü Oğuz Türkçesinin ayrıntılı bir sözlüğünü oluşturuyor. Bilindiği gibi eski Anadolu Türkçesi, İstanbul’un fethinden sonra oluşmaya başlayan divan edebiyatı ile yerini Osmanlı Türkçesine bırakmıştı. İşte eldeki çalışma, Hoca Dehhâni, Ahmed Fakîh, Yunus Emre, Sultan Veled, Aşık Paşa, Kadı Burhaneddin, Seyyid Nesîmî ve Şeyhî gibi önemli şairler ve yazarlar yetiştirmiş eski Anadolu Türkçesine dair mufassal bir sözlük olmasıyla önemli bir boşluğu dolduruyor.

Georg Luck – Köpeklerin Bilgeliği (2011)

  • KÖPEKLERİN BİLGELİĞİ, Georg Luck, çeviren: Oğuz Özügül, Say Yayınları, felsefe, 488 sayfa

 

Klasik filoloji profesörü Georg Luck’ın kaleme aldığı ‘Köpeklerin Bilgeliği’, Antikçağ kiniklerinden metinleri bir araya getiriyor. Toplumu ve uygarlığı kıyasıya eleştiren kinik filozofların düşüncelerini anekdotlar, aforizmalar ve soru-cevap yöntemleri eşliğinde sunan kitap, konuya dair rehber nitelikte bir eser. Antisthenes ve Diogenes gibi ekolün öncü düşünürlerine ait metinlerle açılan çalışma, kinik öğretinin yaygınlaşma süreci, imparatorlar döneminde kinizm ve kinizmin nasıl bir manevi güç verdiği gibi, ilgi çekici konularla devam ediyor. Kitapta ayrıca, mektup biçiminde kaleme alınmış kinizm propaganda örneklerine de yer veriliyor.

Ha-Joon Chang – Kapitalizm Hakkında Size Söylenmeyen 23 Şey (2011)

  • KAPİTALİZM HAKKINDA SİZE SÖYLENMEYEN 23 ŞEY, Ha-Joon Chang, çeviren: Belgin Tupal, Say Yayıncılık, iktisat, 340 sayfa

 

İktisatçı Ha-Joon Chang, ‘Kapitalizm Hakkında Size Söylenmeyen 23 Şey’de, serbest piyasacıların veya daha açık tabirle neo-liberal ekonomistlerin kapitalist sistem konusunda söylemedikleri ya da dile getirmekten imtinayla kaçındıkları gerçekleri anlatıyor. Başta söylemekte fayda var: kitap, anti-kapitalist bir manifesto olarak değerlendirilmemeli. Zira, serbest piyasa eleştirisini merkeze alarak çalışmasını inşa eden Chang, kapitalizmin halen insanlığın yaratmış olduğu en iyi sistem olduğuna inanıyor. Yazar, yalnızca kapitalizmin son otuz yıldır dünyaya egemen olan şeklini, yani serbest piyasa kapitalizmini eleştirmekle yetiniyor.

Platon – Gorgias (2011)

  • GORGİAS, Platon, çeviren: Furkan Akderin, Say Yayıncılık, felsefe, 173 sayfa

 

Platon’un en uzun diyaloglarından biri olarak kabul edilen ‘Gorgias’, aynı zamanda Sokrates’in felsefesi ve yöntemiyle ilgili en ayrıntılı metin. Diyalog, Sokrates’in ahlak öğretisinin temellerini ve çürütme yönteminin farklı örneklerini barındırmasıyla önemli bir kaynak. ‘Gorgias’, retorik konusu etrafında dönen bir diyalog olmakla beraber, retorik üzerinden, neyin insan için gerçekten iyi, neyin gerçekten kötü olduğu gibi daha derin ve önemli konulara da uzanır. Sokrates diyalogun ilk bölümünde, akıl yerine duyguları öne çıkaran ve felsefenin yerine retoriği koyan Gorgias’ı, mantıksal çürütme tekniğini uygulayarak eleştiriyor.

Uğur Akpur (haz.) – Pavlov (2007)

  • PAVLOV, hazırlayan: Uğur Akpur, Say Yayınları, psikoloji, 261 sayfa

 

Uğur Akpur’un ‘Pavlov’u yayınevinin önemli dizilerinden olan ‘Fikir Mimarları’ndan çıktı. İlk olarak İvan Pavlov’un biyografisiyle çalışmasına başlayan Akpur, bilim adamının psikoloji alanındaki özgünlüğü, St. Petersburg’taki eğitimi, 1917 Devrimi’nin Pavlov’un çalışmalarına etkisi ve Nobel Ödülü alışı gibi çok sayıda ayrıntıya yer veriyor. Kitabın ikinci bölümü de, hayatının yetmiş yılını öğrenme kavramını araştırmaya adamış Pavlov’un ‘Beyin Yarım Karelerinin Çalışması Birinci Ders’, ‘Uyku Meselesi’, ‘İradeli Denen Hareketlerin Fizyolojik Mekanizması’, ‘Zaptedilmiş Olma Hisleri ve Aşırı-Paradoksal Safha’ ve ‘İsterinin Fizyolojik Yoldan Yorumlanması Üzerine Bir Deneme’den oluşuyor.

Gabriel de Tarde – Geleceğin Tarihinden Alıntılar (2011)

Gabriel de Tarde, Türkçeye daha önce de çevrilen ‘Geleceğin Tarihinden Alıntılar’da, dünyanın yarınına dair bir ütopya ortaya koyuyor.

Tarde’nin tasarladığı bu tatlı dünyada, insandan başka bütün yaşam biçimleri ortadan kaldırılmış, insanların sürekli “sosyal tonik” alması sağlanarak yüksek bir mutluluk ve memnuniyet ortamı yaratılmıştır.

Yazar, biraz alay ederek, biraz onaylayarak, insan ilişkilerinin yeni bir biçimine işaret ediyor ve buradan bakarak günümüzün toplumsal ilişkilerini eleştiriyor.

Bilindiği gibi Tarde, sosyal-psikolojinin kurucusu olarak da anılıyor. Yazarın bu alandaki yetkinliği, denemelerinde de kendini hissettiriyor.

  • Künye: Gabriel de Tarde – Geleceğin Tarihinden Alıntılar, çeviren: Özcan Doğan, Say Yayınları, deneme, 112 sayfa

 

Louann Brizendine – Erkek Beyni (2011)

  • ERKEK BEYNİ, Louann Brizendine, çeviren: Gül Tonak, Say Yayınları, psikoloji, 334 sayfa

Louan Brizendine’in daha önce Türkçeye çevrilen ‘Kadın Beyni’ isimli çalışması, oldukça ilgi çekmişti. Brizendine, söz konusu kitabın tamamlayıcısı olarak düşünülebilecek elimizdeki çalışmasında da, erkek beyninin kendine has yönlerine odaklanıyor. Erkek beyninde cinselliğe ayrılan bölgenin, kadın beyninden iki buçuk kat fazla olduğunu belirten Brizendine, erkeğin beyninde, bir kadını gördüğünde testosteron biriktiğini ve seviştikten sonra salgılanan oksitosinin bağımlılık yaptığını ortaya koyuyor. Kadın ve erkekleri, beyinleri arasındaki temel farklar ekseninde karşılaştıran yazara göre, bu farklar beyindeki nöronlardan kaynaklanıyor.