Stephen Greenblatt, Adam Phillips – İkinci Şanslar (2025)

Stephen Greenblatt ve Adam Phillips’in ‘İkinci Şanslar: Shakespeare & Freud’ (‘Second Chances: Shakespeare and Freud’) adlı kitabı, William Shakespeare ve Sigmund Freud’un eserleri aracılığıyla “ikinci şanslar” temasını keşfediyor. Kitap, bu iki önemli düşünürün insan doğası, pişmanlık, yeniden başlama arzusu ve geçmişin geleceği nasıl şekillendirdiği üzerine olan derinlemesine incelemelerini karşılaştırıyor ve bir araya getiriyor.

Greenblatt, Shakespeare’in oyunlarındaki karakterlerin hatalarıyla yüzleşmelerini, affedilme arayışlarını ve yeni bir başlangıç yapma olasılıklarını edebi analizlerle ortaya koyuyor. Örneğin, Kral Lear’ın pişmanlığı, Hamlet’in intikam arayışı ve Prospero’nun bağışlayıcılığı gibi temalar üzerinden ikinci şansların karmaşık doğasını irdeliyor.

Phillips ise Freud’un psikanalitik teorilerini kullanarak, bireylerin travmalarıyla başa çıkma, geçmişin etkisinden kurtulma ve yeni bir benlik inşa etme çabalarını psikolojik bir bakış açısıyla ele alıyor. Tekrarlama zorlantısı, nevroz ve iyileşme süreçleri gibi kavramlar üzerinden ikinci şansların psikodinamiklerini inceliyor.

Kitap, Shakespeare’in edebi dünyası ile Freud’un psikanalitik düşüncesi arasındaki beklenmedik paralellikleri ve kesişimleri ortaya koyarak, “ikinci şans” kavramının insan deneyimindeki merkezi rolünü vurguluyor. Hem edebi hem de psikolojik analizlerin iç içe geçtiği bu çalışma, okuyucuyu insan doğasının derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkarıyor ve hatalarımızla yüzleşme, affetme ve yeniden başlama potansiyelimiz üzerine düşünmeye davet ediyor.

Greenblatt ve Phillips, bu iki büyük düşünürün eserleri aracılığıyla, ikinci şansların ne kadar zorlu, karmaşık ve aynı zamanda insan olmanın kaçınılmaz bir parçası olduğunu gösteriyorlar.

  • Künye: Stephen Greenblatt, Adam Phillips – İkinci Şanslar: Shakespeare & Freud, çeviren: Sarp Kaya, Livera Yayınevi, inceleme, 256 sayfa, 2025

Stanley Wells – Shakespeare Nasıl Biriydi? (2025)

Stanley Wells’in bu eseri, William Shakespeare’in hayatını ve kariyerini, dönemin diğer önemli oyun yazarları ve tiyatrocularıyla olan ilişkileri çerçevesinde inceliyor. ‘Shakespeare Nasıl Biriydi?’ (‘Shakespeare and Co.: Christopher Marlowe, Thomas Dekker, Ben Jonson, Thomas Middleton, John Fletcher and the Other Players in His Story’), Shakespeare’in sadece tek başına bir dahi olmadığını, aynı zamanda canlı ve rekabetçi bir tiyatro ortamının içinde yetiştiğini ve bu ortamdaki diğer yetenekli isimlerle etkileşim içinde olduğunu vurguluyor. Kitap, Shakespeare’in çağdaşları olan Christopher Marlowe’un edebi dehasını, Ben Jonson’ın klasiklere olan bağlılığını, Thomas Dekker ve Thomas Middleton’ın popüler zevklere hitap eden oyunlarını ve John Fletcher’ın Shakespeare’in ölümünden sonra tiyatro dünyasındaki etkisini ayrıntılı bir şekilde ele alıyor.

Wells, bu oyun yazarlarının sadece Shakespeare’in rakipleri değil, aynı zamanda meslektaşları ve işbirlikçileri olduğunu da gösteriyor. Shakespeare’in bu isimlerden nasıl etkilendiğini, onlarla nasıl ortak projelerde yer aldığını ve onlara nasıl ilham verdiğini analiz ediyor. Kitap, dönemin tiyatro dünyasının sosyal ve ekonomik yapısını da gözler önüne seriyor, oyun yazarlarının patronlarla olan ilişkilerini, tiyatro şirketlerinin organizasyonunu ve oyunların sahnelenme koşullarını detaylı bir şekilde betimliyor. Wells, Shakespeare’in başarısının sadece edebi yeteneğine değil, aynı zamanda bu dinamik ve rekabetçi ortamda kendini kanıtlamasına ve doğru bağlantılar kurmasına da bağlı olduğunu savunuyor.

Kitap, Shakespeare’i sadece bir yazar olarak değil, aynı zamanda dönemin tiyatro dünyasının aktif bir üyesi olarak anlamak için önemli bir kaynak sunuyor. Çalışma, tiyatro tarihi, edebiyat tarihi ve biyografi alanlarına ilgi duyan okuyucular için değerli bilgiler sunuyor.

  • Künye: Stanley Wells – Shakespeare Nasıl Biriydi?, çeviren: Hamdi Koç, Koç Üniversitesi Yayınları, inceleme, 144 sayfa, 2025

Elizabeth Foley, Beth Coates – Yetişkinlere Shakespeare (2024)

Shakespeare oyunları her çağdan insana hitap etmeyi nasıl başarıyor?

Oyunları gerçekten Shakespeare mi yazdı?

Oyunların ilk kez okuyucuyla buluştuğu Birinci Folyo nasıl derlendi?

Oyunlardan birini ilk kez sahnelendiğinde seyredebilseydik nasıl bir performansla karşılaşacaktık?

Sonelerdeki “Karanlık Leydi” kim olabilir?

Bu kitapta yanıtlarını bulacağınız sorulardan sadece birkaçı…

Shakespeare’in özel hayatı, çağdaşları ve etkileşimleri; dili ve şiirsel yeteneği; eserlerinin tarihsel çerçevesi ve anahtar temaları; az bilinen çalışmaları ve karakterleri, çok bilinen tiratları ve yapıtlarından ünlü alıntılar; kendi türettiği deyişler ve sözcükler gibi birçok başlık altında sürükleyici bir okuma serüveni sizi bekliyor.

  • Künye: Elizabeth Foley, Beth Coates – Yetişkinlere Shakespeare: Shakespeare Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey, çeviren: Zeynep Avcı, Alfa Yayınları, inceleme, 360 sayfa, 2024

Benedetto Croce – Edebiyat Eleştirisi (2022)

Büyük İtalyan düşünür Benedetto Croce, daha çok estetik tarihine yön vermiş fikirleriyle bilinse de, edebiyat üzerine yazıları da muazzamdır.

Karşımızda, Croce’un edebiyat denemelerine yer veren harika bir kitap duruyor.

Croce, çağdaş estetik tarihini biçimlendiren en önemli isimlerden olmakla birlikte, edebiyat kuramı ve tarihi alanında oldukça değerli eserler de verdi.

Croce burada, Terentius, Lucretius, Virgilius, Dante, Petrarca, Ariosto, Shakespeare, Corneille, Goethe, Poe, Hopkins ve Proust gibi edebiyat tarihinin büyük isimlerini gündemine alıyor.

Bu kanonik isimlerin nasıl anlaşılması gerektiği hususunda derin içgörüler sunmakla kalmıyor, haklarındaki yanlış anlamaları ortadan kaldırmak için gözü pek polemiklere de giriyor.

Yeni bir okuma denemeyi vadeden bu kitap, farklı edebî perspektiflere kapı aralıyor.

  • Künye: Benedetto Croce – Edebiyat Eleştirisi: Edebiyat Üzerine Denemeler, çeviren: Şennur Bakırtaş, Fol Kitap, inceleme, 320 sayfa, 2022

Graham Holderness – Shakespeare’in Dokuz Yaşamı (2021)

Altı asır önce ölen Shakespeare, günümüzde de en çok okunan, en çok sahneye konan, üzerinde en çok kalem oynatılan ve en çok anımsanan yazardır.

Şu ana kadar Shakespeare üzerine kırk kadar kitap yazmış Graham Holderness, Shakespeare’in hayatını çok yönlü bir bakışla izlediği bu çalışmasıyla karşımızda.

Shakespeare’le ilgili gerçekler ve mitleri aydınlatmasıyla büyük önem arz eden kitap, tarihsel oyunları, komedileri ve ayrıca medya da dâhil Shakespeare’in kültürel ve çağdaş dünyadaki temsillerini derinlemesine irdeliyor.

Graham, Shakespeare’in yazar, oyuncu, kasap çırağı, iş insanı, eş, yakın arkadaş, âşık ve Katolik Shakespeare olarak portrelerini kuruyor ve her bir Shakespeare biyografisini eleştirel bir gözle yeniden ele alıyor.

  • Künye: Graham Holderness – Shakespeare’in Dokuz Yaşamı, çeviren: Can Kayaş, Ayrıntı Yayınları, biyografi, 368 sayfa, 2021

Allan Percy – Her Güne Bir Shakespeare (2016)

Shakespeare’in oyun ve şiir antolojilerinden derlenmiş aşk temalı özlü sözlerinin, bireyin gündelik sorunlarına nasıl ilaç olabileceğini irdeleyen bir kitap.

Gönül çelmenin sırlarına, aşk acısına, kıskançlığın nasıl aşılabileceğine, mutluluk ile mutsuzluğa ve kendinden memnun olmaya, Shakespeare’in gözünden bakmak isteyenlere.

  • Künye: Allan Percy – Her Güne Bir Shakespeare, çeviren: Nazan Tezcan, Pena Yayınları

Kolektif – Shakespeare Kitabı (2015)

Tiyatro tarihine yön vermiş Shakespeare’in dünyasına girmek için yetkin bir kılavuz.

Shakespeare’in tüm oyunlarından bir kesit sunan çalışma, oyunların ana temaları ile başkarakterlerini özlü bir biçimde anlatıyor, perde ve sahneleri analiz ediyor ve oyunların olay örgülerinin tam özetini çıkarıyor.

  • Künye: Kolektif – Shakespeare Kitabı, çeviren: Tufan Göbekçin, Alfa Yayınları

William Shakespeare – Kral Lear (2009)

William Shakespeare’in ‘Kral Lear’ı, ilk kez 1607 yılının 26 Aralık gecesinde, sarayın “Whitehall” denilen salonunda oynandı.

Shakespeare bu ölümsüz tragedyasında, insanoğlunun temel çıkmaz ve sorunlarını ortaya atıyor.

İnsanlığın yozlaşıp çökmesi ve hırs, oyunun başat teması olarak öne çıkıyor.

İngiltere’de, krallığın paylaştırılması ile başlayıp yeni bir yönetimin gelişiyle sona eren tragedya, açgözlülüğün dünyaya nasıl bir yıkım getirdiğini özgün karakterleri ve felsefi çerçevesiyle kurguluyor.

Shakespeare’in, bu muazzam eseri, doğal, siyasal ve toplumsal düzlemlerde insanın rolü hakkında evrensel bir alegori.

  • Künye: William Shakespeare – Kral Lear, çeviren: Özdemir Nutku, İş Kültür Yayınları, oyun, 190 sayfa

William Shakespeare – Venedik Taciri (2009)

William Shakespeare’in, bir dünya klasiği haline gelen ‘Venedik Taciri’, adalet sistemini, hukuk felsefesinde kanunların yorumlanmasını işleyen bir komedi.

Oyun, tüccar Antonio ile tefeci Shylock arasında yaşananlara dayanıyor.

Shylock, kendisinden üç bin duka borç isteyen Antonio’ya, istediği miktarı, borcunu ödeyemediğinde vücudundan bir parça et kesme şartıyla verir.

Şartı kabul eden Antonio, zor duruma düştüğü için borcunu ödeyemez.

Oyun, bu fırsatı değerlendirmeye çalışan açgözlü Shylock ile Antonio arasındaki ilişkide düğümlenir.

Shakespeare’in en sevilen eserlerinden ‘Venedik Taciri’, trajikomik hikâyesi ve özgün diyaloglarıyla göz dolduruyor.

  • Künye: William Shakespeare – Venedik Taciri, çeviren: Fatma Çolak, Antik Yayınları, oyun, 168 sayfa

André Green – Yazı ve Ölüm (2018)

Hem analitik hem de kültürel araştırmalar alanında otorite kabul edilen André Green, aynı zamanda tam bir edebiyat tutkunu olarak edebi metinler ve edebiyatçılar üzerine pek çok analiz çalışması da gerçekleştirdi.

Bu kitap ise, edebiyatçı Dominique Eddé’nin Green’le 2000 ve 2001 yılları arasında yapmış olduğu edebiyat ve psikanaliz temalı söyleşilere dayanıyor.

Bir çeşit gidiş gelişin ve serbest çağrışımın söz konusu olduğu bu söyleşilerde, Freud’un üç çağdaşı olan Marcel Proust, Joseph Conrad ve Henry James’in yanı sıra, Jorge Luis Borges ve Shakespeare gibi büyük yazarların yapıtları enine boyuna tartışılıyor.

“Kayıp Zamanın İzinde, unutmanın kaçınılmazlığıdır.” diyen Green, yazmanın yazar üzerinde ne gibi bir etkisinin olduğunu, yazma sürecinin kimi yazarları intihara sürükleyecek kadar güçlü olmasının kökenlerini, yazarın yaratımında tamamlanmamışlığın ne olduğunu, kısacası yazı ve ruhsal yaşam arasında ne tür bir ilişki bulunduğunu kapsamlı bir şekilde irdeliyor.

Edebiyat ve psikanaliz bağlamında iyi bir okuma isteyenler bu kitabı kaçırmasın.

  • Künye: André Green – Yazı ve Ölüm: Bir Psikanalistin Edebiyat Yolculuğu: Proust, Shakespeare, Conrad, Borges…, söyleşi: Dominique Eddé, çeviren: Nesrin Demiryontan, Metis Yayınları, psikanaliz, 160 sayfa, 2018