Gilbert Achcar – Gazze Felaketi (2025)

Gilbert Achcar’ın bu kitabı, Gazze’deki çatışmayı ve İsrail’in eylemlerini “soykırım” kavramı çerçevesinde, geniş bir tarihsel bağlam içinde inceliyor. ‘Gazze Felaketi: Soykırımı Tarihsel Perspektiften Okumak’ (‘The Gaza Catastrophe: The Genocide in World Historical Perspective’), bu çatışmanın köklerini modern siyasi tarihe, sömürgecilik sonrası döneme ve uluslararası güç dengelerine dayandırarak, olayın sadece bölgesel bir sorun olmadığını, küresel bir adalet ve insan hakları meselesi olduğunu savunuyor. Kitap, Gazze’deki insani krizin, uluslararası hukukun ve ahlaki sorumluluğun nasıl göz ardı edildiğini eleştirel bir dille ortaya koyuyor.

Achcar, “soykırım” terimini kullanırken, bunun sadece fiziksel yok etmeyi değil, aynı zamanda bir grubun yaşam koşullarını kasıtlı olarak yaşanmaz hale getirmeyi de kapsayan uluslararası hukuktaki tanımına atıfta bulunuyor. Gazze’nin abluka altındaki durumu, halkının maruz kaldığı şiddet, yerinden edilme ve temel yaşam kaynaklarına erişim kısıtlamaları gibi faktörleri, bu tanım çerçevesinde değerlendiriyor. Yazar, bu durumun, Filistin halkına yönelik uzun süreli bir baskı ve mülksüzleştirme politikasının bir devamı olduğunu ileri sürüyor.

Kitap, Gazze’deki durumu, dünya tarihindeki diğer soykırım veya soykırım benzeri olaylarla karşılaştırarak, uluslararası toplumun bu tür durumlara karşı sessizliğini ve çifte standartlarını sorguluyor. Achcar, Batılı güçlerin ve uluslararası kurumların, İsrail’in eylemlerine karşı yeterince tepki vermemesini veya desteklemesini, jeopolitik çıkarlar ve tarihsel sorumlulukların karmaşık bir birleşimi olarak açıklıyor. Eser, bu krizin temelinde yatan güç ilişkilerini, ideolojik argümanları ve uluslararası ilişkilerdeki ikiyüzlülüğü açığa çıkarmayı hedefliyor.

  • Künye: Gilbert Achcar – Gazze Felaketi: Soykırımı Tarihsel Perspektiften Okumak, çeviren: Akın Emre Pilgir, Ayrıntı Yayınları, siyaset, 256 sayfa, 2025

Louis A. Fishman – Geç Osmanlı Döneminde Yahudiler ve Filistinliler (2024)

Louis A. Fishman’ın ‘Geç Osmanlı Döneminde Yahudiler ve Filistinliler (1908-1914)’ adlı eseri, günümüzde Ortadoğu’nun en önemli sorunlarından biri haline gelen İsrail-Filistin çatışmasının kökenlerini Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerine kadar götürerek önemli bir bakış açısı sunar.

Fishman, Yahudi ve Arap topluluklarının Osmanlı yönetimi altında yaşadıkları deneyimleri, birbirleriyle olan ilişkilerini ve ortaya çıkan gerilimleri detaylı bir şekilde analiz eder.

Kitap, Siyonizm hareketinin bölgedeki Yahudi nüfusunu artırması ve bu durumun Arap-Yahudi ilişkilerini nasıl etkilediğini inceler.

Fishman, I. Dünya Savaşı öncesinde Filistin’de yaşanan siyasi gelişmeleri ve farklı güçlerin bölge üzerindeki etkilerini ele alır.

Yazar, günümüzde yaşanan çatışmanın kökenlerinin Osmanlı dönemine kadar uzandığını ve o dönemde atılan tohumların bugün hala meyve verdiğini savunur.

Fishman, İsrail-Filistin çatışmasını daha geniş bir tarihsel çerçeve içinde ele alarak, sorunun sadece son yüzyıla özgü olmadığını gösterir.

Kitap, Yahudi ve Arap toplumlarının birbirleriyle olan etkileşimlerini ve bu etkileşimlerin zaman içinde nasıl değiştiğini analiz eder.

Fishman, Siyonizm hareketinin Filistin’deki siyasi ve sosyal hayatı nasıl şekillendirdiğini inceler.

  • Künye: Louis A. Fishman – Geç Osmanlı Döneminde Yahudiler ve Filistinliler (1908-1914): Anavatanda Hak İddiası, çeviren: Ali Selman, İletişim Yayınları, tarih, 288 sayfa, 2024

Edward W. Said – Filistin Sorunu (2024)

Edward Said’in ‘Filistin Sorunu’ adlı eseri, Filistin-İsrail çatışmasını tarihsel, siyasi ve kültürel bir perspektifte ele alan önemli bir çalışma.

Said, bu kitapta, Filistin sorununun kökenlerini, gelişimi ve güncel durumunu derinlemesine analiz eder.

Said, Filistin sorununu sadece güncel bir çatışma olarak değil, uzun ve karmaşık bir tarihsel sürecin ürünü olarak ele alır.

Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılması, İngiliz mandası, Birleşmiş Milletler kararları ve 1948 Arap-İsrail Savaşı gibi önemli dönüm noktalarını detaylı bir şekilde inceler.

Said, siyasi güçlerin Filistin sorunundaki rolünü ve bu sorunun uluslararası siyaset üzerindeki etkilerini analiz eder.

Büyük güçlerin bölgedeki çıkarlarını, İsrail devletinin kuruluşunu ve Filistin halkının mücadelesini ele alır.

Said, Filistin sorununu sadece siyasi bir mesele olarak değil, aynı zamanda kültürel bir çatışma olarak da görür.

Batı’nın Ortadoğu’ya bakış açısını, oryantalizm kavramı üzerinden eleştirir ve Filistin kimliğinin inşası üzerinde durur.

Said, Filistin halkının kendi perspektifinden bir tarih sunarak, genellikle Batı medyasında ve akademik çalışmalarda ihmal edilen bir bakış açısı ortaya koyar.

Filistin sorununu sömürgecilik ve emperyalizm bağlamında ele alarak, uluslararası güçlerin bölgedeki rolünü ve Filistin halkının maruz kaldığı haksızlıkları vurgular.

Said, kitapta Filistin sorununa kalıcı bir çözüm bulunması için çeşitli önerilerde bulunur.

Adil bir barışın ancak iki devletli çözümle mümkün olabileceğini savunur.

  • Künye: Edward W. Said – Filistin Sorunu, çeviren: Alev Alatlı, Alfa Yayınları, siyaset, 392 sayfa, 2024

Antony Loewenstein – Filistin Laboratuvarı (2024)

Bu kitabın apak fotoğrafı İsrail’in güneyindeki bir askeri üssü gösteriyor.

Geride görünen köy gerçek değil.

Köy baskını, ev araması ve sokak çatışması koşullarını simüle etmek için inşa edilmiş yapay bir köy.

Burada tatbikat yapan İsrail askerleri köye “mini Gazze”diyorlar.

Batı Şeria ve Gazze’nin işgali, “düşman” olarak tanımladığı Filistinlileri denetleme ve gözetleme teknolojileri konusunda İsrail devletine paha biçilmez bir deneyim kazandırdı.

İsrail devletinin askeri-endüstriyel kompleksi, işgal altındaki Filistin topraklarını yeni silahlar ve gözetleme teknolojileri için bir test sahası olarak kullanıyor; burada geliştirdiği silahları ve teknolojileri dünyanın dört bir yanındaki despot rejimlere ve demokrasilere satarak Filistin’in işgaline ses çıkarmamalarını sağlıyor, onları suç ortağı haline getiriyor.

Gazeteci Loewenstein belgeler, röportajlar ve sahadan raporlarla sürdürdüğü küresel bir soruşturmayla büyük ölçüde gizli olan bu dünyayı ortaya çıkarıyor, Filistin’in nasıl mükemmel bir laboratuvar haline getirildiğini derinlemesine inceliyor.

Filistin laboratuvarı, Jeff Bezos ve Cemal Kaşıkçı’nın telefonlarını hackleyen Pegasus yazılımından, binlerce Rohingyalıyı katleden Burma ordusuna satılan silahlara ve Avrupa Birliği tarafından Akdeniz’de boğulmaya terk edilen mültecileri izlemek için kullanılan insansız hava araçlarına kadar uzanan bir girişim.

İsrail’in dünyanın en acımasız çatışmalarından bazılarını körükleyen casusluk teknolojisi ve savunma donanımını geliştirmede nasıl lider haline geldiğini anlatıyor.

Diğerleri de İsrail’den öğreniyor.

  • Künye: Antony Loewenstein – Filistin Laboratuvarı: İsrail İşgal Teknolojilerini Dünyaya Nasıl İhraç Ediyor?, çeviren: Özlem Özarpacı, Metis Yayınları, siyaset, 304 sayfa, 2024

Raja Shehadeh – Osmanlı Filistin’ine Veda (2023)

İnsan hakları örgütü El-Hak’ın kurucusu, “Orwell Prize for Books” (2008) ile “Moore Prize” (2020) ödüllerinin sahibi, Filistinli avukat ve yazar Raja Shehadeh’ten muhteşem bir Filistin tarihi…

Shehadeh, aile tarihini araştırırken Osmanlı döneminde Filistin’de yaşamış büyük büyük amcası Necib Nassar’ı keşfeder.

Hristiyan tebaadan bir entelektüel olan Necib Nassar reformlara sıcak baksa da Osmanlı’nın Orta Doğu’yu zaman içinde kaybetmesinden endişelidir.

Bu gerekçeyle Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’na girmesine muhalefet ettiğinde ise hayatını altüst edecek bir gelişme yaşanır.

Cemal Paşa’nın talimatıyla hakkında idam kararı çıkar.

Devlet görevlileri üç yıl boyunca Necib’i ararken o da Filistin topraklarında gizlenir.

Bu kaçış sürecinde köyler, bedevi çadırları ve dağlar onun yeni yuvası olur.

Shehadeh, bu aile tarihi anlatısında büyük büyük amcası Necib Nassar’ın kaçış yolculuğunu tekrarlıyor.

Yolculuk sırasında amcasının uğradığı, konakladığı o hayat dolu yerlerin nasıl birer harabe hâline geldiğini gözlemliyor.

Filistin’in bugün berbat bir hapishaneye dönüştüğünü, Necib amcası gibi özgürce dolaşmanın ise artık imkânsız olduğunu acı tecrübelerle keşfediyor.

‘Zamandaki Kırılma: Osmanlı Filistin’ine Veda’, siyonizmin bölgedeki ekolojik yapıyı, doğal kaynakları, huzuru, toplumsal hafızayı nasıl geri dönülmez biçimde mahvettiğini gözler önüne seren çarpıcı bir yolculuk öyküsü.

Ancak her türlü kedere ve baskıya rağmen bir gün Filistin’in özgür olacağına inanan yazar, Necib amcasından miras kalan mücadeleci ruhu okuyucularına vermeyi başarıyor.

Shehadeh, büyük büyük amcası Necib Nassar’ın yolculuğu boyunca konakladığı yerlerdeki Bedevi toplulukların folk anlatılarına, şehir insanının günlük diline, özdeyişlerine, oralarda karşılaştığı yaşlı insanların anekdotlarına sık sık yer veriyor.

Bunun yanında, yazarın eşiyle birlikte amcasının izini sürerken kendi zaman diliminde kullandığı günlük dil de kitapta yer alıyor.

Filistin’in tarihini hikâyeleştirerek aktarıyor ve bu sayede politik havadan uzaklaşıyor.

Kitap, konuyla ilgili illüstrasyonlarla desteklenmiş.

Kitap, Filistin davasının sadece Müslümanların meselesi değil dinler-ötesi bir mesele olduğunu vurguluyor.

Hristiyan bir Filistinlinin, bu özgürlük davasını Müslümanlar kadar benimsediğini gösteriyor.

  • Künye: Raja Shehadeh – Osmanlı Filistin’ine Veda, çeviren: Gülçin Tunalı, Timaş Yayınları, tarih, 240 sayfa, 2023

Adil Okay – 12 Eylül ve Filistin Günlüğü (2010)

12 Eylül darbesiyle beraber, Türkiye sol hareketi içinde bulunan birçok kişi cezaevlerine hapsedilmiş; kaçabilenlerin büyük bir kısmı Avrupa’ya giderken, bir kısmı da Suriye üzerinden Lübnan’a geçmişti.

Lübnan’a gidenler, İsrail’in Filistin’e saldırısına ve Sabra-Şatilla katliamına tanık olacaktı.

İşte ’12 Eylül ve Filistin Günlüğü’, 12 Eylül darbesi yapıldıktan sonra Lübnan’a kaçan ve orada İsrail-Filistin savaşına tanık olan Adil Okay’ın bu süre zarfında tuttuğu günlüğünden oluşuyor.

Hem acımasız 12 Eylül darbesini hem Filistin’de yaşanan savaşı, o zamanlar henüz yirmili yaşlarında bir genç olan Okay’ın gözlerinden anlatan kitap, iyi bir tarihi belge niteliğinde.

  • Künye: Adil Okay – 12 Eylül ve Filistin Günlüğü, Ütopya Yayınları, günlük, 327 sayfa

Rochelle A. Davis – Yerinden Edilenlerin Coğrafyaları (2016)

1948 Arap-İsrail Savaşı’nda boşaltılan ve yok edilen Filistin köylerinin tarihleri üzerinden, köylerin insanların bugünkü hayatlarıyla nasıl bağ kurduğunu gözler önüne seren bir çalışma.

Yazar bu amaçla, Filistinliler tarafından yazılan “köy anma kitapları”nı inceliyor.

  • Künye: Rochelle A. Davis – Yerinden Edilenlerin Coğrafyaları, çeviren: Hayrullah Doğan, Koç Üniversitesi Yayınları

Zafer Balpınar – İsrail Perspektifinden İki Devletli Çözüm (2019)

Bölgesel ve uluslararası konjonktür, uzun sürmüş İsrail-Filistin sorununun aşılmasında, bugün iki devletli çözümden yana.

Zafer Balpınar da bu önemli çalışmasında, İsrail’in Filistin tarafıyla barışı sağlayacak iki devletli çözüme İsrail’in kendi perspektifinden nasıl baktığını irdeliyor.

Balpınar kitabının ilk bölümünde, Filistin’in müstakbel Yahudi yurdu olarak belirlenmesi sonrasında Filistin coğrafyasına gelmeleriyle birlikte bölgede yaşayan yerel Arap halkla temasını, birlikte yaşama sorununu çözmeye yönelik arayışlarını, uluslararası aktörlerin meseleye müdahil olmasını, Yahudilerin bölgedeki dinamikleri kendi lehlerine çevirme çabalarını, büyük güçlerin iradesinin aksine çıkarlarını koruma mücadelesini, sunulan çözüm önerilerine yaklaşımlarını, barışçıl çözüme yönelik lehte ve aleyhteki Yahudi düşüncelerini ve bunun gibi önemli konuları tartışıyor.

Kitabın ikinci bölümünde, iki devletli çözüm siyasi liderlerin görüşleri ve eylemleri bağlamında ele alınıyor.

Balpınar burada, İzak Şamir, İzak Rabin, Ehud Barak, Ariel Şaron, Ehud Olmert ve Binyamin Netanyahu’nun siyasi tutumları, Oslo süreci öncesi ve sonrasında İsrail’in iki devletli çözüm anlayışına yön veren köşe taşı aktörler olarak irdeliyor.

Kitabın analiz bölümünde ise, İsrail’in tek devlet ve iki devlet seçenekleri arasında yaşadığı gel-gitler, din-toprak-kimlik ilişkisinin çözüm arayışındaki yeri, İsrail’in iki devletli çözüme tehdit ve avantaj açılarından bakışı, çözüme yönelik kolaylaştırıcı ve zorlaştırıcı faktörler, İsrail’in siyasi dinamiklerinin çözüme olan etkisi, Filistinlilerin çözüm ortağı olarak ele alınma şekli ve bunun gibi konular ele alınıyor.

  • Künye: Zafer Balpınar – İsrail Perspektifinden İki Devletli Çözüm, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, siyaset, 532 sayfa, 2019

Edward Said – Kültür ve Direniş: David Barsamian’la Konuşmalar (2009)

‘Kültür ve Direniş’, “Amaçsız kalan bir hayat sürmeyi başaramadım” diyen Edward Said’in, David Barsamian’la yaptığı uzun soluklu söyleşilerini bir araya getiriyor.

Ağırlıklı olarak İsrail-Filistin sorunun ele alındığı söyleşilerinde Said, bu sorun bağlamında, tek devlet yerine iki uluslu devletin çözüm için zorunluluğunu, Filistin’i ebediyen baskı altına almanın neden mümkün olmadığını, kendisine yönelik saldırılara yanıt vermeme gerekçelerini ve bir Filistinli olarak İsrail’le neden çatıştığı gibi konuları anlatıyor.

Kitap, Said’den yayılan muazzam enerjiyi, onun entelektüel atılımını ve coşkusunu yansıtmasıyla dikkat çekiyor.

  • Künye: Edward Said – Kültür ve Direniş, söyleşi: David Barsamian, çeviren: Osman Akınhay, Agora Kitaplığı, siyaset, 235 sayfa

Mahmud Derviş – Gazze İçin Sessizlik (2009)

‘Gazze İçin Sessizlik’, Filistinli büyük şair Mahmud Derviş’in, yaşadığı coğrafyadaki tanıklıklarını barındırıyor.

Küçük bir çocukken deneyimlediği zulmü anlatan Derviş, Filistin’in sonu gelmez acılarının, bu coğrafyada yaşanan yıkımın belleğini oluşturuyor.

“Filistin’in içinde bulunduğu perişan hali, sadece sürgünün yarattığı şartlara bağlamamak bizim elimizde. Savaşarak ancak bizi sürgüne iten sebeplerin üstesinden gelip faillerine karşı bir zafer elde etmiş oluruz”” diyen Derviş, iyimserliğini kaybetmeden, yaşanan kötü günlerin nasıl aşılabileceğine odaklanıyor.

  • Künye: Mahmud Derviş – Gazze İçin Sessizlik, çeviren: Hakan Özkan, Özgür Yayınları, deneme, 144 sayfa