Jacqueline Rose – Veba (2025)

Jacqueline Rose’un bu kitabı, modern çağın krizlerini, özellikle pandemi deneyimini merkeze alarak siyaset, şiddet, eşitsizlik ve ölüm kavramları üzerinden sorgular. ‘Veba: Çağımızda Ölümü Yaşamak’ (‘The Plague: Living Death in Our Times’), bu kitabında yalnızca biyolojik bir salgını değil, toplumsal yapının içindeki “yaşayan ölümü” inceliyor.

Rose, ölümün ve acının yalnızca bireysel değil, kolektif boyutlarını da vurgular. COVID-19 pandemisinin, yalnızca bir sağlık sorunu değil; aynı zamanda ırkçılık, yoksulluk, cinsiyet eşitsizliği ve devlet şiddeti gibi yapısal sorunları da açığa çıkardığını savunuyor. Ayrıca, Ukrayna’nın işgali gibi yakın dönemde meydana gelen felaketlerin yarattığı ruh durumlarını mercek altına alıyor. Bu krizlerin, özellikle marjinalleştirilmiş gruplar üzerinde nasıl yıkıcı etkiler bıraktığını analiz ediyor.

Kitapta psikanaliz, edebiyat ve siyaset teorisi iç içe geçirilir. Rose, Susan Sontag’dan Freud’a, Arendt’ten Fanon’a kadar birçok düşünür ve yazarın izinden giderek, çağımızın bastırdığı korkularla yüzleşme yollarını arıyor.

‘Veba’, yalnızca bir kriz zamanının tanıklığı değil, aynı zamanda bu çağda insan olmanın etik sorumluluklarını da hatırlatıyor. Rose, kitlesel kayıplar ve bastırılmış acılar karşısında sessiz kalmamak gerektiğini; düşünmenin ve empati kurmanın direnişin bir biçimi olabileceğini güçlü bir dille ifade ediyor.

  • Künye: Jacqueline Rose – Veba: Çağımızda Ölümü Yaşamak, çeviren: Burcu Tümkaya, Yapı Kredi Yayınları, inceleme, 128 sayfa, 2025

David Quammen – Bulaşma Eşiği (2025)

David Quammen’ın ‘Bulaşma Eşiği: Hayvan Hastalıkları ve Bir Sonraki Pandemi’ (‘Spillover: Animal Infections and the Next Human Pandemic’) adlı bu kitabı, hayvanlardan insanlara geçen zoonotik hastalıkların (spillover) kökenlerini, yayılış mekanizmalarını ve gelecekteki pandemiler için oluşturdukları potansiyel tehdidi derinlemesine inceleyen kapsamlı bir çalışma. Quammen, bu kitabında, Ebola, SARS, MERS ve kuş gribi gibi son yıllarda ortaya çıkan ve büyük küresel sağlık sorunlarına yol açan zoonotik virüslerin izini sürerek, bu virüslerin doğal konakçılarını, türler arası geçiş süreçlerini ve insan popülasyonlarına nasıl yayıldıklarını detaylı bir şekilde anlatıyor. Yazar, bilim insanları, saha araştırmacıları ve salgınlarla mücadele eden doktorlarla yaptığı röportajlar ve kendi araştırmaları aracılığıyla, bu tehlikeli patojenlerin ekolojik ve evrimsel dinamiklerini anlaşılır bir dilde okuyucuya aktarıyor.

Kitap, insan faaliyetlerinin, özellikle ormanların tahrip edilmesi, vahşi hayvan ticaretinin artması ve tarım uygulamalarındaki değişikliklerin, hayvanlarla insanlar arasındaki etkileşimi artırarak zoonotik hastalıkların ortaya çıkışını ve yayılışını nasıl kolaylaştırdığını vurguluyor. Quammen, gelecekte daha ölümcül ve yaygın pandemilere yol açabilecek potansiyel virüslerin varlığına dikkat çekerek, bu tür salgınlara karşı küresel düzeyde hazırlıklı olunmasının hayati önem taşıdığını belirtiyor. Yazar, bilimsel araştırmaların, erken uyarı sistemlerinin ve uluslararası iş birliğinin, gelecekteki pandemilerin önlenmesi ve kontrol altına alınmasında kritik rol oynayacağını savunuyor.

‘Bulaşma Eşiği’, sadece mevcut zoonotik tehditleri anlamak için değil, aynı zamanda gelecekteki sağlık krizlerine karşı daha bilinçli ve hazırlıklı olmak için de okunması gereken önemli bir eserdir. Quammen, bilimsel bilgiyi sürükleyici bir anlatımla birleştirerek, insan sağlığı ve ekosistem arasındaki hassas dengeye dikkat çekmekte ve zoonotik hastalıkların küresel toplum için oluşturduğu ciddi riskleri açıkça ortaya koyuyor. Kitap, doğayla olan ilişkimizi yeniden gözden geçirmemiz ve gelecekteki pandemileri önlemek için sürdürülebilir politikalar geliştirmemiz gerektiği konusunda güçlü bir mesaj veriyor.

  • Künye: David Quammen – Bulaşma Eşiği: Hayvan Hastalıkları ve Bir Sonraki Pandemi, çeviren: Yeşim Öksüzoğlu, Epsilon Yayıncılık, sağlık, 624 sayfa, 2025

Charles Kenny – Salgın Döngüsü (2022)

Salgın hastalıklar tarih boyunca sadece milyonlarca insanın kaderini belirlemekle kalmadı uygarlıkların, imparatorlukların, devletlerin, şehirlerin gelişim çizgilerine de olumlu ya da olumsuz şekil verdi.

Gerek hayat koşullarının, gerek hijyen yaklaşımlarının iyileştirilmesiyle ve tıp alanındaki devrimlerle salgınlarla mücadelede yüzyıllar içinde önemli yol alındı.

Ancak, COVID-19 pandemisinin de gösterdiği gibi, her zaman bir tehdit olan salgınlar insanlığın gündeminden hiçbir zaman tam olarak da düşmüyor.

Charles Kenny, günümüze dek getirdiği ‘Salgın Döngüsü’nde insanlığın bulaşıcı hastalıklarla, salgınlarla mücadelesinin canlı, kapsamlı, özlü ve kolaylıkla anlaşılır bir dökümünü sunuyor.

Tarihsel ilerlemeler, ekonomi, küreselleşme, kültür, halk sağlığı ve bulaşıcı hastalıklar arasındaki ilişkinin haritasını çıkaran Kenny, alınacak derslerle dolu olduğu kadar gelecek için önerileri de içeren bir bakış sunuyor.

  • Künye: Charles Kenny – Salgın Döngüsü: İnsanlığın Bulaşıcı Hastalıklarla Bitmeyen Savaşı, çeviren: Şule Ölez, İletişim Yayınları, inceleme, 316 sayfa, 2022

Kolektif – Bu da Biter, Ya Sonra? (2022)

Bu önemli derleme, pandeminin ekonomi, siyaset edebiyat, sanat, medya, eğitim ve sağlık üzerindeki etkilerini derinlemesine izliyor.

Dünyayı sarsan COVID-19 pandemisinden sonra hayatlarımız, olağan akışına kaldığı yerden aynen geri dönecek mi?

Çocuk, genç, yaşlı milyarlarca insan ne yaşadı?

Ne yaşadık?

Bizleri bundan sonra neler bekliyor?

Salgın sırasında her vatandaşımızın günlük hava durumu tahminleri kadar içselleştirip, düzenli takipçisi olduğu istatistiklere olan genel ilgi, salgın uzadıkça düştü.

Salgın fırtınasında her hanede hayat, A’dan Z’ye değişip başka bir şeye dönüştükçe; salgın konuşulmaz oldu.

Toplumun gündemi, salgının artçıl etki ve sonuçlarıyla öylesine meşgul ki, kimse tüm bu sorunların asıl malum nedeni olan COVID-19 hakkında artık düşünmek, konuşmak istemiyor.

Acılar öyle uzun, öyle derin, öylesine yaygın ki, unutmak ve hiç adını anmamak en kolayı!

Oysa pandeminin sebep ve sonuçlarının tam da şimdi bir analize ihtiyacı var.

İnsanlığın yaşadığı son salgının içinden, salgın sonrasına bakarak hayatı yorumlayan bu kitap şu soruya cevap arıyor: Bu da biter, ya sonra?

Biyoloji, ekoloji, ekonomi, edebiyat, kültür, sanat, iletişim, eğitim, sağlık gibi hayatın çok farklı alanlarında çalışan, üreten, düşünen, bu soruya cevap arayan yazarlar bu kitap için buluştu, tartıştı ve okuyucuya kendi başlangıçları için ilham vermek istedi: “Daha iyi bir dünya mümkün.”

Kitaba katkıda bulunan isimler de şöyle: Ahmet Atalık, Arif Altun, Aysun Gezen, Aziz Çelik, Bayazıt İlhan, Berna Diclenur Uluğ, Betül Urhan, Dilek Aslan, Emre Kongar, Engin Yılmaz, Fatih Yaşlı, Fazilet Mıstıkoğlu, Ferhunde Öktem, Gülriz Erişgen, Haluk Özen, İlhan Can Özen, Meltem Dengelen, Mutlu Binark, Önder Algedik, Özden Şener, Özlem Ece, Selçuk Dağdelen, Süreyya Karacabey ve Şükrü Erbaş.

  • Künye: Kolektif – Bu da Biter, Ya Sonra?: Covid 19 ve A’dan Z’ye Yeni Hayat, editör: Selçuk Dağdelen, Dilek Aslan ve Bayazıt İlhan, Literatür Yayıncılık, inceleme, 292 sayfa, 2022

Kolektif – Salgın Halleri (2021)

‘Salgın Halleri’, Covid-19’un ortaya çıkardığı çok katmanlı eşitsizliklerin harika bir dökümü.

Derlemede, pandeminin gündelik hayatın dönüşümündeki etkilerinden eğitim üzerinde yarattığı kırılganlıklara ve işçi sınıfı üzerindeki derinleşen eşitsizliklere kadar pek çok konu tartışılıyor.

Covid-19, hızlı bulaş riski, yayılma kapasitesi ve dirençli varyantları sebebiyle tüm dünyayı kısa sürede etkisi altına aldı.

Bu beklenmedik ve endişe verici gelişme, küresel ticaret ve ulaşım ağlarındaki yoğunluk, siyasal öngörüsüzlük, sağlık hizmetleri ve altyapısındaki yetersizlikler gibi faktörlerin eklenmesiyle toplumsal hayatın her alanında giderek derinleşen bir krize dönüştü.

Sadece dünyanın her köşesinden milyonlarca insanın yaşamını yitirmesine yol açmadı.

Küresel ölçekte yaşanan istihdam kaybı, olağanüstü hâl kapsamında uygulanan sokağa çıkma yasağı, seyahat engeli gibi kısıtlamalar ve aksayan eğitim faaliyetleri milyarlarca insanın hayatına ket vurdu.

Hal böyleyken, salgını kontrol altına alabilmenin yollarını araştırmak kamu sağlığı açısından ne kadar önemliyse, salgının sosyo-politik ve ekonomik alandaki tezahürlerini sorgulamak da bu süreçte ortaya çıkan ve pekişen toplumsal eşitsizlikleri anlamak açısından o kadar önemli.

‘Salgın Halleri’, salgının bir anda ve tüm çıplaklığıyla ortaya saçtığı bu çok katmanlı eşitsizlikleri mercek altına almasıyla önemli.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Ebru Kayaalp Jurich, İbrahim Burhan Işık, Mehmet Barış Kuymulu, Onur Bilginer, Bahar Aykan, Duygu Hatıpoğlu Aydın, Aksu Akçaoğlu, Can Özen, Yeşim Mutlu, Zafer Ganioğlu, Önder Küçükural, Etrit Shkreli, Hatice Yaprak Civelek, Gökten Doğangün ve Canan Balan.

  • Künye: Kolektif – Salgın Halleri: Covid-19 ve Toplumsal Eşitsizlikler, derleyen: Bahar Aykan ve Onur Bilginer, Nika Yayınevi, siyaset, 480 sayfa, 2021

Kolektif – Afetlerle Yoksullaşma (2021)

‘Afetlerle Yoksullaşma’, küresel salgının yol açtığı sert dönüşümleri tarihe not düşüyor.

Çalışma, küresel salgın sürecini, etkileri her geçen gün artan iklim krizi ve afetlerle birlikte okumasıyla bilhassa dikkat çekiyor.

24 yazarın kaleme aldığı 16 çalışmayla çok disiplinli ve bütüncül bir yaklaşım sergileyen kitap, eleştirel bir yaklaşımla söylememiz gerekenleri bir araya getiriyor.

Kitapta,

  • Afetler sonrasında yoksulluk, sosyal kırılganlık, sosyal politikalar ve yeniden yapılanma,
  • Covid-19 salgınının yaşlı bakım evlerinde sebep olduğu bakım krizi,
  • Salgın ve yoksulluk kıskacında kent mültecileri ve sağlık hakkına erişim,
  • Toplumsal afetlerde çocuklar,
  • Covid-19 küresel salgınının göçmenlere etkisi,
  • Snowden’ın takibi bağlamında, küresel salgın sürecinde dijital ahlâk ihlalleri,
  • Covid-19 tedbirlerinin ekonomik etkileri,
  • Salgın sürecinde derinleşen kent yoksulluğu,
  • Çalışma hakkı bakımından pandemi süreci ve alınan önlemler,
  • Covid-19 salgınıyla sosyal refah devleti uygulamalarının dönüşümü,
  • Salgın döneminden iklim değişikliği mücadelesine ilişkin alınabilecek dersler,
  • Ve iklim krizi gölgesinde gıda tüketiminde ve israfında öznenin rolü gibi ilgi çekici konular ele alınıyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: H. Sibel Kalaycıoğlu, Volkan Yılmaz, Başak Akkan, Ayşen Üstübici, Ahmet İçduygu, Sibel Karadağ, Selin Kitiş, Ayşe Bilge Selçuk, Besim Can Zırh, İlhan Zeynep Karakılıç, Murad Tiryakioğlu, Sabâ Yağcı, Seçil Ayşed Bahçe, Emel Memiş, Nergis Dama, Mert Can Duman, M. Levent Kurnaz, Selin Özokcu, Deniz Başoğlu Acet ve Utku Perktaş.

  • Künye: Kolektif – Afetlerle Yoksullaşma: Salgınlar, Göçler ve Eşitsizlikler, derleyen: Murad Tiryakioğlu, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, inceleme, 379 sayfa, 2021

Kolektif – Pandeminin Düşürdüğü Maskeler (2021)

Tek yapabileceği hayal satmak olanlar, hakikatten nefret eder!

‘Pandeminin Düşürdüğü Maskeler’, üzerinden tamı tamına bir yılın geçtiği pandemide yalan söyleyenlerin karşısında hakikati savunmaktan geri adım atmayan Türk Tabipleri Birliği’nin çatısı altında çalışan insanların sözüne yer veriyor.

Covid-19 salgınını ile salgının Türkiye’deki seyrinin sağlam bir fotoğrafını çekerek açılan kitapta, pandemide Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nun ne gibi bir işlev üstlendiğini, pandemide çöken sosyal güvenlik sistemini, hekim meslek örgütlerinin bu süreçteki çalışma ve mücadelesini ve Covid-19’un sağlık çalışanları üzerindeki büyük yıkımı anlatıyor.

Osman Elbek ve Kayıhan Pala’nın, Türk Tabipleri Birliği’nin bilimsel birikim ve alan deneyimini yansıtarak hazırladıkları derlemeye, bu iki hekim-yazarın yanı sıra Özlem Kurt Azap, Eriş Bilaloğlu, Ergün Demir, Güray Kılıç, Yücel Demirer, Ümit Kartoğlu, Feride Aksu Tanık ve Cavit Işık Yavuz da makaleleriyle katkıda bulunmuş.

  • Künye: Kolektif – Pandeminin Düşürdüğü Maskeler: COVID-19 Salgınının Muhasebesi, derleyen: Osman Elbek ve Kayıhan Pala, İletişim Yayınları, sağlık, 271 sayfa, 2021

Kolektif – Karşı Salgın (2021)

‘Karşı Salgın’, pandeminin zor günlerini deneyimlemiş bir grup yazar ve sanatçının tanıklığını sunuyor.

15 Nisan 2020’de paylaşılmış, bu kitabın temelini oluşturmuş metne, kimisi sosyolojik analiz, kimisi öykü, deneme, şiir, çizgi öykü, illüstrasyon ve kimisi de resimleriyle yanıt vermiş.

Kitap yalnızca karantinanın zorlu günlerine dair bir tanıklık değil, aynı zamanda her şeyin karaya vurduğu bu dönemde nasıl bir gelecek istediğimiz üzerine bir sorgulama.

Başka bir deyişle kitap, büyük hak ihlalleri, etik sorunlar, ekolojik bunalımlar; ırkçı, milliyetçi ve cinsiyetçi saldırıların yaşandığı bugün, nasıl bir bireysel ve toplumsal dönüşüm olması gerektiğini tartışıyor.

Kuşkusuz salgın, bugüne değin büyük yıkımlarla yol almış kapitalist sistemin bir ürünüdür.

Burada ifade edildiği haliyle “karşı salgın” ise, hastalıklara, karanlıklara, kötülüklere, değersizliklere ya da değersizleştirmelere rağmen bir karşı salgın yaratmayı ve bu salgını yaymayı ifade ediyor.

  • Künye: Kolektif – Karşı Salgın, derleyen: Ozan Eren, yayıma hazırlayan: Ozan Eren, Ekin Metin Sozüpek, Erkan Karakiraz, Ezgi Eren, Nilay Özer ve Seran Demiral, Ayrıntı Yayınları, anlatı, 208 sayfa, 2021

Özen B. Demir – Pandemi: Salgının Medikopolitiği (2020)

Koronavirüs hayatımızı kökten dönüştürdü ve göründüğü kadarıyla dönüştürmeye de devam edecek.

Dünyayı alt üst eden Covid-19’u, işin merkezinde yer alan birisinden duymaya ne dersiniz?

Bir acil servis hekimi olan Özen Demir, bize bu konuda merak edilen her şeyi açıklıyor.

Demir, koronavirüs olgusunu kamu sağlığı, klinik pratik, istatistiksel yordamlar, biyoekonomi, toplumsal ekoloji, salgınlar tarihi, biyopolitik prosedürler, bulaşıcı hastalıklar antropolojisi gibi farklı açılardan tartışıyor.

Konuyu “risk” ve “belirsizlik” eksenine ele alan Özen, mevcut krize dair temel tartışmaları sunduğu gibi, salgının toplumsal bağlamları, siyasal yansımaları ve bedensel serüvenleri üzerine de bizi aydınlatıyor.

‘Pandemi’, yaşadığımız süreci daha iyi kavramak ve gelecekte bizi nelerin beklediği üzerine düşünmek isteyen her okurun muhakkak okuması gereken bir çalışma.

  • Künye: Özen B. Demir – Pandemi: Salgının Medikopolitiği (Covid-19 Kronikleri), Nota Bene Yayınları, sağlık, 464 sayfa, 2020