Fernand Braudel – İtalyan Modeli (2025)

Fernand Braudel’in bu kitabı, İtalya’nın tarihsel, kültürel ve ekonomik etkilerini merkeze alarak Avrupa uygarlığı içindeki konumunu yeniden düşünmeye davet ediyor. Braudel, İtalya’yı yalnızca bir ülke değil, dönemsel olarak diğer Avrupa toplumlarına model olmuş bir “medeniyet biçimi” olarak değerlendiriyor. Bu yaklaşım, İtalya’nın Rönesans dönemindeki liderliğinden başlayarak farklı dönemlerde Batı Avrupa’nın geri kalanını nasıl etkilediğini anlamayı mümkün kılıyor.

‘İtalyan Modeli’ (‘Le Modèle italien’), İtalya’nın tarih sahnesindeki rolünü üç temel zaman diliminde ele alıyor: Roma İmparatorluğu’nun mirası, Orta Çağ’daki şehir devletlerinin yükselişi ve nihayetinde Rönesans’la zirveye ulaşan kültürel önderliği. Braudel, bu dönemlerde İtalyan şehirlerinin –özellikle Floransa, Venedik ve Milano’nun– siyasal örgütlenme, ekonomi, ticaret, sanat ve mimarlık alanında Avrupa’ya yol gösterdiğini savunuyor. İtalya, hem mal hem de düşünce akışının merkezinde durarak “model” kimliğini pekiştiriyor.

Ancak bu “model ülke” olma hali süreklilik göstermiyor. Braudel, İtalya’nın sonraki yüzyıllarda bu öncü rolünü nasıl yitirdiğini, siyasi bölünmüşlüğün ve ekonomik gerilemenin bu dönüşümde nasıl etkili olduğunu anlatıyor. İtalya artık diğer Avrupa ülkelerinden öğrenen, dış etkileri içselleştiren bir topluma dönüşüyor. Bu dönüşüm, bir uygarlık modeli olarak İtalya’nın hem tarihteki anlamını hem de güncel yerini sorgulamaya açıyor.

Braudel, klasik tarih anlatılarını aşarak coğrafya, ekonomi, siyaset ve kültürün iç içe geçtiği uzun vadeli tarihsel ritimleri ön plana çıkarıyor. Bu bakışla İtalyan Modeli, Avrupa tarihine eleştirel ve katmanlı bir perspektiften yaklaşmayı öneriyor. Kitap, hem İtalya’nın tarihsel özgüllüğünü hem de bu özgüllüğün evrensel etkilerini anlamak isteyen okurlar için çok değerli bir kaynak.

  • Künye: Fernand Braudel – İtalyan Modeli, çeviren: Levent Başaran, Alfa Yayınları, tarih, 256 sayfa, 2025

Ross King – Floransa Kitapçısı (2025)

Ross King’in ‘Floransa Kitapçısı’ adlı eseri, Rönesans İtalya’sında yaşayan bir kitapçının hayat hikayesini ve bu süreçte İtalya’da kitapçılığın ve matbaacılığın gelişimini detaylı bir şekilde anlatıyor. Kitap, 15. yüzyılda Floransa’da yaşayan Vespasiano da Bisticci adlı bir kitapçının hayatını merkez alıyor. Vespasiano, sadece kitap satmakla kalmıyor, aynı zamanda dönemin önemli düşünürleri, sanatçıları ve hükümdarlarıyla yakın ilişkiler kuruyor. Kitap, Vespasiano’nun hayatı aracılığıyla Rönesans İtalya’sında kitapların üretimi, dağıtımı ve okunması gibi konularda önemli bilgiler sunuyor.

Kitapta ele alınan başlıca konular:

  • Vespasiano da Bisticci’nin hayatı
  • Rönesans İtalya’sında kitap kültürü
  • Matbaanın icadı ve etkileri
  • Floransa’nın kültürel ve sosyal hayatı
  • Dönemin önemli düşünür ve sanatçıları

‘Floransa Kitapçısı’, Rönesans İtalya’sında kitapların ve bilginin yayılması konusunda önemli bir boşluğu dolduruyor. Kitap, sadece bir kitapçının hayat hikayesini anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda Rönesans dönemi İtalya’sının kültürel ve sosyal hayatına dair de önemli bilgiler sunuyor.

Osmanlı İmparatorluğu’nda ise durum farklıydı. Arapça, Kuran’ı Kerim’in kutsal dili olduğundan, Osmanlı yetkilileri onun mekanik basımını yasaklamış, yazıcılar ve tezhipçiler de güçlü loncalarıyla matbaaya karşı çıkmışlardı…

  • Künye: Ross King – Floransa Kitapçısı: Rönesans’ı Aydınlatan Elyazmalarının Hikâyesi, çeviren: Belkıs Dişbudak Çorakçı, E Yayınevi, tarih, 496 sayfa, 2025

Volker Reinhardt – Mediciler (2024)

Volker Reinhardt’ın bu kitabı Medici ailesinin Floransa ve Toskana’daki yükselişi, Rönesans dönemi üzerindeki etkileri ve dönemin siyasi, sosyal ve kültürel yapısını derinlemesine inceleyen önemli bir tarihsel çalışma.

Kitap, öncelikle Medici ailesinin bankacılık sektöründeki başarıları sayesinde nasıl zenginleştiğini ve bu zenginliği siyasi güce dönüştürerek Floransa’da yüzyıla yakın bir süre iktidarda kaldıklarını anlatır.

Medici ailesinin himayesi altında Floransa, Rönesans’ın sanat, edebiyat ve düşünce merkezi haline gelmiştir. Kitap, bu dönemin kültürel ve sanatsal zenginliğini, Medici ailesinin bu gelişmelere olan katkısını detaylı bir şekilde ele alır.

Medici ailesi, sanatı bir güç aracı olarak kullanarak hem halkın desteğini kazanmış hem de rakiplerini gölgede bırakmıştır. Kitap, siyaset, sanat ve kültürün bu şekilde iç içe geçtiği bir dönemi analiz eder.

Medici ailesinin, sanat eserlerinde propaganda amaçlı imgeler kullanarak halkın desteğini nasıl kazandığı ve siyasi rakiplerine karşı nasıl bir imaj oluşturduğu kitabın önemli bir konusudur.

Reinhardt, uzun yıllar süren araştırmalarının sonuçlarını bu kitapta bir araya getirerek, Medici ailesinin ve Floransa’nın Rönesans dönemindeki yerini çok yönlü bir şekilde analiz eder.

Yazar, sadece siyasi olayları değil, aynı zamanda Medici liderlerinin psikolojik özelliklerini ve karar alma süreçlerini de inceliyor.

Kitap, Rönesans döneminin en önemli aktörlerinden biri olan Medici ailesini ve bu ailenin şekillendirdiği Floransa’yı anlamak için vazgeçilmez bir kaynak. Kitap, siyasi tarih, sanat tarihi ve kültür tarihi gibi farklı disiplinleri bir araya getirerek, Rönesans’ın karmaşık ve büyüleyici dünyasına kapılar açıyor.

  • Künye: Volker Reinhardt – Mediciler: Rönesans’ta Floransa, çeviren: Ayşe Çevik, Runik Kitap, tarih, 128 sayfa, 2024

Virginia Cox – İtalyan Rönesansı’nın Kısa Tarihi (2020)

İtalya’nın 14. ile 16. yüzyıl arası toplumsal, iktisadi, dini ve siyasi tarihini köklü bir şekilde dönüştürmüş Rönesans’ının klasik antikiteyle bağlantı içerisinde kökleşmiş bir kültürel hareket olarak analiz eden harika bir çalışma.

Virginia Cox çalışmasını, bu dönemin “manşet” kültürünü oluşturan büyük bilgin, düşünür ve sanatçılarının katkılarıyla sınırlandırmıyor.

Tersine, manşetlerin ötesine, Rönesans hareketine daha sessiz, tali bir şekilde katılan erkek ve kadın kitlesine bakıyor.

Dolayısıyla burada karşımıza, Masaccio, Leonardo, Rafael ve Titian kadar Petrarca, Boccaccio, Alberti, Castiglione, Machiavelli de çıkar, sokak şairinin yanı sıra haritacılar, maden mühendisleri, dantel desencileri, anatomi uzmanları, terziler, aşçıbaşılar, kurtezanlar ve meşhur yiyecek oymacıları da çıkar.

Kitabın ilk bölümü, hareketi tanımlayıp kronolojisini kuruyor, İtalya’nın bu dönemdeki siyasi bölünmüşlük ve bölgesel çeşitlilik gerçeğine dikkat çekiyor ve hareketteki “pay sahiplerinin” genişlik ve toplumsal çeşitliliğinin altını çiziyor; böylelikle Rönesans’ın temel parametrelerini ortaya koyuyor.

İkinci bölüm, edebiyat ve düşünce tarihi, sanat tarihi ve maddi kültürdeki klasik etkileri takip ederek Rönesans İtalya’sının klasik antik çağın metinsel ve maddi kalıntılarıyla olan uzun ve tutkulu aşk serüveni tarihinin izini sürüyor.

Üçüncü bölüm, Rönesans’ın bir kültürel hareket olarak hız kazandığı bir zamandaki dünyayı yeniden şekillendiren önemli yeniliklere, özellikle de matbaanın Avrupa’ya girişine ve dönemin coğrafi ve bilhassa Yeni Dünya “keşiflerine” verilen yanıtlara bakıyor.

Dördüncü bölüm, 19. yüzyılın büyük kültür tarihçisi Jacob Burckhardt’ın, İtalyan Rönesansı’nın kendisinin “bireycilik” formülüyle kavradığı yeni ve modern bir benlik biçiminin doğuşuna şahit olduğu şeklindeki ünlü görüşünü yeniden gözden geçiriyor.

Beşinci bölüm, Rönesans’ın üç ayrı toplumsal ve kültürel tipini inceliyor: tüccar, saray insanı ve sanatçı.

Sanatçı yalnızca ressamları, heykeltıraşları ve mimarları değil, her tür performans sanatçısını ve kalifiye küçük sanatkârı da kapsamak maksadıyla mümkün olan en geniş manada ele alınıyor.

Çalışmanın “Rönesans Kadını” başlıklı altıncı ve son bölümü ise, bu dönemde kadınların kültürel durumunu derinden etkileyen iki önemli ve bağlantılı gelişmenin izini sürüyor.

Birincisi, geniş anlamda yazarları, müzisyenleri, ressamları, aktrisleri, bestecileri, gravürcüleri kapsayacak şekilde anlaşılan dünyevi olanla iştigal eden kadın yaratıcı sanatçı ya da virtuosa figürünün ortaya çıkışıdır.

İkincisi cinsiyet ve toplumsal cinsiyet hakkında, kadının erkekten aşağı olduğu şeklindeki geleneksel iddialara karşı çıkmak üzere tasarlanmış yeni düşünce biçimlerinin gelişmesidir.

Virginia Cox’un enfes çalışması, Rönesans’ı hakkıyla anlamak için çok iyi bir rehber.

  • Künye: Virginia Cox – İtalyan Rönesansı’nın Kısa Tarihi, çeviren: Cumhur Atay, İletişim Yayınları, tarih, 288 sayfa, 2020

Peter Burke – Avrupa’da Rönesans (2016)

Petrarca ile başlayıp Descartes’la biten kültürel bir hareketin, tüm Avrupa’da silinmez izler bırakmış Rönesans’ın tarihi.

Peter Burke, Rönesans’ın ilk nüvelerinin ortaya çıkışını, hareketin evrensel değerlerinin Avrupa’da aldığı yerel biçimleri, Rönesans’ın Avrupa’nın düşünsel ve kültürel çehresini nasıl değiştirdiğini tartışıyor.

  • Künye: Peter Burke – Avrupa’da Rönesans, çeviren: Uygar Abacı, Islık Yayınları

Sadık Usta – Dünyayı Değiştiren Düşünürler 2 (2019)

Rönesans’tan Aydınlanma’ya uzanan süreçte fikirleriyle kendilerinden sonraki kuşakları derinden etkilemiş düşünürlerin hayatı ve sistemleri…

Francis Bacon, Galileo Galilei, Thomas Hobbes, Rene Descartes, Spinoza, John Locke, Leibniz ve Montesquieu, çalışmanın bu ikinci cildinde karşımıza çıkan bazı isimler.

  • Künye: Sadık Usta – Dünyayı Değiştiren Düşünürler, İkinci Cilt: Rönesans’tan Aydınlanma’ya Yeni Bir Çağın Doğuşu, Kafka Kitap, felsefe, 344 sayfa, 2019

Kolektif – Rönesans ve Osmanlı Dünyası (2015)

Rönesans döneminde Avrupa ve Osmanlı arasındaki teması çok yönlü bir bakışla tartışan ve Osmanlı’yı, özünde Rönesans’ın ayrılmaz bir parçası olarak inceleyen on üç makale.

Erken modern Akdeniz dünyasındaki sanatsal, entelektüel ve siyasi etkileşimlere daha yakından bakmak için iyi bir fırsat.

Kitapta ele alınan kimi konular şöyle:

  • Doğu ile Batı, Hıristiyan ve Müslüman dünyalar arasında entelektüel ve kültürel etkileşimler,
  • yüzyıldan 16. yüzyılda Akdeniz’de maddi kültür ve entelektüel merak,
  • Kültürler arası etkilerin aktarımında iletim ortamı olarak metinler, sanat ve müzik,
  • Venedik ile Doğu Akdeniz arasındaki kültür aktarımında kitapların rolü,
  • Giacomo Gastaldi’nin Anadolu haritaları,
  • Papa II. Pius’tan Papa XVI Benedictus’a, Hıristiyan Avrupa ile İslami Osmanlı İmparatorluğu arasında eski ve yeni sınır çizgileri,
  • Jean Bodin örneği bağlamında 16. yüzyılda İslam ve Osmanlı yönetimi hakkında olumlu görüşler,
  • Memlük, Osmanlı ve Rönesans kitap ciltleri,
  • Avrupa piyasalarında Osmanlı tekstilleri…

Kitaba makaleleriyle katkıda bulunan isimler ise şöyle:

Claire Norton, Anna Contadini, Palmira Brummett, Deborah Howard, Caroline Campbell, Sonja Brentjes, Owen Wright, Zweder von Martels, Asaph Ben-Tov, Noel Malcolm, Alison Ohta, Suraiya Faroqhi ve Anna Akasoy.

  • Künye: Kolektif – Rönesans ve Osmanlı Dünyası, derleyen: Anna Contadini ve Claire Norton, çeviren: Ebru Kılıç, Koç Üniversitesi Yayınları, sanat tarihi, 340 sayfa, 2015

Quentin Skinner – Modern Siyasal Düşüncenin Temelleri (2014)

Quentin Skinner’ın klasik eserinin, Rönesans dönemine odaklanan ilk cildi.

Yazar, Dante, Marsilyus, Erasmus ve Machiavelli gibi düşünürler üzerinden geç ortaçağ ve erken modern siyaset düşüncesinin temel metinlerini aktarıyor; modern devlet kavramının nasıl ortaya çıktığını araştırıyor.

  • Künye: Quentin Skinner – Modern Siyasal Düşüncenin Temelleri, Birinci Cilt: Rönesans, çeviren: Eren Buğlalılar ve Barış Yıldırım, Phoenix Yayınları

Susan Wise Bauer – Rönesans Dünyası (2015)

Rönesans’ı 12. yüzyıldaki temellerinden İstanbul’un fethine değin izleyen bir araştırma.

Susan Wise Bauer, 11. yüzyılda Kilise hiyerarşisi ile Aristoteles mantığı arasındaki mücadelenin ortaya çıkışına, Konstantinopolis’in fethiyle Roma rüyasının nihai sonunun gelişine ve bu süreçten sonra Rönesans’ın başka alanlara yayılışına odaklanıyor.

  • Künye: Susan Wise Bauer – Rönesans Dünyası, çeviren: Mehmet Moralı, Alfa Yayınları

Giorgio de Santillana – Seçme Metinlerle Rönesans Filozofları (2013)

  • SEÇME METİNLERLE RÖNESANS FİLOZOFLARI, Giorgio de Santillana, çeviren: İbrahim Yıldız ve Aydın Gelmez, Dipnot Yayınevi, felsefe, 310 sayfa

 SECME

Giorgio de Santillana’nın ‘Seçme Metinlerle Rönesans Filozofları’, Batı düşüncesini derinden etkilemiş Rönesans’ın önde gelen filozoflarını kendi metinleriyle okurun karşısına çıkarıyor. Santillana burada Nicholaus Cusanus, Leonardo da Vinci, Sir Thomas More, Machiavelli, Albrecht Dürer, Erasmus, Martin Luther, Michelangelo, Copernicus, Montaigne, Paracelsus, Kepler, Böhme, Galileo, Hakluyt ve Giordano Bruno’nun biyografilerini verdikten sonra, bu filozofların düşüncelerini en iyi anlatan metinlerine yer veriyor. Çalışma, Santillana’nın Rönesans dönemini kuşatıcı bir bakışla değerlendirdiği giriş yazısıyla da aydınlatıcı.