Adrian Johnston – Yeni Bir Alman İdealizmi (2025)

Adrian Johnston’ın bu eseri, günümüz kıta felsefesinde etkili olan Yeni Alman İdealizmi akımını kapsamlı bir şekilde inceleyen ve bu akımın temel argümanlarını değerlendiren önemli bir çalışmadır. ‘Yeni Bir Alman İdealizmi’ (‘A New German Idealism’), Hegelci felsefenin güncel yorumlarını ve bu yorumların çağdaş düşünce üzerindeki etkilerini derinlemesine analiz ederken, Slavoj Žižek, Markus Gabriel ve Quentin Meillassoux gibi düşünürlerin bu akım içindeki konumlarını ve katkılarını ele alıyor. Kitap, Yeni Alman İdealizmi’nin temel kavramlarını, ontolojik ve epistemolojik iddialarını, materyalizm ve realizmle olan ilişkisini ve çağdaş felsefi tartışmalara sunduğu özgün perspektifleri titizlikle inceliyor.

Johnston, Yeni Alman İdealizmi’nin, bilincin ve öznenin gerçekliğin temelini oluşturduğu yönündeki geleneksel idealist görüşlerden nasıl ayrıştığını ve daha karmaşık, diyalektik bir gerçeklik anlayışını nasıl savunduğunu açıklıyor. Kitap, bu akımın, bilginin sınırları, nesnelliğin doğası, nedensellik ve özgürlük gibi klasik felsefi sorunlara getirdiği yeni yaklaşımları detaylı bir şekilde tartışıyor. Johnston, Yeni Alman İdealizmi’nin, çağdaş bilim ve felsefenin sunduğu meydan okumalar karşısında idealist düşüncenin nasıl yeniden canlandırılabileceğine dair önemli bir çerçeve sunduğunu savunuyor.

‘Yeni Bir Alman İdealizmi’, bu felsefi akımın temel metinlerine ve düşünürlerine eleştirel bir bakış sunarken, aynı zamanda akımın güçlü yönlerini ve potansiyel sınırlarını da değerlendiriyor. Johnston’ın çalışması, günümüz felsefesindeki önemli tartışmaları anlamak ve idealist düşüncenin çağdaş yorumlarını kavramak isteyenler için vazgeçilmez bir kaynak niteliği taşıyor. Kitap, okuyucuyu Yeni Alman İdealizmi’nin karmaşık ve derinlikli dünyasına davet ederken, felsefi düşüncenin sınırlarını zorlayan yeni perspektifler sunuyor.

  • Künye: Adrian Johnston – Yeni Bir Alman İdealizmi: Hegel, Žižek ve Diyalektik Materyalizm, çeviren: Hakan Gürvit, Livera Yayınevi, felsefe, 480 sayfa, 2025

Kolektif – Sapkınlık ve Toplumsal İlişkiler (2025)

Slavoj Žižek, Molly Anne Rothenberg ve Dennis A. Foster’ın ‘Sapkınlık ve Toplumsal İlişkiler’ (‘Perversion and the Social Relatation’) adlı kitabı, sapkınlığın toplumsal ve psişik boyutlarını Lacancı psikanaliz, Marksist eleştiri ve queer teori perspektiflerinden inceleyen bir eserdir. Kitap, sapkınlığın sadece bireysel bir patoloji olmadığını, aynı zamanda toplumsal ve kültürel bir fenomen olduğunu savunuyor. Yazarlar, sapkınlığın, toplumsal normlara ve ideolojilere meydan okuyarak, toplumsal düzenin ve iktidar ilişkilerinin işleyişini açığa çıkardığını öne sürüyorlar.

Kitapta, sapkınlığın farklı biçimleri ve tezahürleri ele alınıyor. Yazarlar, fetişizm, sadomazoşizm, teşhircilik ve röntgencilik gibi sapkınlık türlerini, toplumsal ve psişik bağlamlarda inceliyorlar. Sapkınlığın, arzu, kimlik, cinsellik ve güç gibi temel kavramlarla ilişkisi tartışılıyor. Kitap, sapkınlığın sadece bir “sapma” olmadığını, aynı zamanda toplumsal ve kültürel normların inşasında ve sürdürülmesinde önemli bir rol oynadığını gösteriyor.

Yazarlar, sapkınlığın, toplumsal ve siyasi değişim için bir potansiyel taşıdığını da öne sürüyorlar. Sapkınlığın, toplumsal normlara ve ideolojilere meydan okuyarak, yeni düşünme ve eylem biçimlerinin ortaya çıkmasına katkıda bulunabileceği savunuluyor. Kitap, sapkınlığın, toplumsal ve siyasi eleştiri için bir araç olarak kullanılabileceğini gösteriyor.

  • Künye: Kolektif – Sapkınlık ve Toplumsal İlişkiler, derleyen: Slavoj Žižek, Molly Anne Rothenberg, Dennis A. Foster, çeviren: Aslı Önal, Axis Yayınları, psikanaliz, 336 sayfa, 2025

Slavoj Žižek – Uyanmak İçin Çok Geç (2025)

Slavoj Žižek’in ‘Uyanmak İçin Çok Geç’ adlı eseri, günümüzün en acil sorunlarından biri olan iklim krizi ve bu krizin tetiklediği diğer sorunlar üzerine derinlemesine bir inceleme sunuyor.

Žižek, bu kitabında sadece bir uyarıda bulunmakla kalmıyor, aynı zamanda mevcut durumu analiz ederek geleceğe dair çarpıcı öngörülerde bulunuyor ve olası çözüm yollarını tartışıyor.

Kitabın Ana Temaları:

Küresel İklim Krizi: Žižek, iklim krizinin sadece çevresel bir sorun olmadığını, aynı zamanda siyasi, ekonomik ve sosyal sistemlerimizi derinden etkileyen bir varoluşsal tehdit olduğunu vurguluyor.

Kapitalizm ve İklim Krizi: Yazar, kapitalizmin aşırı tüketim ve büyüme odaklı yapısının iklim krizinin temel nedenlerinden biri olduğunu savunuyor.

Siyaset ve İklim Krizi: Žižek, mevcut siyasi sistemlerin iklim krizine karşı yeterince etkili olmadığını ve yeni bir siyasi düşünceye ihtiyaç olduğunu belirtiyor.

Gelecek ve Umut: Yazar, geleceğin belirsiz olduğunu ve umudun kaybolduğunu hissetsek de radikal bir dönüşümün hala mümkün olduğunu savunuyor.

Kitabın Temel Argümanları:

İklim krizi, sadece bir çevresel sorun değil, aynı zamanda toplumların ve bireylerin yaşamlarını derinden etkileyen bir medeniyet krizi.

Kapitalizm, sınırsız büyüme ve tüketim üzerine kurulu olduğu için iklim krizinin temel nedenlerinden biri.

Mevcut siyasi sistemler, iklim krizinin ciddiyetini anlamakta ve buna karşı etkili önlemler almakta yetersiz kalıyor.

İklim krizini aşmak için radikal bir dönüşüm gerekiyor ve bu dönüşüm, sadece teknolojik çözümlerle değil, aynı zamanda toplumsal ve siyasi bir dönüşümle mümkün.

Gelecek belirsiz olsa da umudu kaybetmemeliyiz ve radikal bir değişim için mücadele etmeliyiz.

Žižek, ‘Uyanmak İçin Çok Geç’ kitabında, iklim krizi konusunu felsefi, siyasi ve sosyolojik bir perspektifle ele alarak bu konuya yeni bir bakış açısı getiriyor. Yazarın provokatif ve çarpıcı üslubu, okuru düşünmeye ve mevcut durumu sorgulamaya teşvik ediyor. Kitap, hem akademik çevreler hem de iklim krizi konusunda duyarlı olan geniş kitleler tarafından ilgiyle okunuyor.

  • Künye: Slavoj Žižek – Uyanmak İçin Çok Geç: Gelecek Yoksa Bizi Ne Bekliyor?, çeviren: Barış Gönülşen, İş Kültür Yayınları, siyaset, 160 sayfa, 2025

Slavoj Žižek – Deli Dünya (2024)

Slovoj Žižek’in bahsettiği “Deli Dünya” psikiyatrik bir delilikten ziyade, toplumların küresel kapitalist sistemdeki koordinatlarını ve yönünü teşhis etme kabiliyetini yitirdiği bir delilikle malul.

Sağ ve sol ayrımının siyasal yapılardaki belirleyici niteliğini kaybettiği bir zamanda üzerimize çullanmış onca kriz ve beladan nasıl sağ çıkabiliriz sorusu ise, bu koleksiyonun tematik çatısını oluşturuyor.

Son birkaç senede çeşitli yayınlarda yer bulmuş bu yazılar, onun teorik satırlarındaki opaklıktan çekinenler için de isabetli bir başlangıç noktası niteliğinde.

  • Künye: Slavoj Žižek – Deli Dünya: Savaş, Filmler ve Seks, çeviren: Fırat Çakkalkurt, Okuyanus Yayınları, inceleme, 188 sayfa, 2024

Slavoj Žižek – Özgürlük (2024)

Özgürlük kimi zaman aldatıcı biçimde basitken, kimi zaman da düşünce tarihinin en çetrefilli ve içinden çıkılması güç kavramlarından biri olmuştur.

Avrupa Kıtası’nın aykırı filozoflarından Slavoj Žižek, bu yeni felsefi araştırmasında gerçek ve radikal özgürlük deneyimimizi ve ona dair yanlış inançlarımızın altını kazıyor; özgürlüğün kırılgan ve geçici teması üzerinde dururken, özgürlükçü bireycilik anlayışını da eleştiriyor.

Hegel, Kierkegaard, Heidegger gibi büyük filozofların yakın okumalarının yanı sıra, Kandinsky ve Agatha Christie gibi isimlerden de ilham alan Žižek, özgürlüğün her yönünü ve bu düşünürlerden neler öğrenebileceğimizi tartışıyor.

  • Özgürlüğümüzün “sınırlarını” nasıl yeniden keşfetmek (ya da sınırlamak) zorunda kalacağız?
  • Özgürlük, sonlu yaratıklar olarak bizlerin yaşamlarının şaşırtıcı yönlerini hangi şekillerde tanımlar?
  • Özgürlükten kaçmak yerine onu nasıl kucaklayabiliriz?

Žižek, okurlarını tüm bu soruları cevaplamaya ve özgürlük kavramının karmaşıklığıyla yüzleşmeye çağırıyor.

  • Künye: Slavoj Žižek – Devası Olmayan Dert: Özgürlük, çeviren: Yavuz Alogan, Say Yayınları, felsefe, 400 sayfa, 2024

Slavoj Žižek – Hıristiyan Ateizm (2024)

“Ya gerçek ateistler olmak istiyorsak dini bir yapıyla hareket etmeye başlayıp onu içeriden zayıflatmak zorundaysak?”

Slavoj Žižek uzun zamandan beri Hıristiyan teolojisi üzerine yaptığı dikkate değer yorum ve eleştirileri bu çalışmasında derleyip topluyor.

Politik gündemin ve bilimsel tartışmaların en güncel olgularının içinden geçerek yürüttüğü tartışmada, kendisiyle tutarlı materyalist bir ateizmin dolaylı yolunu gösterebilmek için Kutsal Kitapların -tabir-i caizse- altını üstüne getiriyor.

Žižek için ateizmin sorunu basitçe Tanrının varlığı ya da yokluğu problemi değildir.

Bunun yerine inanmama deneyiminin kendisini sorgulamak gerekir: Gerçek bir ateist ancak dinin dolayımından geçtikten sonra hakiki bir inançsızlık deneyimi yaşayabilir.

Çünkü ilahi varlığa müsaade edildiğinde Tanrı zaten kendisini tablodan silecektir.

Hıristiyanlığı eşsiz kılan deneyim insanları Tanrıdan ayıran boşluğun bizzat Tanrının kendisinde bulunmasıdır.

Budist düşünce, diyalektik materyalizm, politik öznellik, Yahudi karşıtlığı, MeToo hareketleri, Siyah mücadelesi, toplumsal cinsiyet tartışmaları etrafındaki gerilimler ve kuantum fiziği, yapay zekâ etrafında dönen tartışmalar gibi geniş bir yelpazeden ilerleyen bu kitap, Žižek’in bugüne kadar teoloji ve din üzerine en kapsamlı çalışması.

‘Hıristiyan Ateizm’ çağdaş spiritüelliğin önde gelen kaynaklarından birisi olan Budist düşüncenin varyantlarını incelikli şekilde çözümlediği gibi, pek çok kafası karışık New Age zırvasının istismarına konu olan kuantum fiziği etrafındaki yorum kargaşasına hakkını vererek geniş bir yer ayırıyor.

Ve birbiriyle bağdaşmaz görünen tüm bu tartışmaların arkasında Žižek’in diyalektiği yanına alan birleştirici kahkahasını duymak mümkün: Savunmamız gereken dini yapının kendi kendisini yok ettiği materyalist prosedürdür; “tanrının kötü veya aptal olduğunu iddia etmek … içindeki ilahi düşüncenin kendisini yok ettiğinden tanrı yoktur diyen iddiadan bile daha rahatsız edicidir.”

  • Künye: Slavoj Žižek – Hıristiyan Ateizm: Nasıl Gerçek Bir Materyalist Olunur, çeviren: Akın Emre Pilgir, Livera Yayınevi, felsefe, 408 sayfa, 2024

Slavoj Žižek – Slavoj Žižek ile Söyleşiler (2024)

Slavoj Žižek, çağımızın en üretken, en ‘yamuk bakan’, en sevilen ve en sevilmeyen felsefecilerinden.

‘Slavoj Žižek ile Söyleşiler: Kültür ve Diğer Suçlar, Can Yakan Kurtuluşlar, Pornografinin Sonu’, Žižek ile farklı zamanlarda ve güncel siyasetten felsefeye, cinsellikten gündelik hayatın eleştirisine uzanan bir dizi konuda yapılan on söyleşiyi ve Matthew Sharpe’ın Žižek’in düşüncesi üzerine kaleme aldığı oldukça kapsamlı ve derinlemesine incelemeyi bir araya getiriyor.

Žižek’in yüzlerce söyleşisi arasından en provokatif fakat okuyanı başka türlü düşünmeye çağıran söyleşilerinin yer aldığı bu derleme, Žižek’in düşüncesine yer yer eğlenceli bir giriş yapma imkânı sunuyor.

  • Künye: Slavoj Žižek – Slavoj Žižek ile Söyleşiler: Kültür ve Diğer Suçlar, Can Yakan Kurtuluşlar, Pornografinin Sonu, derleyen ve çeviren: Soner Torlak, Hayalci Hücre Yayınları, felsefe, 222 sayfa, 2024

Slavoj Žižek – Cinsellik ve Başarısız Mutlak (2023)

Slavoj Žižek, felsefi sisteminin bugüne kadarki en titiz çalışmasında, diyalektik materyalizmin yeni bir tanımını sunuyor.

Bu kitabında, Alain Badiou, Robert Brandom, Joan Copjec, Quentin Meillassoux ve Julia Kristeva gibi isimlerin eserlerini yorumlamakla sınırlı kalmıyor; popüler bilimden kuantum mekaniğine, cinsel farktan analitik felsefeye uzanan bir macera vadediyor.

Žižek Möbius şeridini, çapraz-kapağı ve Klein şişesini gözümüzde canlandırarak varlık, öz ve kavramdan oluşan Hegel mantığının temel üçlüsüne hareket kazandırıyor.

Yeni Hegel ve Kant okumaları ise film, politika ve kültür üzerine yorumlarla birlikte sahneleniyor.

  • Künye: Slavoj Žižek – Cinsellik ve Başarısız Mutlak, çeviren: Barış Engin Aksoy, Kolektif Kitap, felsefe, 480 sayfa, 2023

Kolektif – Lacancı Psikanalizin 8 Temel Kavramı (2023)

Lacan’ın kavramlarını öğrenmeye başlamak için eşsiz bir başlangıç noktası sunan ‘Lacancı Psikanalizin 8 Temel Kavramı’, okuru şu sekiz kavramı çalışmaya ve onlar üzerine düşünmeye davet ediyor: jouissance, Lacancı dört söylem, men etme, analistin arzusu, ayna evresi, Borromean düğüm, Lacancı özne ve son olarak fantazi.

Bu klasik eserde, sekiz önemli Lacancı kavram, Lacan’ın bunları ortaya attığı teorik ve/veya pratik bağlamın, eserleri boyunca nasıl geliştiklerinin ve cevaplamak için tasarlandıkları soruların ayrıntılı bir şekilde incelenmesi yoluyla açıklanıyor.

Kitap, okuyucunun Lacancı teoriye aşina olmasını ya da Lacan’ın Écrits veya seminerlerini önceden biliyor olmasını gerektirmiyor.

İlk olarak 1998’de yayımlanan kitabın içerdiği fikirler her zamankinden daha güncel ve yeni baskısı yapılan bu kitap günümüz Lacancı düşünce araştırmacıları için hiç paha biçilmez bir değer taşıyacak türden.

Çalışma, yalnızca Lacan’ın öğretisindeki önemli unsurları açıklığa kavuşturan ve genişleten sağlam bir deneme koleksiyonu oluşturmakla kalmamış, Lacancı teori ve pratiğe açık ve eksiksiz bir giriş oluşturuyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Dylan Evans, Bruce Fink, Russell Grigg, Katrien Libbrecht, Dany Nobus, Luke Thurston, Paul Verhaeghe ve Slavoj Žižek.

  • Künye: Kolektif – Lacancı Psikanalizin 8 Temel Kavramı, editör: Dany Nobus, çeviren: Sinem Acar, Axis Yayınları, psikanaliz, 270 sayfa, 2023

Slavoj Žižek – Çatlak Nerede? (2022)

“Zenginler aslında yoksullar yoksul oldukları için zengindirler.”

Slavoj Žižek, kapitalizmin yarattığı ekonomik sefalet nedeniyle büyük yıkımlar yaşayan üçüncü dünya yoksulları için acil harekete geçme çağrısında bulunuyor.

İçinde bulunduğumuz küresel durumda, eko-proleterleri ön plana çıkarmamız gerektiğini belirten Žižek, klasik anlamıyla kapitalist şekilde sömürülmeseler dahi ekolojik el-koyma ve ekonomik sefalet nedeniyle büyük acılar çeken 3. Dünya yoksullarının yaşadıklarının kapsamlı bir fotoğrafını çekiyor.

Doğal kaynaklarının yabancı piyasalar adına yağma edildiği için çevreleri yıkıma uğramış, geleneksel yaşam tarzlarının yerini kendi toprağında evsiz kalan mültecilerin kırılgan varoluşunun aldığını söyleyen Žižek’e göre, zengin ülkeler problemlerle daha iyi başa çıkmaktadır.

Yine düşünüre göre, yoksulların aslında zenginleşmesi gerektiğini öne süren liberal-kapitalist düstur, Hegel’in soyut düşünme şeklinde ifade ettiği modelinin bir örneğidir.

Kitaptan bir alıntı:

“Günümüzün küresel dünyasında, gelişmiş olan ile az-gelişmiş olan birbirine bağlıdır; zenginler aynı zamanda yoksullarla olan ilişkileri (yani onların kaynaklarını sömürmeleri, ucuz emek güçlerini kullanmaları, vs.) sebebiyle zengindirler: Zenginler aslında yoksullar yoksul oldukları için zengindirler.”

  • Künye: Slavoj Žižek – Çatlak Nerede?: Marx, Lacan, Kapitalizm ve Ekoloji, çeviren: İrem Taşcıoğlu, Encore Yayınları, siyaset, 144 sayfa, 2022