Andrew Bowie – Theodor W. Adorno (2023)

Alman filozofu T.  W.  Adorno’nun çalışmaları, çağdaş toplumun patolojilerini anlamak bakımından gün geçtikçe daha faydalı bulunuyor.

İklim değişimi, ekonomik kriz, faşizmin yeniden yükselişe geçmesi ve dünya düzeninde artan istikrarsızlıktan doğan toplumsal sorunlara çözüm arayanlar Adorno’yu tekrar okuyor.

Bu kitap, Adorno’nun çalışmalarına ve yaşamına ışık tutuyor, onun temel felsefi kavramlarını, düşüncesinin felsefi arka planını ve tarihsel bağlamını açıklıyor.

Andrew Bowie, Adorno’nun insan aklının irrasyonel sonuçlara yol açabileceği fikrinin onu nasıl “doğa”, “tarih” ve “özgürlük” gibi temel kavramları yeniden düşünmeye yönelttiğini ve çağdaş felsefenin bu kavramlar hakkında düşünürken izlediği birçok yola alternatifler sunduğunu gösteriyor.

Kitap aynı zamanda Adorno’nun sosyal teorisinin yanı sıra modern kapitalizmin tehdidi altında olduğunu düşündüğü caz ve modern kültüre ilişkin son derece eleştirel değerlendirmelerini de inceliyor.

  • Künye: Andrew Bowie – Theodor W. Adorno, çeviren: Bartu Şanlı, Say Yayınları, felsefe, 152 sayfa, 2023

Andrew Bowie – Alman Felsefesine Giriş (2022)

Modern felsefenin temelini oluşturmuş Alman felsefi geleneği üzerine iyi bir giriş kitabı arayanlar, bu eseri kaçırmasın.

Andrew Bowie, birçok önemli Alman filozofunun yanı sıra, nispeten ihmal edilmiş başka düşünürleri de konuya dahil ediyor.

  • Alman felsefesi zihinlerde acaba neyi merkeze alır?
  • Almanlık?
  • Kıta Avrupası?
  • Rasyonalizm, idealizm, tarihsel ve diyalektik materyalizm?
  • Tüm bunların eleştirisi?

Modern ve çağdaş felsefenin merkezinde yer alan bu felsefe, Kant, Frege, Wittgenstein ve Husserl olmasaydı Anglo-Amerikan “analitik” felsefeyi, Hegel, Marx, Nietzsche ve Heidegger olmasaydı da beşeri bilimlerin temellerini ortaya koymayı mümkün kılmazdı.

Bu doğruysa şayet, Alman felsefesine hâkim olmak, beşeri bilimlerin tamamında yürütülecek teorik açıdan sağlam dayanakları araştırmak için elzemdir.

Alman felsefesi modern felsefenin temelini oluşturmaya devam ediyor.

Bowie’nin bu kısa ama yoğunluklu giriş kitabı, Alman felsefesinin “modernite”nin problemlerine verilen en aydınlatıcı karşılıklardan biri olduğu fikrini merkeze alıyor.

Bowie, birçok önemli Alman filozofun yanı sıra, nispeten ihmal edilmiş başka düşünürleri de, Friedrich Schlegel, Novalis, Schleiermacher ve Schelling’in çalışmalarını da dahil ederek Alman felsefe geleneğine ışık tutuyor.

‘Alman Felsefesine Giriş’, felsefenin toplumsal ve tarihsel gelişmeler arasındaki bağlantıyı nasıl kurduğunu açığa çıkararak bir coğrafyayla düşünceyi, mekânın sürekliliğiyle zamanın sürekliliğini bir araya getiriyor.

Özgürlük ile tarihsellik, akıl ile duygu nasıl bir araya gelir ya da gelmelerinin sürekliliği sergilenir, bu eserde Bowie, bu problemlerin satır aralarına dalarken düşünmemizin erimini genişletiyor.

  • Künye: Andrew Bowie – Alman Felsefesine Giriş, çeviren: Bilhan Gözcü, Say Yayınları, felsefe, 160 sayfa, 2022

Kolektif – Çağdaş Toplum Kuramından Portreler (2017)

Son yıllarda kavramsal ve kurumsal dönüşümlere dair giderek artan bir farkındalık ortaya çıktı.

Elimizdeki kitap da, son yirmi-otuz yılda toplumsal ve siyasal tartışmalara hâkim olan 35 düşünüre dair eleştirel tartışmalar içeriyor.

Bu figürlerin sosyolog, tarihçi, felsefeci, psikanalist ve siyaset kuramcılarına uzanan geniş bir alana yayılması ise, kitabın kapsamlı kılan başlıca husus.

Kitapta, Jürgen Habermas’tan Jacques Derrida’ya, Julia Kristeva’dan Fredric Jameson’a, Richard Rorty’den Luce Irigaray’a, Michel Foucault’dan Erving Goffman’a ve Edward Said’ten Zygmunt Bauman’a kadar birçok önemli ismin katkıları güncel tartışmalar da gözetilerek eleştirel bir perspektifle ele alınıyor.

Kitap, öznellik, psikanaliz, feminizm, modernite, postmodernite, küreselcilik, Marksizm, post-Marksizm, postkolonyalizm ve Queer kuramı gibi, toplum bilim alanını etkilemiş önemli kavram ve konuları da detaylı bir bakışla açıklıyor.

Çalışma, toplum bilimine yeni ilgi duymaya başlayan okurlar kadar, bu alandaki güncel tartışmaları takip etmek isteyenlere de fazlasıyla hitap edecek nitelikte.

Kitapta düşünceleri ele alınan isimler şunlar: Martin Heidegger, Georges Bataille, Maurice Merleau-Ponty, Herbert Marcuse, Theodor Adorno, Walter Benjamin, Jürgen Habermas, Erving Goffman, Peter Berger, Michel Foucault, Jean-François Lyotard, Jacques Lacan, Jacques Derrida, Roland Barthes, Julia Kristeva, Luce Irigaray, Jean Baudrillard, Gilles Deleuze, Félix Guattari, Paul Virilio, Henri Lefebvre, Paul Ricoeur, Niklas Luhmann, Charles Taylor, Richard Rorty, Nancy Chodorow, Anthony Giddens, Ulrich Beck, Pierre Bourdieu, Zygmunt Bauman, Donna J. Haraway, Fredric Jameson, Stuart Hall, Juliet Mitchell ve Edward Said.

Kitabın yazarları ise şöyle: Richard Polt, Michel Richardson, Nick Crossley, Douglas Kellner, Andrew Bowie, Graeme Gilloch, Patrick Baert, Ann Branaman, Bryan S. Turner, Stephen Katz, Victor Jeleniewski Seidler, Christina Howells, Kelly Oliver, Caroline Bainbridge, Mike Gane, Paul Patton, John Armitage, Rob Shields, Kathleen Blamey, Jakob Arnoldi, Francis Dupuis-Déri, Marcos Anvelovici, Geoffrey Gershenson, Michelle Williams, Anthony Elliott, Nick Stevenson, Bridget Fowler, Barry Smart, Joseph Schneider, Patricia Ticineto Clough, Sean Homer, Chris Rojek ve Sarah Wright.

  • Künye: Kolektif – Çağdaş Toplum Kuramından Portreler, derleyen: Anthony Elliott ve Bryan S. Turner, çeviren: Barış Özkul, İletişim Yayınları, sosyoloji, 566 sayfa