Emmanuel Levinas’ın doktora tezi olan ‘Husserl Fenomenolojisinde Görü Teorisi’ (‘La théorie de l’intuition dans la phénoménologie de Husserl’) adlı eseri, Husserl’in fenomenolojisinde görü teorisini derinlemesine inceleyen bir çalışmadır. Fenomenolojinin Fransa’daki temellerini atan bu kitabında Levinas, Husserl’in görü kavramını, bilincin nesnelere yönelimi ve nesnelerin bilince nasıl göründüğü arasındaki ilişkiyi anlamak için temel bir araç olarak ele alır.
Levinas’a göre, Husserl’in görü teorisi, bilincin sadece dış dünyayı yansıtmakla kalmayıp, aynı zamanda nesneleri anlamlandıran ve yorumlayan aktif bir süreç olduğunu vurgular. Bu süreçte, görü, nesnelerin özünü kavramak için bir araçtır. Ancak, Levinas, görü’nün nesneleri tamamen kapsamadığını ve her zaman bir “fazlalık” veya “belirsizlik” içerdiğini de belirtir. Bu fazlalık, nesnelerin bilince tam olarak nüfuz edememesinden kaynaklanır ve bilincin nesnelerle olan ilişkisinde her zaman bir “ötekilik” veya “dışsallık” olduğunu gösterir.
Levinas, Husserl’in görü teorisini, sadece bilginin değil, aynı zamanda ahlaki ve etik deneyimin de temelini oluşturacak şekilde genişletir. Ona göre, görü, sadece nesneleri değil, aynı zamanda diğer insanları da anlamak için bir araçtır. Ancak, Levinas, diğer insanların bilince tam olarak nüfuz edemeyeceğini ve her zaman bir “ötekilik” veya “dışsallık” içereceğini vurgular. Bu nedenle, ahlaki ve etik ilişkiler, diğer insanların ötekiliğine saygı duymayı ve onları kendi özgünlükleriyle kabul etmeyi gerektirir.
Ayrıca, Husserl’i öğrencisi Heidegger üzerinden yorumlayan Levinas, bu yolla yalnızca Husserl’i değil, Heidegger’i de tanıtmıştır. Bu kitap, bugün hâlâ fenomenolojiye, özellikle Husserl fenomenolojisine giriş için önemli bir kaynak olarak gösteriliyor.
- Künye: Emmanuel Levinas – Husserl Fenomenolojisinde Görü Teorisi, çeviren: Yağmur Ceylan Uslu, Alfa Yayınları, felsefe, 216 sayfa, 2025










