Edward Hallett Carr – Lenin’den Stalin’e Rus Devrimi (2011)

LENİN’DEN STALİN’E RUS DEVRİMİ, Edward Hallett Carr, çeviren: Levent Cinemre, Yordam Kitap, tarih, 270 sayfa

Edward Hallett Carr, Sovyet tarihini en iyi anlatan on dört ciltlik ‘Sovyet Rusya Tarihi’ adlı eseriyle ünlü. Carr, ‘Lenin’den Stalin’e Rus Devrimi’ başlıklı eserinde ise, Ekim devriminin en önemli ayağını oluşturan 1917-1929 dönemine odaklanıyor. On dört ciltlik çalışmasının yoğun bir özeti olarak düşünülebilecek kitap, 1920’lerin ana sorunlarını “anlatısal” tarih biçiminde, kronolojik sıralamayla anlatıyor. Stalinizmin yükselişi, Bolşeviklerin ulusal azınlıklar konusundaki politika ve uygulamalarını kapsamlı bir bakışla irdeleyen Carr, özellikle Stalin diktatörlüğünün kuruluş aşamalarına dair henüz aşılamayan bir yoruma imza atmış.

Johan Gustav Droysen – Büyük İskender Tarihi (2007)

  • BÜYÜK İSKENDER TARİHİ, Johan Gustav Droysen, çeviren: Bekir Sıtkı Baykal, Dharma Yayınları, tarih, 648 sayfa

Johan Gustav Droysen’in nihayet Türkçeye çevrilen ‘Büyük İskender Tarihi’ isimli bu kitabı, 19. yüzyılda Almanya’da meydana getirilen büyük çaptaki tarih çalışmalarından biri olarak kabul ediliyor. Çünkü kitap, gerek yazıldığı 1833 yılı ve gerekse de günümüzde, Büyük İskender ve zamanı hakkında yapılan bilimsel araştırmalara dair en iyi çalışmalardan biri olarak hâlâ kabul görüyor. Kitap, genç yaşta tahta geçen ve on iki yıllık iktidarı boyunca Avrupa ile Asya’yı birbirine bağlayan fetihleri gerçekleştiren Büyük İskender’e, kendisinin ortaya çıkmasından önceki ve sonraki siyasi yapı ile başarısını sağlayan kişisel özelliklere ayrıntılarıyla yer veriyor.

Erdal Şen – Yassıada’nın Karakutusu (2007)

  • YASSIADA’NIN KARAKUTUSU, Erdal Şen, Zaman Kitap, tarih, 184 sayfa

Erdal Şen’in ‘Yassıada’nın Karakutusu’ isimli bu tarih çalışması, Türkiye’nin yakın dönemindeki DP iktidarını ve bu iktidarın en önemli aktörlerinden Adnan Menderes’in trajik sonuna odaklanıyor. Çalışmanın önemli özelliklerinden biri, araştırmanın, Başbakanlık tarafından gizliliği kaldırılan belgeler üzerinden yapılmış olması. Dolayısıyla kitapta, Menderes ve dönemin diğer siyasilerine ait el konulan mektuplar, Menderes’in kişisel notları, telefon görüşmeleri, fotoğraflar ve yazışmalar gibi önemli belgeler yer alıyor. Şen’in çalışması, Türkiye’de elli yıl önce DP iktidarıyla başlayan dalgalanmayı ve Menderes’in Yassıada’daki trajik sonunu ayrıntılı olarak vermesiyle önemli bir kaynak.

Bryan Sykes – Havva’nın Yedi Kızı (2007)

  • HAVVA’NIN YEDİ KIZI, Bryan Sykes, çeviren: Güniz Büyüktür, Çitlembik Yayınları, inceleme, 323 sayfa

1991 yılında Alplerde, Buz Adam Ötzi keşfedilmişti. Oxford Üniversitesi’nden Bryan Sykes ise, Ötzi’nin şu anda İngiltere’nin güneyinde yaşamakta olan kızıl saçlı Marie’yle akraba olduğunu ıspatlamıştı. Sykes’in bu keşfi ve bu kitapta sunulan bilimsel macera, insanların genetik atalarının nerede ve nasıl yaşadıklarını bilebilme imkânını da beraberinde getirmişti. Sykes bu keşfini, Avrupa’nın dört bir yanından topladığı örneklerde, yalnızca anneden çocuğa aktarılan ve nesiller boyunca değişmeden kalabilen mitokondriyal DNA adlı geni araştırarak yaptı. Bu araştırma sonucunda, bu genin toplam yedi gruba dahil olduğunu saptayan Sykes, yerli Avrupalıların hepsinin, şu anda nerede yaşıyor olurlarsa olsunlar, toplam yedi kadının soyundan geldiklerini buldu. Sykes’ın kitabı, söz konusu yedi kadının izini yakalamak için ortaya koyduğu bilimsel çalışmaları okuyucuya sunuyor.

Kenan Mortan ve Önder Küçükerman – Çarşı, Pazar, Ticaret ve Kapalıçarşı (2010)

  • ÇARŞI, PAZAR, TİCARET VE KAPALIÇARŞI, Kenan Mortan ve Önder Küçükerman, İş Kültür Yayınları, tarih, 382 sayfa

‘Çarşı, Pazar, Ticaret ve Kapalıçarşı’, ilk olarak ‘Kapalıçarşı’ adıyla 2007’de yayımlanmıştı. Kenan Mortan ve Önder Küçükerman’ın tümüyle yenilediği ve bazı bölümler ekledikleri kitap, bedestenin bir kapalıçarşı içindeki işlevini irdeleyerek başlıyor. Yazarlar devamında, İstanbul çarşıları konusunu ele alarak, çok sayıda çarşı, han, arasta ve pasajda geleneksel ticaretin nasıl gerçekleştiğini ortaya koyuyor. Asur ticaret kolonilerinin Anadolu’da kurduğu karumlar kolonisine değin uzanan çalışma, ilk çarşılardan günümüze kadar çarşı kültürünün geçirdiği dönüşümleri kapsamlı bir bakışla değerlendirmesiyle, önemli bir boşluğu dolduruyor.

Mohammed-Reza Djalili ve Thierry Kellner – İran’ın Son İki Yüzyıllık Tarihi (2010)

  • İRAN’IN SON İKİ YÜZYILLIK TARİHİ, Mohammed-Reza Djalili ve Thierry Kellner, çeviren: Reşat Uzmen, Bilge Kültür Sanat Yayınları, tarih, 183 sayfa

Birkaç bin yılı devirmiş, sayısız kopmalar ve derin değişimlerle belirgin İran’ın tarihi, son derece hareketli. İşte Mohammed-Reza Djalili ve Thierry Kellner elimizdeki siyasî tarih çalışmalarında, Doğu’nun simge ülkelerinden İran’ın 1796-2010 zaman aralığına odaklanıyor. İran’ın Kaçar yüzyılıyla başlayan altı bölümlük çalışma, devamında, ülkenin 20. yüzyılını; Rıza Şah’la beraber modern İran’ın ortaya çıkmasını; gel-gitlerle dolu Muhammed Rıza Şah dönemini; İslam cumhuriyetinin kuruluşunu; Humeyni’li yılları ve nihayet, Humeyni sonrası dönemi ele alıyor. Djalili ve Kellner’in çalışması, halen gündemde olan çelişkilerle dolu bu komşumuzun tarihine nitelikli bir giriş yapıyor. Kitap bunun yanı sıra, içine kapanık bir kültüre sahip İran’ın, bize benzeyen ve bizden ayrılan yönleri konusunda da önemli ipuçları sunuyor.

Thomas W. Laqueur – Tek Kişilik Seks (2007)

  • TEK KİŞİLİK SEKS, Thomas W. Laqueur, çeviren: Sermet Yalçın, Literatür Yayıncılık, tarih, 587 sayfa

Thomas W. Laqueur, ‘Tek Kişilik Seks’te, mastürbasyonun kültürel tarihinin izini sürüyor. Mastürbasyon on sekizinci yüzyıla kadar üzerinde fazlaca durulmayan bir konuyken, 1712 yılında, Londra’nın arka sokaklarından birinde yayımlanan ‘Onania’ adlı bir kitapçıkla tıbbi, soyal ve psikolojik bir sorun haline gelerek gündeme oturdu. Daha sonra, çok farklı toplumsal, kültürel ve politik nedenler mastürbasyona farklı anlamlar da yükledi. Çünkü 1900’lü yıllara gelindiğinde, tüm özgürlük talepleriyle beraber, cinsel özgürlük talepleri de artmaya başladı. İşte mastürbasyon da bu tarz bir cinsel özgürlük talebi içinde kendine yer buldu. Fakat bu, mastürbasyonun tabu olarak kalmasına engel olamadı. Laqueuer, mastürbasyon konusunu, Kitabı Mukaddes’ten başlayarak Aristoteles’e, Rousseau’ya, Freud’a ve internet çağına kadar uzanan geniş bir yelpazede inceliyor.

Eutropius – Roma Tarihinin Özeti (2007)

  • ROMA TARİHİNİN ÖZETİ, Eutropius, çeviren: Çiğdem Menzilcioğlu, Kabalcı Yayınları, tarih, 301 sayfa

Eutropius’un İ.S. 369 yılında imparator Valens’in isteği üzerine kaleme aldığı ‘Roma Tarihinin Özeti’, Roma’nın kuruluşundan, İ.S. 364 yılında İmparator Iovianus’un ölümüne kadar, Roma tarihinde geçen önemli olayları anlatıyor ve imparator Valens’in başlatmayı düşündüğü Pers seferinin propagandasını amaçlıyordu. Bu, eserde açıkça fark ediliyor. Çünkü Perslerle tarihte yapılmış savaşlar, kitabın neredeyse yarısını kapsar. Görüldüğü gibi, kitap, küçük bir kent devletinden bir dünya imparatorluğu haline gelen Roma İmparatorluğu’nun büyüklüğü ve gücüne övgü niteliğinde. Kitabın girişinde, yazara ve dönemine dair açıklayıcı bir yazının bulunduğunu da belirtelim.

Niyazi Ahmet Banoğlu – Tarihi ve Efsaneleriyle İstanbul Semtleri (2007)

  • TARİHİ VE EFSANELERİYLE İSTANBUL SEMTLERİ, Niyazi Ahmet Banoğlu, Selis Kitaplar, tarih, 450 sayfa

“Doğu efsaneler diyarıdır” denir. Bu cümle, bir yanı Doğulu olan İstanbul için de neden geçerli olmasın. İstanbul’un çok eski bir tarihi var. Bu tarihten günümüze kadar gelen şehrin, efsanelerinin olmaması da mümkün değil. İşte, Niyazi Ahmet Banoğlu’nun, İstanbul şehir kültürüne dair önemli bir kaynak olan bu kitabı, yazarın 1935 yılında ‘Kurun’ gazetesinde yayımlanan yazılarının derlenmesiyle oluşturuldu. Kitapta, İstanbul’un Kadıköy, Üsküdar, Beykoz, Sarıyer, Beşiktaş, Beyoğlu, Kağıthane, Eyüp, Fatih ve Eminönü gibi ilk semtlerinin tarihi yer alıyor. Fakat Banoğlu, bu tarihi, her semtin kendi söylenceleri, kültürü ve efsaneleri çerçevesinden anlatıyor.

İskender Özsoy – Mübadelenin Öksüz Çocukları (2007)

  • MÜBADELENİN ÖKSÜZ ÇOCUKLARI, İskender Özsoy, Bağlam Yayınları, tarih, 334 sayfa

Türkiye ve Yunanistan arasında yaşanan Mübadele trajedisi, çok sayıda esere konu oldu. İskender Özsoy’un daha önce yayımlanan ‘İki Vatan Yorgunları / Mübadele Acısını Yaşayanlar Anlatıyor’ isimli çalışması, bu trajediyi dile getiren önemli bir ilk kitaptı. Uzun zamandır gazetecilik yapan Özsoy’un ‘Mübadelenin Öksüz Çocukları’ ise mübadeleye konusuna kaldığı yerden devam ediyor ve 61’i birinci kuşak toplam 72 mübadilin tanıklıklarına yer veriyor. Yaşadıkları topraklardan kopan bu insanlar, tam da yazarın deyimiyle, “parçalanmış zamanları gösteren hayatlar”dı. Kitapta yer alan isimler, bu kopuş sonrasında yaşadıkları telafisi pek mümkün olmayan acılarını dile getiriyor.