Kolektif – Nietzsche ve Dil (2017)

Toplum ile dil arasındaki ilişki, her zaman toplumun lehine midir?

Başka bir şekilde soracak olursak, insani yaratının en üst araçlarından biri olan dil, hakikati tam anlamıyla ifade edebilir mi, yoksa tam aksine gerçeği çarpıtır mı?

Peki, dil ile iktidarın inşası ve toplumsal organizasyon arasında nasıl bir ilişki var?

Bu sorular için doyurucu yanıtlar sunan, Abdullah Onur Aktaş’ın uzun soluklu çalışmalarının meyvesi olan elimizdeki kitap, Nietzsche’nin iki makalesi üzerinden onun dil hakkındaki düşüncelerini serimleyen yazılardan oluşuyor.

Bu kitabı özgün kılan hususların başında ise, Nietzsche’nin şu ana kadar Türkçeye hiç çevrilmemiş bir makalesini barındırması.

Kitapta yer alan yazılar, düşünürün makalelerindeki yaklaşımından yola çıkarak dil ve hakikat ilişkisini, dilin gerçekliği algılayışı ve ifade edişindeki sorunları yorumluyor.

Kitap, hem Nietzsche düşüncesine hem de dil tartışmalarına sağlam bir katkı.

  • Künye: Kolektif – Nietzsche ve Dil, hazırlayan: Abdullah Onur Aktaş, çeviren: İdil Yavuz Aktaş, Necdet Yıldız ve Serkan Özçiftci, Boğaziçi Üniversitesi Yayınları, felsefe, 174 sayfa

Friedrich Nietzsche – Seçilmiş Düşünceler (2008)

  • SEÇİLMİŞ DÜŞÜNCELER, Friedrich Nietzsche, çeviren: Sâmih Tiryakioğlu, Assos Yayınları, felsefe, 144 sayfa

Aforizma yazı tarzı, bilindiği gibi Nietzsche’nin en usta olduğu alanlarda biriydi. ‘Seçilmiş Düşünceler’ ise Nietzsche’nin muhtelif eserlerinden derlenmiş aforizmaları, özdeyişleri barındırmasıyla önemli. Kitaptan bir tadımlık: “Modern çağın en genel belirtisi: İnsan kendi gözünde saygınlığını inanılmaz derecede kaybetmiştir. Yaşamın uzun süre merkezi ve acıklı kahramanı olmuştur. Sonra, yaşamda hiç değilse kesin olana, bir değer taşıyana olan yakınlığını kanıtlamaya çalışarak -ahlâk kurallarının ana kurallar olduğuna inanıp insan saygınlığını ayakta tutmak isteyen bütün metafizikçiler gibi- Tanrı’yı elden kaçıran kimse, bu yüzden ahlâka olan inancına daha çok sarılır.”

 

Jacques Derrida – Nietzschelerin Şöleni (2008)

Jacques Derrida’nın ‘Nietzschelerin Şöleni’, düşünürün Friedrich Nietzsche felsefesi üzerine kaleme aldığı üç yazı ile Richard Beardsworth’un Derrida’yla, Nietzsche üzerine yaptığı bir söyleşiden oluşuyor.

Nietzsche üzerine başlattığı ve hâlâ ses getiren tartışmalarıyla bilinen Derrida’nın bu yazıları, ‘Otobiyografiler: Nietzsche’nin Öğretimi ve Özel İsim Politikası’, ‘İmzaları Yorumlamak (Nietzsche/Heidegger): İki Soru’, ‘Mahmuzlar: Nietzsche’nin Üslupları’ ve ‘Nietzsche ve Makina’ başlıklarını taşıyor.

Çalışmada, kitabı derleyen ve çeviren Ali Utku ve Mukadder Erkan’ın kaleme aldıkları, Derrida’nın bu söyleşi ve yazılarını irdeleyen bir yazı da yer alıyor.

  • Künye: Jacques Derrida – Nietzschelerin Şöleni, derleyen ve çeviren: Ali Utku ve Mukadder Erkan, Otonom Yayıncılık, felsefe, 250 sayfa

Christian J. Emden – Modern Siyasal Düşünce ve Friedrich Nietzsche (2013)

  • MODERN SİYASAL DÜŞÜNCE VE FRIEDRICH NIETZSCHE, Christian J. Emden, çeviren: Gamze Varım, İş Kültür Yayınları, siyaset, 401 sayfa

 MODERN SIYASAL

Christian J. Emden, bu nitelikli siyasi düşünce tarihi çalışmasında, ünlü Alman filozof Friedrich Nietzsche’nin eserlerindeki tarih ve siyaset bağlantısını ve bunun günümüz siyasetinin sorunlarına ne gibi yanıtlar verdiğini tartışıyor. Bununla, tarihsel düşüncenin ve filozofun “tarihsel felsefe yapma” fikrinin modern siyasi kültür anlayışında nasıl bir rol oynadığını ortaya koymayı amaçlayan çalışma, Nietzsche’nin 19. yüzyılın tarihsel ve siyasi çıkmazlarına ve genel olarak modern siyasi kültüre yönelik eleştirilerinin, bugün karşı karşıya olunan siyasalın belirsiz temelleri sorununa nasıl karşılık verebileceğini irdeliyor.

Allan Megill – Aşırılığın Peygamberleri (2012)

Yeni bir baskıyla yayınlanan ‘Aşırığılın Peygamberleri’nde, Batı tarihinde aşkın ve zorlayıcı kültürel vizyonlar ortaya koymuş dört ünlü düşünürün; Friedrich Nietzsche, Martin Heidegger, Michel Foucault ve Jacques Derrida’nın fikirleri yorumlanıyor.

Tarih profesörü olarak çalışmalarını sürdüren verimli akademisyenlerden Allan Megill’in, bu düşünürlerin üretimlerini yorumlarken kapsamlı bir modernizm ve postmodernizm tartışması ortaya koyması, kitabı nitelikli kılan en önemli husus.

Dört düşünüre toplu halde bakıldığında, hepsinin estetik ya da “estetist” bir duyarlılığa sahip olmalarıyla dikkat çektiğini söyleyen Megill, düşünürlerin metinlerindeki bu estetik odaklı unsurların peşine düşerken, dört ünlü düşünürü, modern ve postmodern Batı düşüncesinin yaşadığı krizler bağlamında tartışıyor.

  • Künye: Allan Megill – Aşırılığın Peygamberleri, çeviren: Tuncay Birkan, Say Yayınları, felsefe, 584 sayfa, 2012

Friedrich Nietzsche – Seçilmiş Mektuplar (2012)

  • SEÇİLMİŞ MEKTUPLAR, Friedrich Nietzsche, editör: Christopher Middleton, çeviren: Ayşe Yazgan, Say Yayınları, mektup, 456 sayfa

 

Elimizdeki çalışma, Batı uygarlığının temel felsefi sorunlarını köktenci bir kuşkuyla ele almış ve düşün dünyasına büyük etkide bulunmuş Friedrich Nietzsche’nin seçilmiş mektuplarına yer veriyor. 1861’de Nietzsche’nin öğrencilik yıllarından başlayıp 1889’da sona eren ve düşünürün annesi Franziska ve kardeşi Elizabeth ile oyun yazarı August Strindberg, düşünür Hippolyte Taine, besteciler Richard Wagner ve Johann Heinrich Köselitz ile Lou Salomé’a gönderdiği bu mektuplar, onun düşüncelerini yönlendiren psikolojik güdülerin neler olduğunu, yaşadığı fırtınaları ve insanlara dair gözlemlerini aydınlatmasıyla önemli.

Friedrich Nietzsche – Ahlakın Soykütüğü (2011)

  • AHLAKIN SOYKÜTÜĞÜ, Friedrich Nietzsche, çeviren: Zeynep Alangoya, Kabalcı Yayınları, felsefe, 172 sayfa

 

Friedrich Nietzsche, bir polemik kitabı olarak tasarladığı ‘Ahlakın Soykütüğü’yle, Paul Rée’nin ‘The Origin of The Moral Sensation’ adlı kitabında dile getirdiği ahlakın kökeniyle ilgili tezlerine yanıt veriyor. Düşünür, ahlak felsefesinin önemli kaynaklarından biri olan üç bölümlük kitabında, “iyi”, “iyi olmayan”, “kötü”, “efendi ve köle ahlakı” ve “adalet” gibi kavramları, bu kavramların kökenlerini de sorgulayarak tartışıyor. Buradaki denemeleriyle Nietzsche, kültürün ve ahlakın ebedi gerçeklikler olmaktan çok, insan yapısı kavramlar olduğunu ortaya koyarak, kendisinden sonra da sürecek bir tartışmaya önemli bir katkı sunmuştu.

Jacques Derrida – Nietzschelerin Şöleni (2011)

  • NIETZSCHELERİN ŞÖLENİ, Jacques Derrida, derleyen ve çeviren: Ali Utku ve Mukadder Erkan, Otonom Yayınları, felsefe, 250 sayfa

 

‘Nietzschelerin Şöleni’, ünlü Fransız düşünür Jacques Derrida’nın Friedrich Nietzsche okumalarından oluşuyor. Kitapta, Derrida ve Richard Beardsworth arasında gerçekleşen Nietzsche konulu bir söyleşi de yer alıyor. Derrida, dört bölümden oluşan kitabında, bir yandan Nietzsche sorununa özgün yorumlar getirirken, diğer yandan Nietzsche’nin felsefesinde kendi söylemine bir zemin aralıyor diyebiliriz. Nietzsche’nin ismi, imzası ve metni üzerinden genel yorum politikası; devletin özel ideolojik aygıtı olarak öğretim kurumları ve üniversite; demokrasi sorunu; adaletin mümkün olup olmadığı ve Yeni Mesihçilik, kitapta ele alınan konulardan birkaçı.

Milad Doueihi – Yeryüzü Cenneti (2011)

  • YERYÜZÜ CENNETİ, Milad Doueihi, çeviren: Adnan Kahiloğulları, Dost Kitabevi, kültür, 174 sayfa

Dinler tarihçisi Milad Doueihi ‘Yeryüzü Cenneti’nde, bir dizi tarihsel, eleştirel, edebi ve felsefi metin çerçevesinde, cennet kavramının nasıl oluştuğunu ve hangi değişikliklere uğradığını inceliyor. Ütopyadan törebilime uzanan geniş bir düşünsel perspektiften konuyu izleyen Doueihi, temelde iki seçenek üzerinden ilerliyor. Bunlardan biri, Augustinus’un yapıtlarında belirtilen ve modern metinlerde yeniden ele alınan Adem’le ilgili sorunlar. Yazarın dikkat çeken uğrak yerlerinden biri de, Nietzsche felsefesinde cennet kavramının kendine nasıl yer bulduğu. Bilindiği gibi düşsel bir coğrafyaya, yani cennete duyulan hayranlık, Nietzsche eserlerinde sıklıkla karşımıza çıkar. Nietzsche’nin eserlerini bu bağlamda inceleyen Doueihi, buradan yola çıkarak felsefenin cennet kavramıyla kurduğu ilişkiyi ayrıntılandırıyor.

Louis William Francis – Sanatçılar ve Düşünürler (2011)

Şu ana kadar sanat ve felsefe temalı muhtelif çalışmalara imza atmış olan Louis William Francis ‘Sanatçılar ve Düşünürler’ adlı kitabında, filozof ve sanatçıların sanat hakkındaki düşüncelerini, çalışma yöntemlerini ve onların eserlerindeki önemli düşünsel ve sanatsal motifleri açığa çıkarmayı amaçlıyor.

Francis bu bağlamda, Maeterlinck, Wagner, Rodin, Hegel, Tolstoy ve Nietzsche’yi ele alıyor. Yazar, bu altı ismin sanatla ne tür bağlar geliştirdiğini irdelerken, aynı zamanda bir meseleye ve böylelikle bir felsefeye sahip olmanın, tümünün ortak yönü olduğunu gözler önüne seriyor.

“Sanatçı aslında bir düşünür, düşünür de bir sanatçı mıdır?” sorusunun yanıtını arayan Francis’in burada ilgilendiği asıl konu, sanat ile felsefe arasındaki etkileşim ile sanatçıdaki düşünürün ve düşünürdeki sanatçının izini sürmek.

  • Künye: Louis William Francis – Sanatçılar ve Düşünürler, çeviren: Orhan Düz, Kapı Yayınları, felsefe, 181 sayfa