Deniz Soysal – İdeler ve Tanrı (2020)

On sekizinci yüzyıldan, düşünme ufkumuzu geliştiren dört filozofun fikirleri üzerine çok güzel bir çalışma.

Daha önce Leibniz, Descartes ve Spinoza bağlamında on yedinci yüzyıl düşüncesini ele aldığı bir kitabı bulunan Deniz Soysal, şimdi de on sekizinci yüzyıl düşüncesini, dönemin belirleyici iki teması olan İdeler ve Tanrı temaları bağlamında ve Locke, Berkeley, Hume ve Kant’ın yaklaşımlarını merkeze alarak açıklıyor.

Bugünün felsefesini daha iyi anlamak isteyenler, on yedinci ve on sekizinci yüzyıl felsefesini temel noktalarıyla ve iyi anlayarak bu konuda sağlam bir alt yapı edinebilir.

Soysal da, her biri birer ekol olan bu düşünürlerin fikirlerini nitelikli bir şekilde özetleyerek hem felsefe öğrencileri, hem de alana yeni başlayan okurlar için sağlam bir giriş çalışmasına imza atmış.

Kitapta, söz konusu düşünürlerin fikirlerinden hareketle “İnsan zihni nasıl ve neyi bilebilir?”, “Töz nedir?”, “Nedensellik sorunu nedir?” ve “Transendental felsefe ne anlama gelir?” gibi büyük felsefi sorular yanıtlanıyor.

  • Künye: Deniz Soysal – İdeler ve Tanrı, Say Yayınları, felsefe, 248 sayfa, 2020

Kolektif – Özgürlüğün İdeolojisi (2016)

Liberal özgürlükler denince ilk okunması gereken temel metinleri bir araya getiren bir derleme.

John Locke, Adam Smith, John Stuart Mill, Isaiah Berlin, Raymond Aron, Hannah Arendt, John Rawls, Robert Nozick ve Friedrich Hayek gibi isimlerin fikirlerini daha yakından öğrenmek ve onların özgürlük konusundaki yazılarını görmek isteyenlere.

  • Künye: Kolektif – Özgürlüğün İdeolojisi, editör: Doğan Gürpınar, Liber Plus Yayınları

Robert Bernasconi – Irk Kavramını Kim İcat Etti? (2020)

Irk sorusu felsefe tarihinde kendine nasıl yer buldu?

Robert Bernasconi’nin yeni baskısıyla raflardaki yerini alan bu kitabı, uzun bir süre görmezden gelindi, bunun asıl sebebi ise,  Kant, Hegel, Herder gibi filozofların felsefelerindeki ırkçı fikirleri veya örneğin John Locke gibi bir düşünürün köle ticaretine müdahil olduğunu ve felsefesinde bunu hiçbir şekilde sorun olarak görmediğini gözler önüne seriyor.

Kitapta, Hegel’in ırkçı fikirlere sahip olması, kendisinin Afrika’yla ilgili görüşleri bağlamında ele alınıyor.

Bernasconi, Hegel’in Afrika’yı nasıl gördüğünü, kullandığı seyahatnamelerde anlatılan tecrübeleri nasıl Afrikalıların aleyhine çarpıtıp abartarak, onları dünya kültürünün tarihsel gelişimine hiçbir olumlu katkıda bulunmamış halklar konumunda bıraktığını anlatıyor.

Bernasconi, kitaba adını veren makalesinde ise, uzun yıllar ırkçılığı beslemiş, ırkın bilimsel bir gerçeklik olduğu savının ortaya çıkma sürecini irdeliyor ve bu süreci bizzat Kant’ın başlattığını savunuyor.

Felsefenin “Batı uygarlığı”nın temel çelişkilerini sergilediği bir alan olduğunu söyleyen Bernasconi’nin çalışması, tarihin önde gelen Batılı düşünürlerinde ırk fikrinin izlerini takip ederek ırkçılık ve köleciliği sömürgecilik pratikleriyle ilişkilendiren ve böylece felsefenin masumiyetini de sorgulayan çığır açıcı bir çalışma.

  • Künye: Robert Bernasconi – Irk Kavramını Kim İcat Etti?: Felsefi Düşüncede Irk ve Irkçılık, çeviren: Zeynep Direk, İsmail Esiner, Tendü Meriç ve Nazlı Ökten, Metis Yayınları, felsefe, 192 sayfa, 2020

R. S. Woodhouse – Ampirist Filozoflar (2019)

Ampirist filozoflar Bacon, Hobbes, Gassendi, Locke, Berkeley ve Hume’un bilgi felsefesine dair görüşleri hakkında çok önemli bir eser.

Kitabın yazarı R. S. Woodhouse, “İnsan bilgisinin ve idelerinin kaynağı nedir?”, “Farklı yollarla elde edilen farklı bilgi türleri var mı?” ve “Bilimin yapısı nasıldır?” gibi sorulara, modern düşüncenin bu kurucu isimlerinin eserlerinde ne gibi yanıtlar bulabileceğimizi tartışıyor.

Woodhouse bunu yaparken, aynı zamanda bu düşünürlerin ahlak ve siyaset felsefeleri üzerine düşünmeyi de ihmal etmiyor.

Kitaptan birkaç alıntı:

“Bilgi, sistematik olarak geliştirilmiş olsun ya da olmasın, duyu-algısı ile başlamaktadır, bu yüzden de duyu-algısının gerçekte ne olduğunu anlamadan fazla bir şey bildiğimiz gibi bir kendini beğenmişliğe kapılmamamız gerekir.”

“İnsan aklını başına alarak ve alçakgönüllülükle tanrısal ve insani şeyler arasında, duyunun ve inancın sağladıkları arasında bir ayrıma gitmelidir; aksi takdirde varacağı nokta ya sapkın bir din ya da hayal ürünü bir felsefe olur.”

“Doğayı araştırmanın dinsizlik olduğu görüşü on yedinci yüzyılda yüzleşilmesi gereken pek çok şeyden biri olmuştur.”

“Ahlakiliği Kutsal Kitap’tan almamız, sadece ona ve otoritesine güvenmemiz ve ahlaki bilgi hakkındaki tüm düşüncelerimizden vazgeçmemiz anlamına gelmez.”

  • Künye: R. S. Woodhouse – Ampirist Filozoflar, çeviren: Gökhan Murteza, Pinhan Yayıncılık, felsefe, 208 sayfa, 2019

Ellen Meiksins Wood ve Neal Wood – İsyan Borusu (2008)

İki yazarlı ‘İsyan Borusu’, kapitalizmin yükselişe geçtiği on altıncı ve on yedinci yüzyıl Avrupa’sına uzanıyor.

Bu yüzyılların, kültür ve dindeki devrimci gelişmeler kadar, kapitalizmin ve modern ulus-devletin yükselişine, siyasal teorinin gelişimine, giderek artan biçimde uluslararası hale gelen bir ekonominin oluşumuna ve modern sömürgeciliğin başlangıcına tanıklık ettiğini söyleyen yazarlar, söz konusu dönemin düşünürlerinin izini sürerek, günümüz dünyasını anlayabilmek adına, o yüzyıllardan ne öğrenilebileceğini araştırıyor.

Thomas More, Thomas Smith, John Ponet, Richard Hooker, Thomas Hobbes ve John Locke, kitapta, fikirleri değerlendirilen düşünürlerden birkaçı.

  • Künye: Ellen Meiksins Wood ve Neal Wood – İsyan Borusu, çeviren: Fahri Bakırcı, Epos Yayınları, siyaset, 211 sayfa

Habib Şener – John Locke ve David Hume (2014)

Aydınlanma döneminin başlangıcında ve sonunda yer almış iki düşünürün din hakkındaki görüşlerinin analizi.

Habib Şener, Locke ve Hume’un Tanrı, ahlak, ruh, mucize ve hoşgörü konularındaki fikirlerini araştırıp karşılaştırmakla yetinmiyor, Aydınlanma felsefesinin özgünlüğünü ve iki düşünürün Aydınlanma’ya etkilerini de irdeliyor.

  • Künye: Habib Şener – John Locke ve David Hume, Ötüken Yayınları

İlkay Sunar – Düşün ve Toplum (2008)

Felsefe profesörü İlkay Sunar’ın ‘Düşün ve Toplum’ isimli bu çalışmasının ilk baskısı 1979 yılında yapılmıştı.

Aradan geçen yaklaşık otuz yıllık süre içerisinde kitabın kendi alanında önemli bir eser niteliği kazanması insan, toplum ve doğa ilişkileri üzerine geliştirilen görüşleri yetkin bir şekilde irdelemesinde saklı.

Başta Platon olmak üzere Thomas Hobbes, David Hume, John Locke, Karl Marx, Ludwig Wittgenstein, Karl Popper, György Lukacs, Louis Althusser ve Jürgen Habermas’a kadar uzanan düşünürleri ile ve bu düşünürlerin temsil ettiği natüralist ve sembolik toplum modellerini değerlendiren eser, ele aldığı konuyu derli toplu bir şekilde ve anlaşılabilir bir dille okuyucuya aktarıyor.

  • Künye: İlkay Sunar – Düşün ve Toplum, Doruk Yayınları, felsefe, 227 sayfa

Roger Woolhouse – John Locke (2012)

 

  • JOHN LOCKE, Roger Woolhouse, çeviren: Akın Terzi, İş Kültür Yayınları, biyografi, 590 sayfa

Roger Woolhouse elimizdeki kitabında, 1632-1704 yılları arasında yaşamış, klasik liberalizmin ve temsili demokrasinin kurucularından John Locke’un kapsamlı bir biyografisini kaleme getiriyor. Kitapta, Locke’un çocukluk, eğitim ve yetişkinlik dönemlerine dair ayrıntılar kadar, düşünürün kişiliği, siyasî ve felsefi düşüncelerindeki belli başlı duraklar, aldığı tıp eğitimi ve uzun zaman sürdürdüğü siyaset adamlığı gibi konular da yer alıyor. Woolhouse’un, çok sayıda arşiv malzemesi, Locke’un yazdığı mektuplar ile onun kişisel notlarından yararlanarak hazırladığı kitabı, Cambridge’in meşhur biyografi dizisinden çıkmıştı.