Simon Critchley – İmansızların İmanı (2013)

Simon Critchley ‘İmansızların İmanı’nda, siyaset ile dinin tehlikeli biçimde iç içe geçtiği dört tarihsel ve felsefi soruşturma sunuyor.

Yazar kitabına, modern çağda siyaset ile din arasındaki ilişkiye içeriden bakmaya örnek teşkil etmesi açısından Rousseau’yu tartışarak başlıyor, devamında da siyasi inancın kurgularını irdeliyor.

Kitap bu bağlamda, günümüzde siyasi teolojiye ilgi gösterilmesinin nedenlerini, iman ve sapkınlık meselesi konularına odaklanıyor.

Yazar ayrıca, Slavoj Žižek’le tartışmasından yola çıkarak Walter Benjamin ve Emanuel Levinas gibi düşünürlerin fikirleri ekseninde şiddet sorununu ve şiddetsizliğin sınırlarını da irdeliyor.

  • Künye: Simon Critchley – İmansızarın İmanı, çeviren: Erkan Ünal, Metis Yayınları, din felsefesi, 273 sayfa

Kolektif – Eleştirel Bakış (2013)

ELESTIREL

‘Eleştirel Bakış’, Radical Philosophy dergisinde yayınlanmış söyleşilere yer veriyor.

Kitapta, Cornelius Castoriadis, Judith Butler, Edward Said, Gayatri Chakravorty Spivak ve Slavoj Žižek gibi, kuramsal tartışmalara önemli katkılarda bulunmuş, alanında tanınan isimler yer alıyor.

Bir amacı da, yazarların kuramsal ve siyasi görüşlerini daha anlaşılabilir kılmak olan söyleşiler, Marksizm, feminizm, post-kolonyal teori, edebiyat teorisi, eleştirel teori, radikal siyaset, queer teorisi ve psikanaliz hakkındaki güncel tartışmaları bir araya getiriyor, böylece günümüz radikal kuramının uluslararası sahnesinden bir kare sunuyor.

  • Künye: Kolektif – Eleştirel Bakış, Peter Osborne, çeviren: Elçin Gen, İletişim Yayınları, söyleşi, 264 sayfa

Roland Boer – Cennetin Eleştirisi (2013)

Roland Boer, tartışma yaratacak çalışması ‘Cennetin Eleştirisi’nde, 20. ve 21. yüzyılların sekiz önemli Marksist düşünürünün çalışmaları yoluyla Marksizm ve teoloji ilişkisini eleştirel bir bakışla sorguluyor.

Ernst Bloch, Walter Benjamin, Louis Althusser, Henri Lefebvre, Antonio Gramsci, Terry Eagleton, Slavoj Žižek ve Theodor Adorno’nun teolojinin cazibesine kapıldıklarını ve bunlardan büyük bir kısmının da Hıristiyanlıkla ve kiliseyle kişisel bağlantıları olduğunu belirten Boer, bu isimlerin düşünceleri üzerinde teolojinin ne gibi etkileri olduğunu, ayrıca onların düşüncelerinin teoloji ışığında nasıl yeniden değerlendirilebileceğini irdeliyor.

  • Künye: Roland Boer – Cennetin Eleştirisi: Marksizm ve Teoloji, çeviren: Melih Pekdemir, Ayrıntı Yayınları, inceleme, 560 sayfa, 2013

Kolektif – Komünizm Fikri (2012)

2010 Berlin Konferansı’na sunulan makalelerden oluşan ‘Komünizm Fikri’, komünist eylem ve pratiğinde gerçleştirilmesi gereken reformlardan küresel kapitalizme karşı mücadele etmek isteyenler açısından komünizmin bugün ne anlama gelebileceğine kadar pek çok konu tartışılıyor.

Konunun felsefi, siyasi, sosyolojik çerçevelerden analiz edildiği kitapta, komünizm kelimesinin anlam ve kullanımları, reel hareket olarak komünizm, bir komünist örgütlenme pratiği olarak Polonya’daki Solidarnosc girişimi, komünizm fikrinde topluluk ve eşitlik ayrımlarından hangisinin öncelikli olacağı ve komünizminin geçmişten nasıl dersler çıkarabileceği tartışılıyor.

Kitap, Alain Badiou, Glyn Daly, Saroj Giri, Kuba Majmurek, Kuba Mikurda, Janek Sowa, Gernot Kamecke, Henning Teschke, Janne Kurki, Artemi Magun, Antonio Negri, Frank Ruda, Jan Völker, Bülent Somay, G. M. Tamás, Cécile Winter ve Slavoj Žižek’in katkılarıyla ortaya çıkmış.

  • Künye: Kolektif – Komünizm Fikri, hazırlayan: Alain Badiou ve Slavoj Žižek, çeviren: Okan Doğan, Savaş Kılıç ve Haluk Barışcan, Metis Yayınları, siyaset, 277 sayfa

Slavoj Žižek – Olumsuzla Oyalanma (2011)

  • OLUMSUZLA OYALANMA, Slavoj Žižek, çeviren: Hakan Gür, İmge Yayınları, felsefe, 437 sayfa

 

Radikal solun ünlü düşünürlerinden Slavoj Žižek, ‘Olumsuz Oyalanma’ isimli bu kitabında, günümüzdeki milliyetçilik ve etnik çatışmaların yarattığı sorunları felsefeye, özellikle de Alman idealizmine geri dönerek çözmeye koyuluyor. Bunun için, ilk başta Kant ve Hegel üzerinden bir ideoloji kritiğini ortaya koyan Žižek, söz konusu ideoloji kritiğini, bugünün toplumunun dinamiğini ortaya dökecek bir yöntem olarak tasarlıyor. Postmodern düşünürlerin aksine, Kant ve Hegel’i sahiplenerek onların görüşleri ekseninde günümüz felsefe ve siyasetini yorumlamaya koyulan Žižek, görüşlerini opera ve kara film de dahil, pekçok ilginç örnekle besliyor.