
Filozof Jacques Rancière ile yayıncı ve aktivist Eric Hazan arasında demokrasi ve demokrasinin geleceği üzerine ufuk açıcı bir tartışma.
Kısa, fakat oldukça yoğun bu kitap, verili demokrasiyi, onun temsiliyet kabiliyetini ve demokrasiyi yozlaştıran ve içini boşaltan bir olgu olarak popülizmi tartışıyor ve bütün bu tartışmayı da sınıf mücadelesi ve tahakküm gibi kavramlara dönük derin bir sorgulama bağlamında yürütüyorlar.
Rancière ve Hazan bunun yanı sıra, devlet ve şirketlerin tahakküm ve dayatmalarına karşı son on yıl içinde dünya çapında ortaya çıkmış halk hareketlerini de masaya yatırıyor.
İkili, bu isyanların başarılı veya başarısız olduğu yönleri irdelerken, bunların geleceğin muhalefeti açısından ne gibi potansiyel imkânlar barındırdıklarını da tartışıyor.
Demokrasinin güncel sorunları kadar, geleceğin demokrasi deneyiminin neye benzemesi gerektiği üzerine kafa yormak isteyenlerin de muhakkak okumak isteyeceği bir söyleşi.
Kitaptan birkaç alıntı:
“Demokrasi temsilcilerin seçilmesi değil, iktidarı icra etme vasfı olmayanların iktidarıdır.”
“Hâkim kanı, temsili aşağıdan gelen bir hareket olarak sunar: Halk bu tasavvurda kendisine temsilci seçen kolektif bir gövde gibidir. Ama siyasal bir halk önceden var olan bir veri değil, bir sonuçtur.”
“Özgürleşme, zamanın normal düzeni içinde bir başka zaman yaratmanın bir biçimi, duyumsanabilir dünyada ortaklaşa ikamet etmenin başka bir tarzı olmuştur daima.”
“Gelecek için çalışılmaz, şimdi içinde kazıp bir mesafe yaratmak, bir saban izi bırakmak için, başka bir var olma tarzının deneyimini yoğunlaştırmak için çalışılır.”
“Bugün en başta gelen sorun daha ileri gitmeyi denemek değil, hâkim hareketin akıntısına karşı kulaç atmaktır.”
“(Bilim) Eylemin üstüne fazla büyük bir elbise biçer ve kendisini felç eden ayrıntı bolluğu içinde kaybolur.”
- Künye: Jacques Rancière – Nasıl Bir Zamanda Yaşıyoruz?, söyleşi: Eric Hazan, çeviren: Murat Erşen, Metis Yayınları, siyaset, 64 sayfa, 2018