Svetlana Boym – Tırnak İçinde Ölüm (2010)

Svetlana Boym ‘Tırnak İçinde Ölüm’de, Roland Barthes ve Michel Foucault’nun öne sürdüğü ve yankı uyandıran “yazarın ölümü” tezini irdeliyor.

Yazar, bu tezi sorgularken, çokça dillendirilen yazarın ölümünün, aslında Barthes’ın kullandığı anlamıyla, çağdaş bir efsaneden ibaret olduğunu savunuyor.

Rus Biçimciliği, Amerikan Yeni Eleştirisi ve Fransız Post-yapısalcılığına uzanan geniş bir alana odaklanan Boym, şiir-politika ve şiir-toplumsal cinsiyet ilişkisini de irdeliyor.

Yazar ayrıca, şair veya yazarın “metinde” öldüğü yönündeki yaygın efsanenin, yirminci yüzyılın ikinci yarısında edebiyat eleştirisinde neden bu denli rağbet gördüğünü de araştırıyor.

  • Künye: Svetlana Boym – Tırnak İçinde Ölüm: Modern Şairle İlgili Kültürel Mitler, çeviren: Emine Ayhan, Metis Yayınları, eleştiri, 325 sayfa

Kenneth Allan – Çağdaş Sosyal ve Sosyolojik Teori (2020)

Yirmi birinci yüzyılın ilk onyıllarına özgü bir birey tipi, modernitenin başlangıcından bu yana dramatik değişimlere uğradı.

İşte Kenneth Allan’ın bu harika çalışması, bu değişimi merkeze alarak modernitenin serüvenini anlamaya koyulmuş zengin çağdaş sosyal ve sosyolojik teorileri izliyor.

Dört kısımdan oluşan kitabında Allan ilk olarak, modernite dediğimiz dönemin nasıl başladığına odaklanıyor, modern zamanların belirli bir amaçla başladığını ve daha da önemlisi, bu başlangıcın bütün bilme biçimlerinden daha fazla değer atfedilen bir bilme biçimini, bilimi beraberinde getirdiğini gösteriyor.

Yazar ardından, Frankfurt Okulu’nun eleştirel teorisi ile Talcott Parsons’ın teorisinin sosyal düşünce üzerindeki etkisini anlatıyor, ayrıca ırk, toplumsal cinsiyet ve sınıf gibi sosyolojik söylemin ve sosyal hayatın merkezinde yer alan teorilere odaklanıyor.

Daha sonra modern olmaktan çıkmış olma ihtimalimizi, ya da eğer hâlâ modernsek modernite projelerinin sakatlanmış ya da kontrolden çıkmış olabileceği ve ayrıca kültürün yoldan çıkmış olma ihtimalini değerlendiren Allan, kapitalizmle, kitle iletişimiyle, reklamla, sosyal bilimlerle ve cinsiyet hakkında müphem Freudyen fikirlerle hemhal olmuş bir toplumda ırkın, toplumsal cinsiyetin ve cinselliğin nasıl şekillendiğine ve ifade edildiğine odaklanıyor.

Kitapta fikirleri kapsamlı bir şekilde tartışılan isimler ise şöyle: Talcott Parsons, Max Horkheimer, Theodor W. Adorno, Herbert Blumer, Erving Goffman, Harold Garfinkel, George Homans, Peter Blau, Randall Collins, William Julius Wilson, Janet Saltzman Chafetz, Pierre Bourdieu, Michel Foucault, Immanuel Wallerstein, Manuel Castells, Jürgen Habermas, Jeffrey C. Alexander, Anthony Giddens, Patricia Hill Collins, Cornel West, Dorothy E. Smith ve Judith Butler.

  • Künye: Kenneth Allan – Çağdaş Sosyal ve Sosyolojik Teori: Toplumsal Dünyaları Görünür Kılmak, çeviren: Aksu Bora, Simten Coşar, Hakan Ergül, Mete Pamir ve Erkal Ünal, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, sosyoloji, 592 sayfa, 2020

Ali Akay – Felsefe Yazıları (2019)

Felsefe tarih boyunca gelişir ve bu süreçte hem ortaya çıktığı çağın, hem geçmişin hem de geleceğin sorunlarına yanıt verir.

Ali Akay’ın buradaki yazıları da, felsefe ve edebiyat tarihinin önde gelen kimi düşünürlerinin fikirlerinin bugün bizim için neden önemli olduğunu sorguluyor.

Yazar burada Spinoza, Marx, Foucault, Deleuze ve Kafka gibi isimleri yeniden okuyarak bir anlamda bu düşünür ve yazarların yaşadığımız çağın belli başlı sorunlarına ne gibi çözümler sunabileceğini tartışıyor.

Kitapta fenomenoloji ve ontolojiden Foucault ve Karşı-Tarih’e, anlam ontolojisinden Spinoza’nın mantosuna, Marx’ın bugünkü öneminden 19. yüzyılda “Ceza Toplumu” ve Aydınlanma reformlarına, Kafka’nın atletlerinden faşist yaşamdan nasıl uzaklaşabileceğimize pek çok konu ele alınıyor.

  • Künye: Ali Akay – Felsefe Yazıları, Doğu Batı Yayınları, felsefe, 148 sayfa, 2019

Thomas Lemke – Foucault, Yönetimsellik ve Devlet (2015)

Yönetimsellik kavramının Michel Foucault’nun yapıtındaki rolünü ve boyutlarını ayrıntılı bir şekilde irdeleyen, sağlam bir inceleme.

Thomas Lemke, Foucault’nun “iktidarın soykütüğü” kavramını nasıl detaylandırdığını ve “Modern devletin soykütüğü”nün yöntemsel ve kuramsal içerimlerini ele alıyor.

Lemke, biyopolitika alanındaki en önemli yorumculardan biri ve bu kitabı da, Foucault yorumcuları tarafından genellikle göz ardı edilen devlet ve biyoiktidarın ilişkisine yakından bakıyor.

  • Künye: Thomas Lemke – Foucault, Yönetimsellik ve Devlet, çeviren: Utku Özmakas, Pharmakon Yayınevi, siyaset, 96 sayfa, 2015

Michel Foucault – Öznenin Yorumbilgisi (2019)

Michel Foucault’nun 1970-1984 arasında Collège de France’ta verdiği dersler, burada.

Bizde şimdi ikinci baskısına ulaşan bu dersler, Foucault’nun felsefe ve tarih arasında kurduğu dikkat çekici bağlarla özellikle öne çıkıyor diyebiliriz.

Burada,

  • Kendilik kaygısı,
  • Antik Yunan’da paranın tesisi,
  • Neoliberalizmin insan kavrayışı,
  • yüzyıl Fransa şehirciliği,
  • Antik felsefi ve ahlâki yaşam buyruğu olarak kendilik kaygısı,
  • Kendilik kaygısının modernite tarafından kendilik bilgisi lehine devre dışı bırakılmasının nedenleri,
  • Kendiliğin belirlenimsiz doğası ile siyasi getirisi,
  • Çağdaş Batı felsefe tarihçiliğinin yanılsamaları,
  • Psikiyatrik iktidar,
  • Modern devlet aklı,
  • Ve Hıristiyan öznellik biçimleri gibi pek çok önemli konu tartışılıyor.

Kitabın Türkçe çevirisinde, Foucault’un sistemi hakkında aydınlatıcı bir önsözün de yer aldığını ayrıca belirtelim.

  • Künye: Michel Foucault – Öznenin Yorumbilgisi, çeviren: Ferda Keskin, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, felsefe, 522 sayfa, 2019

Kolektif – Çağdaş Fransız Felsefesi (2019)

Çağdaş Fransız felsefesi hakkında iyi bir derleme.

Kitabı benzer türdeki çalışmalardan ayıran en önemli husus, hem konuyu çok daha geniş bir kapsamda irdelemesi hem de aynı zamanda bir felsefe tarihi çalışması olarak tasarlanması.

Kitapta, Paul Janet, Henri Bergson, Gabriel Marcel, Jacques Lacan, Jean-Paul Sartre, Emmanuel Levinas, Albert Camus, Paul Ricoeur, Gilles Deleuze, Michel Foucault, Jacques Derrida, Alain Badiou ve Jacques Rancière üzerine makaleler yer alıyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Ülker Öktem, Ali Osman Gündoğan, Emrah Akdeniz, Faezeh Abedkouhi Akdeniz, Ogün Ürek, Cevriye Demir Güneş, Feyza Şule Güngör, Eren Rızvanoğlu, Kasım Küçükalp, Ufuk Bircan, Banu Alan Sümer, Murat Erşen ve Fatma Erkek.

Kitabı, çağdaş Fransız felsefesinin önde gelen aktörleri üzerine pratik bir çalışma arayanlara tavsiye ediyoruz.

  • Künye: Kolektif – Çağdaş Fransız Felsefesi, editör: Işıl Bayar Bravo, Hamdi Bravo ve Banu Alan, Phoenix Yayınları, felsefe, 392 sayfa, 2019

Alain Badiou – Fransız Felsefesinin Macerası (2015)

Alan Badiou’dan, bugün artık başlı başına bir felsefe okulu olmuş Fransız felsefesinin 1960’lardan günümüze öznel bir dökümünü sunuyor.

Bu dönemin Fransız felsefesinin tefekkür ve bilgeliğin yerine eylemi tercih etmeyi önerdiğini söyleyen Badiou, Sartre’dan Deleuze’a, Lacan’dan Foucault’ya birçok filozofu derinlikli bir okumaya tabi tutuyor.

Badiou, bunu yaparken 1960’lardan 1980’lere, oradan 1990’ların ortalarına uzanıyor ve Avrupa felsefesine yön vermiş bu isimlerin hem felsefi söylemlerini eleştirel bir bakışla analiz ediyor hem de bu isimlerin kendisindeki karşılıkları üzerine yoğun bir şekilde düşünüyor.

Badiou’nun burada tartıştığı düşünürlerin tam listesi:

Jean-Paul Sartre, Paul Ricœur, Georges Canguilhem, Louis Althusser, Jacques Lacan, Michel Foucault, Gilles Deleuze, Jacques Derrida ve Jacques Rancière.

  • Künye: Alain Badiou – Fransız Felsefesinin Macerası:1960’lardan Günümüze, çeviren: P. Burcu Yalım, Metis Yayınları, felsefe, 176 sayfa, 2015

Manuel DeLanda – Yeni Bir Toplum Felsefesi (2018)

Manuel DeLanda ‘Yeni Bir Toplum Felsefesi’nde, toplumsal ontolojiye yeni bir yaklaşım getiriyor.

DeLanda bunu yaparken de, 20. yüzyılın son on yıllarında öbekleşmelere ve kendi tarihsel kimliklerini yaratıp istikrarlı kılan süreçlere ilişkin “öbekleştirme” kuramını oluşturan Gilles Deleuze’nin fikirlerinden yola çıkıyor.

Deleuze bu kuramı, heterojen parçalardan inşa edilmiş çok çeşitli bütünlere uygulayıp atomlar ve moleküllerden biyolojik organizmalara, türlerden ekosistemlere dek birçok varlığı öbekleşmeler biçiminde değerlendirdi ve buradan hareketle de onları tarihsel süreçlerin ürünü varlıklar olarak saptadı.

DeLanda ise, “öbekleştirme” kavramından yola çıkarak hem Deleuzecü ontolojinin bütününü çözümleyici bir tarzda yeniden kuruyor ve hem de “öbekleştirme”yi bir adım öteye taşıyor.

Buradan yola çıkarak, gerçekçiliğin kusurlarını bertaraf etmeye imkân tanıyan “yeni bir öbekleşme kuramı”nın temel fikirlerini ve kavramlarını irdeleyen DeLanda, Deleuze’ün yanı sıra, Max Weber, Fernand Braudel, Michel Foucault, Pierre Bourdieu, Erving Goffman gibi düşünürlerin yaklaşımlarını da irdeliyor.

De Landa ayrıca, öbekleşmeleri Hegelci tümlüklerle mukayese ediyor ve inorganik, organik ve toplumsal öznelerin sentezini açıklamada tarihsel süreçlere başvuruyor.

  • Künye: Manuel DeLanda – Yeni Bir Toplum Felsefesi: Öbekleşme Teorisi ve Toplumsal Karmaşıklık, çeviren: Serkan Çalcı, Kolektif Kitap, felsefe, 248 sayfa, 2018

Michel Foucault – Manet, Velázquez ve Estetik Modernizm (2018)

Elimizdeki güzel derleme, Michel Foucault’nun Manet ve Velázquez üzerine yaptığı incelemeleri bir araya getiriyor.

Foucault bu iki sanatçının eserlerini, estetik modernizmin doğuşu ve gelişimi bağlamında inceliyor.

Düşünür bunun yanı sıra, iki sanatçıyı da, yaşadıkları dönemdeki egemen dünya görüşü ve onların kendilerini bu görüşler karşısında nasıl konumlandırdıklarını da tartışıyor.

Manet’nin empresyonizmin kurucusu olduğu gibi, bütün bir 20. yüzyıl resmine yön verdiğini belirten Foucault, ardından, sanatçının aralarında ‘Tuileries’de Müzik’, ‘Opera’da Maskeli Balo’, ‘Maximilian’ın İnfazı’, ‘Bordeaux Limanı’, ‘Argenteuil’ ve ‘Garson Kız’ın da bulunduğu eserlerini derinlemesine yorumluyor.

Düşünür kitabının ikinci bölümünde de, ünlü eseri ‘Kelimeler ve Şeyler’in açılışında yer verdiği Velázquez’in ‘Las Meninas’ tablosunu değerlendiriyor.

Kitapta bütün bunların yanı sıra, Carole Talon-Hugon ve David Marie’nin Foucault’nun Manet üzerine düşüncelerini çok yönlü bir bakışla irdeledikleri metinleri de yer alıyor.

  • Künye: Michel Foucault – Manet, Velázquez ve Estetik Modernizm, çeviren: Savaş Kılıç, İletişim Yayınları, sanat, 123 sayfa, 2018

Utku Özmakas – Biyopolitika: İktidar ve Direniş (2018)

Biyopolitika kavramı, hayat ile ilgili düşünüşümüze getirdiği açılımlar sayesinde sosyal teorinin de siyaset biliminin de sıklıkla başvurduğu kavramların başında gelir.

Son zamanlarda her ne kadar “moda kavram”lardan biri haline gelmiş olsa da, biyopolitikaya ciddi şekilde başvurulduğunda, halen olağanüstü sonuçlar yaratmaya muktedir.

Utku Özmakas’ın elimizdeki özenli çalışması da, son dönemlerde sıklıkla kullanılmaya başlayan “biyopolitika” kavramına dair tüketici bir açıklama iddiasında olmaktan çok kavramın bazı temel yönsemelerini sergiliyor ve daha da önemlisi, bu kavrama yönelik farklı yaklaşımlar arasındaki politik ve entelektüel gerilimleri gözler önüne seriyor.

Özmakas bunu yaparken de, bu kavramın ilk ortaya çıkışından bugüne, kavramın gelişiminde önemli roller üstlenmiş Michel Foucault, Giorgio Agamben, Michael Hardt ve Antonio Negri’nin düşüncelerini kapsamlı bir şekilde analiz ediyor.

  • Künye: Utku Özmakas – Biyopolitika: İktidar ve Direniş (Foucault, Agamben, Hardt-Negri), İletişim Yayınları, siyaset, 352 sayfa, 2018